Emek Partisi (EMEP), AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söylemleri ve Meclis açılışındaki tokalaşmayla başlayan “çözüm süreci” tartışmasına dair açıklama yaptı. Halkların barışa ihtiyacı olduğunun altını çizen EMEP, iktidarın önce baskı ve inkar dışında hangi yeni politikayı hayata geçirmek istediğini somut olarak ortaya koyması gerektiğini vurguladı.
Açıklamada, 22 yıllık AKP iktidarıyla birlikte daha da derinleşen Kürt sorunu konusunda Cumhur İttifakı'nı yeni bir pozisyon almaya zorlayan gelişmeler içinde hem bölgesel dinamikler hem de iktidarın içeride yaşadığı siyasi, ekonomik sıkışmışlıkların öne çıktığına dikkat çekildi. Saray iktidarının, bölgede ABD ve İsrail’in önemli dayanaklarından biri olarak hareket ettiğine işaret edildi. Açıklamada, “Saray iktidarı şimdi bölgesel dinamiklerin değiştiğinden hareketle, olası İsrail tehdidi demagojisi ile muhalefeti de hizaya çekip ‘iç cepheyi’ tahkim etmeye çağırıyor. Yeni bir ‘Yenikapı ruhu’ inşa etme amaçlı bu politikanın bir ayağını da sınırlarını Cumhur İttifakı'nın çizmek istediği Kürt sorunundaki ‘yeni adım’ tavrı oluşturuyor” denildi.
"SÖYLEMİN İÇİNİ DOLDURAN BİR ADIM OLMADI"
Açıklamada, bir yandan “yeni bir çözüm süreci” adına beklenti yaratmaya çalışan Cumhur İttifakı ortaklarının, diğer yandan içeride baskı, dışarıda da operasyonları sürdürme kararlılığında olduğu ifade edildi. “Şu ana kadar, bunun aksini gösteren ve iktidarın ‘barış’ söyleminin içini dolduran bir adım olmamıştır. Asırlık bir sorunun çözümü birtakım jest ve mimikler üzerinden mümkün olamaz” denildi.
"ÖNCELİKLE TAM HAK EŞİTLİĞİ"
Açıklamada, "Halkların barışa olan ihtiyacı ve talebi açıktır. Ama iktidar önce baskı ve inkâr dışında hangi yeni politikayı hayata geçirmek istediğini somut olarak ortaya koymalıdır" denidi. “Kürt sorununun çözümü, her şeyden önce, halkların tam hak eşitliğine dayalı yaşamalarını mümkün kılacak adımları gerektirir. Gerisi lafügüzaftır" değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada EMEP için ulusların kendi kaderini tayin hakkını (UKKTH) kayıtsız koşulsuz savunma ilkesinin, tam hak eşitliği açısından temel bir ilke olduğu vurgulandı.
Açıklamanın devamında atılması gereken somut adımlar şöyle aktarıldı:
"Güncel tartışmalar açısından bakıldığında ise iktidarın Hakkâri’de atadığı kayyımdan geri adım atması, HDP'nin eski eş genel başkanları ve belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu binlerce tutuklunun serbest bırakılması başlıca koşullar arasındadır. İçeride ve dışarıda operasyonların son bulması da bu koşullardan biridir. Bir yandan baskı ve operasyonları sürdürürken, diğer yandan barışı Cumhur İttifakı’nın lütfuna bağlı olarak santim santim verilecek bir şey gibi sunmak kabul edilemez. Demokratik bir ülkede barışın hâkim kılınması için anadilde eğitim, temel anayasal hakların eşitlikler ve siyasi özgürlükleri kapsayacak bir biçimde yapılması da zorunluluktur."
İŞÇİ VE EMEKÇİLERE MÜCADELE ÇAĞRISI
Açıklama, "Kürt sorununun tam hak eşitliğine dayalı çözümü ancak halkların, işçi ve emekçilerin mücadelesi ile sağlanabilir. Emperyalistlerin bölgedeki planlarının boşa çıkarılması, ülkede demokratikleştirilmesi için tüm işçi emekçileri mücadeleye çağırıyoruz" ifadeleriyle noktalandı.