Geçen yıl 17 Ağustos günü, sabah saat 07:24 ‘te, Elazığ / Kovancılar ’da 4.0 büyüklüğünde bir depremle güne uyanmış ve  “doğa bize hatırlatıyor!” demiştik.

Bu defa ise 6 Şubat Maraş Depreminin acı tecrübesini de yaşamış olarak,  bir 17 Ağustos anmasını idrak ediyoruz.

6 Şubat sabahı saat 04:45 te, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi!   

İlk depremin şokunu henüz üstünden atamamışken, 9 saat sonra saat 13.24'te bu defa merkez üssü Maraş’ın Elbistan ilçesi olan 7,6 büyüklüğünde ikinci bir deprem, aynı bölgeyi sarstı! 

Bu deprem, Türkiye’nin yaşadığı en şiddetli depremlerden birisiydi ve 1999 yılında yaşadığımız, 7,4 büyüklüğündeki Büyük Marmara Depreminden daha büyük bir alanda gerçekleşti, 11 ilimiz etkilendi ve sonuçları daha yıkıcı oldu.         

6 Şubat 2023 depremindeyse, bölgede 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, yıkılmış ve ağır hasarlı bina sayısı 230 binden fazla, bağımsız bölüm adedi ise 645 bini aşıyor, en fazla can kaybı Hatay’da meydana geldi ve Hatay diye bir şehir yok artık!

1999 Büyük Marmara Depreminde yaşanan ve sonraki yıllarda da genellikle görmeye devam ettiğimiz bir kamusal gerçekle burada da karşılaştık: bölgede kamu kurumlarının ilk saatlerden itibaren başlayan ve 3-4 gün devam eden,  zaafiyeti!

1999 depreminde Kızılay’ın ve Sivil Savunma Kurumunun yetersizliklerinin anlaşılmasıyla oluşturulan, diğer kurumların beklenen zaafiyetini gidermesi ve kamunun bütün olanaklarını tek elden afet bölgesine ulaştırması ve koordine etmesi gereken kurum olarak AFAD, varoluş sebebi olan en kritik zamanda eksik kalmıştır.

Burada “eksiklik” olarak ifade ettiğimiz zaafların, “insan hayatı” anlamına geldiğini unutmamak gerekiyor.

Doğa bize hatırlatmaya devam ediyor, biz de hatırlatmaya ve uyarmaya devam ediyoruz: ülkeyi yönetenler, meslek örgütlerimizin, bilim insanlarımızın sesini duymalı, deprem riskinin azaltılması ve ülkemizin gerçekleşmesi kaçınılmaz olan, her depremde biraz daha yaklaşıyor mu endişesini yaşadığımız olası Marmara depremine hazırlanmak için aklın ve bilimin gereklerini yerine getirmeye bir an önce başlamalıdır.

*Deprem toplanma alanları kupon arazi değildir, işlevi dışında kullanılanlar ivedilikle eski haline getirilmelidir,

*Türkiye Risk Azaltma Planı (TARAP),Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ve her il için yapılmış olan İl Risk Azaltma Planları,  mutlaka (İRAP), TTB’nin ve diğer Meslek Örgütlerinin görüş ve önerileri alınmak suretiyle, yeniden hazırlanmalıdır.

*Her türlü afet halinde ilk önce kara ulaşımı felç olmaktadır, bunu 6 Şubat 2023 Maraş depremlerinde acı bir şekilde tecrübe ettik! Bu nedenle ulaşımı güç, yerleşim yerlerine uzak olan Şehir Hastaneleri yüzünden kapatılan, şehir içindeki hastanelerimiz tekrar hizmete açılmalıdır.

*1999 Büyük Marmara Depreminde,  ortaya çıkan kamusal zaaflarının rasyonel bir neticesi olarak  kurulmuş olan AFAD’ın, liyakat ve bilimsel görüşler temelinde yeniden yapılandırılması ve Meslek Birlikleriyle işbirliği içinde çalışması için gerekli girişimlere derhal başlanmalıdır!

*Türk Tabipleri Birliği, Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu 1999 Depreminde olduğu gibi 6 Şubat 2023 Maraş depremlerinde de Maraş-Elbistan-Hatay’da, sahadaydı. Bundan sonra da bütün Olağandışı Durumlarda, üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz.

*17 Ağustos’u unutmadık, 6 Şubat’ı, Maraş, Elbistan ve Hatay’ı da unutmayacak ve unutturmayacağız!

TTB-ODSH Kolu