Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2019 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanan fakat İBB meclisinde çoğunluğu alamayan Ekrem İmamoğlu ve yönetimi için "topal ördek" benzetmesi yapmıştı.

Erdoğan o dönem ”eşim belediyede memur, biz ona hizmet edemeyiz” diyen birine, ”çoğunluğu bizde, şu an hala her şey devam ediyor. Öyle de olsa bunlar neye dönmüş biliyor musun, bunlar topal ördek” ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan'ın bu ifadesi aslında kendisi açısından bir gerçeğin itirafı olarak görülebilirdi çünkü Ekrem İmamoğlu ve yönetiminin İstanbul için yapacağı her icraatı rahatlıkla sabote edecek, İBB meclisindeki çoğunluk gücünün de yardımıyla birçok projeye Cumhurbaşkanı sıfatıyla onay vermeyerek taş  koyabilecekti.

Evet öyle de oldu.

İmamoğlu ve CHP yönetiminin çalışmaları İBB ve iktidar partisi eliyle sabote edildi. Halk için doğru, bir avuç çıkarcı ve rantçı için yanlış sayılan projeler ya engellendi ya da rafa kaldırıldı. Örneğin Halk Ekmek büfeleri ve Kent Lokantaları engellenmeye çalışıldı. İstanbul'da ticari taksi sorunu varken, taksiler ballı müşteri ve turist peşinde koşup İstanbul halkına hizmet vermezken, ticari taksi plakalı mafyalara İBB yönetiminin boyun eğmesi istendi. UKOME'nin yapısındaki değişiklikle belediye azınlığa düşürüldü ve taksi düzenlemesi defalarca reddedildi. Cumhurbaşkanı aylardır sadece bir imza atmadığı için 300 otobüs ve metrobüs alım kredisi kullanılamadı. İBB'nin merkezi bütçeden desteklenmesini bırakın bankalardan kredi muslukları kısıldı ve projeler için bütçe sorunu yaşanmasına sebep olundu.

İBB bu arada kendi özkaynak ve fonlarıyla bütçe yaratmaya çalıştı. Normalde Temmuz ayında kullanılacak maliye katkı payı İBB'ye ülke tarihinde ilk defa 15 gün önce yani İmamoğlu yönetime gelmeden önce ödendi ve yaklaşık 1 milyar liranın tamamı İmamoğlu göreve gelene kadar harcandı. Murat Kurum'un ”sekiz adımda” tarif ettiği metro projeleri için alınan krediler bakanlıkta aylarca onay bekledi. Halk Ekmek büfe sayısının artırılmasını AKP’li meclis üyeleri önce reddetti, sonradan toplumsal tepkiyle kabul edildi. Daha sonra da ilçe belediyeleri büfelerin kurulmasına engel çıkardı. İmamoğlu'nun başkanlığından sonra yapılanlar bunlarla sınırlı kalmadı.

Bunlardan bazıları:

- Galata Kulesi İBB'den alındı. İBB'ye bağlı BELTUR, 2013'te kulenin işletmesini devralmıştı. Mayıs 2020'de kulenin mülkiyeti, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne verildi.

- Haydarpaşa ve Sirkeci Gar ihalelerinde İBB haksızca elendi.

- Taksim Gezi Parkı, İBB’den alındı.

(En son 20 Mart'da mahkeme kararıyla tekrar İBB'nin oldu)

- İBB’nin pandemide topladığı bağış hesaplarına bloke kondu.

- KİPTAŞ’ın AKP döneminde değerinin çok üstünde aldığı arsalar, İmamoğlu seçildikten sonra, meclisteki AKP çoğunluğuyla yeşil alan ilan edildi.

- Danıştay’ın kararıyla, 25 yıldır belediye başkanında olan belediyeye bağlı iştiraklere yönetici atama yetkisi Meclis’e devredildi.

- Ekrem İmamoğlu seçimi kazandıktan hemen sonra, İBB’nin iştirak şirketlerinden Hamidiye Su’ya kamu kurumları ambargo uygulamaya başladı.

- İBB şirketi BELTUR’un işlettiği 48 hastane kantini, Sağlık Bakanlığı’nın sözleşmeleri yenilememesi nedeniyle kapandı.

- Kanal İstanbul projesinin güzergahındaki mülkiyet tartışmaları sürerken Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, belediyelerin tapu bilgilerine ulaşımına kısıtlama getirdi. Böylece Kanal İstanbul güzergahındaki mülkiyet değişiklikleri, bakanlık imkân verirse öğrenilebilecek.

- Ekrem İmamoğlu’nun inceleme talimatı verdiği AKP dönemine ait 40 yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturma dosyasına İçişleri Bakanlığı el koydu.

- Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi teklifi, İBB Meclisi’nde AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

- İBB’nin geçmiş dönemde; Cumhurbaşkanlığı’na 480, AKP Genel Merkezi’ne 8, AKP İl Başkanlığı’na 62, Irak Devlet Başkanı’na 6, TBMM Başkanlığı’na 54, Okçular Vakfı’na 4, TÜGVA’ya 5 araç tahsis etmesine valilik soruşturma izni vermedi.

- İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Fatih Türbesi’nin dışında (ki orası Fatih Türbesi de değilmiş) ellerini arkadan bağladığı için inceleme başlatıldı.

- İBB Başkanı İmamoğlu hakkında, “Ya Kanal Ya İstanbul” afişleri nedeniyle soruşturma açıldı.

- AK Parti döneminden kalma borç nedeniyle, İBB’nin metro inşaatı için yurtdışından kredi olarak aldığı 565 milyon lirası haczedildi.

- Şu ana kadar hiçbir kamu bankası İBB’ye 1 Lira kredi vermedi, bu konuda geri dönüş bile yapılmadı.

- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şube Müdürlüğü kurulması teklifi; AK Partili İBB Meclis üyeleri tarafından, “İstanbul Sözleşmesi başımıza dert oldu. Bu işin içinde LGBT var” gerekçesiyle reddedildi.

- Önceki AK Parti yönetimi, İBB'nin, Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu’na aktarması gereken 269 milyon lirayı ödemedi. AK Parti yönetiminin 2016-2019 arasında ödemediği borç, İmamoğlu yönetimine kaldı.

- İBB, okul öncesi eğitim döneminde olan 19 bin 592 çocuğun yaşadığı Kağıthane’de kreş yapmak için Kağıthane Belediyesi’nden yer göstermesi talebinde bulundu. AKP’li Kağıthane Belediyesi, İBB’nin talebine 16 aydır yanıt vermedi.

- Cumhurbaşkanı kararıyla; Marmara Denizi ve Adalar “Özel Çevre Koruma Alanı” ilan edildi.

Bu kararla; Adalar’da imar planı yapma ve onaylama yetkisi, İBB elinden alınarak bakanlığa geçmiş oldu.

- Esenler Belediyesi, İBB’ye ait arsaların imar planlarını değiştirdi. Belediye hizmet alanı veya sosyal tesis alanı statüsünden çıkarılan arsalar, açık otopark alanına dönüştürüldü. Yapılan bu plan değişiklikler ile, İBB’nin Esenler ilçesine hizmet götürmesi engellenmiş oldu.

- Ekrem İmamoğlu’nun duyurduğu İstanbul Vakfı’nın kız çocuklarına temassız işlemle yardım toplaması, İstanbul Valiliği tarafından engellendi; yasal işlem başlatıldı.

- Vatandaşlar tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için İBB’ye bağışlanan ve yaklaşık 2 yıldır blokeli bulunan 6.2 milyon TL’lik bağış parası, kaymakamlığın kararıyla el konularak kamuya aktarıldı.

- İBB’nin belediye bünyesinde çalışacak 5 bin yeni taksi teklifi UKOME’deki bakanlık temsilcilerinin oylarıyla 13. defa reddedildi.

- Ekrem İmamoğlu’nun, “Yuvamız İstanbul” projesi kapsamında; Arnavutköy’e yapmak istediği kreşe, mahkeme kararına rağmen AK Parti grubu yine engel çıkardı. Daha önce park alanına aldığı parseli AKP Grubu bu kez de “Meydan Alanı’na” alarak kreş yapımını engellemiş oldu.

- İBB’nin 750 minibüs ve 250 dolmuşu taksiye dönüştürüşü, mahkeme kararıyla durduruldu.

- Haydar Ali Yıldız başkanlığındaki Beyoğlu Belediyesi ekiplerinin ara arterlerdeki çöpleri İBB’ye bağlı İstiklal Caddesi’ne süpürüp kaçtıkları ortaya çıktı.

- İstanbul’da Cumhur İttifakı’nın yönettiği 25 ilçede İBB’ye ait toplam 393 Halk Ekmek büfesi var. AKP’li ilçe Belediyeleri bu büfelerin 149’una elektrik bağlanmasını engelledi.

- İçişleri Bakanlığı, koridorlarda konuşulan ‘İBB’de bazı çalışanların terör örgütleriyle iltisaklı olduğu’ yönündeki iddialarla ilgili teftiş başlattı.

- Sayıştay, İBB tarafından ihtiyaç sahibi ailelerin 3-6 yaş arasındaki çocuklarına ücretsiz Halk Süt desteği verilmesini ve 0-4 yaşında çocuğu olan annelere tanıdığı ücretsiz ulaşım hakkını mevzuata aykırı buldu.

- Bağcılar’da 11 yıldır İBB tarafından kurs merkezi olarak kullanılan İSMEK binası, AKP’li Bağcılar Belediyesi tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edildi.

- Taksim Meydanı için 209 bin 728 İstanbullunun oy kullandığı projenin uygulanabilmesi için beklenen onay, Koruma Kurulu’nda tam bir yıldır bekletiliyor. Cevap yok, açıklama yok!

....

Liste daha da uzatılabilir...

Bugün gelinen noktada AKP'nin ”Gerçek Belediyecilik" diye lanse ettikleri şeyin ne menem bir şey olduğunu ve 5 yıllık İmamoğlu yönetimini, hem İBB meclisinde hem de projeleri sabote ederek göstermiş oldular. Şimdi ise, İBB meclisindeki çoğunluğu CHP ve İmamoğlu'na kaptırmış durumdalar. Erdoğan bir yandan ülkeyi yoksullaştırırken bir yandan da yüzlerce belediye kazanmayı düşünüyordu fakat işler hiç de istediği gibi gitmedi, üstüne üstlük onlarca belediyeyi CHP'ye kaptırdılar. Halk, Erdoğan yönetimine ekonomideki kötü yönetiminin cezasını sandıkta verdi. Erdoğan yönetimi Dem Parti belediyelerine kayyum atayarak ve muhalefetin seçim zaferine saygı duymayan tutumuyla nereye kadar gidecek bilemiyoruz ama gerçek ”topal ördeğin" artık kendi yönetimleri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz...