Sabaha karşı uzun ve gürültülü çalarlardı kapıları. Ellerinde yasaklı kitaplar listesi olurdu. Kendilerine uykulu, şaşkın, kızgın ve korkuyla bakan gözlere aldırmadan askeriye botlarıyla girerlerdi odalara.

Tüm kitaplar dökülürdü orta yere, evin altını üstüne getirirlerdi. Uzun, yasaklı kitap listesine pek bakmazlardı, kitabın yasaklı mı olduğunu kapağına bakarak karar verirlerdi. Hangi kitaplar yasak değildi ki?

Felsefenin Temel İlkeleri de yasaklıydı, bir çocuk kitabı olan Küçük Kara Balık’ta. Daha neler neler… Toplar götürürlerdi tüm kitapları. 12 Eylül’ü takip eden aylardı. Her evde onlarca, yüzlerce kitap vardı.

Bazıları korkudan yaktı kitaplarını, kimisi de bahçelerinde, kömürlüklerinde kazdıkları kuyulara gömdüler. Hayal kırıklıkları yükseldi her yerden; çürümüştü kitaplar yıllar sonra açılınca kuyular… Şimdilerde yasağa gerek yok, kitaplar pahalı; alıcısı az, kütüphaneler ıssız…

Ray Bradbury’nin Fahrenheit 451 kitabı ile yolculuğumuz kitapların yasak olduğu bir dünyaya. Hayır orada darbe yapılmamış. Düşünmenin, kitapların, şiirin, edebiyatın ve felsefenin yasak olduğu burada insanlar mutlu olduklarını sanıyor. Her şey insanların huzuru için; insanlar okumadan, düşünmeden yiyip içip, dünyevi zevkleri tadabilsinler diye yapılıyor.

Teknoloji gelişkin. Duvarlar bile ekran, evler yanmaz maddelerden yapılmış. Burada işlevsiz kalan itfaiyecilerin yeni görevleri kitapları yakmak. İtfaiyeciler memnunlar işinden; kitaplarla beraber düşünen beyinleri de yok etmek memlekete yapılan en iyi hizmet.

Bazen kitapların sahibi de kitaplarıyla beraber yanmayı tercih eder, bazen de ettirilir. Yol arkadaşımız Montag. Kendisi bir itfaiyeci. Bir gün deli olduğunu sandığı Clarisse adında bir kız çocuğunu görür parkta. Clarisse sorar Montag’a: “Mutlu musun?” Montag’ın uyanışı bu soruya veremediği yanıtla başlar…

Ray Bradbury, Fahrenheit 451’de kitapların önemini işler. Kapitalizm algıyı değiştirir, beyinleri reklamlarıyla uyuşturur. İnsanın kurtuluşu sorgulamayla başlar. Düşünme ve kitaplar ortadan kalkınca sorgulama sonlanır, sistemin işi de kolaylaşır. Bir kez devlet sansürü başladı mı dur durak bilmez. Kitap; bilimkurgu, distopya ve korku türünde. Kitapsız dünyada beyin ölümü çoktan başlamıştır. Kitaplarla kalma dileğiyle…