Genel

19 Aralık 'Hayata Dönüş Operasyonu' Nedir?

Operasyon, Türkiye'nin cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Abone Ol

19 Aralık 2000 tarihinde, dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in talimatıyla, Türkiye'deki tüm cezaevlerinde eş zamanlı bir operasyon gerçekleştirildi.

Operasyonda, aralarında PKK, DHKP-C ve TKP-ML/TİKKO mensuplarının da bulunduğu 32 tutuklu ve hükümlü hayatını kaybetti.

Operasyon, dönemin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve içişleri bakanı Sadettin Tantan tarafından da desteklendi.

Sezer, operasyonun "terörle mücadele kapsamında gerekli ve yerinde bir tedbir" olduğunu söylerken, Tantan ise "terör örgütlerinin faaliyetlerini durdurmak için gerekli önlemlerin alındığını" belirtti.

Operasyon, Türkiye'de ve dünyada büyük yankı uyandırdı. Türkiye'de, operasyonun 28 Şubat sürecinin devamı olduğu ve siyasi baskının bir aracı olarak kullanıldığı eleştirileri yapıldı. Dünyada ise operasyon, insan hakları ihlali olarak kınandı.

Yargı sürecinde, operasyonda hayatını kaybeden tutuklu ve hükümlülerin yakınları, sorumluların cezalandırılması için dava açtı. 2010 yılında görülen davada, 267 polis ve asker hakkında dava açıldı. Dava, 2023 yılında devam ediyor.

Operasyon kapsamında 104 kişi hakkında dava açıldı. Bu davalar sonucunda 18 kişi ağırlaştırılmış müebbet, 22 kişi ise 20 ile 30 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldı.

Operasyon, Türkiye'nin cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

DÜNYA VE TÜRKİYE'DE YANKILARI

Operasyon, dünya ve Türkiye'de büyük yankı uyandırdı. Uluslararası Af Örgütü, operasyonu "insan hakları ihlali" olarak nitelendirdi. Avrupa Birliği, operasyonun "demokratik değerlere aykırı" olduğunu açıkladı. Türkiye'de ise operasyona karşı geniş bir kesimden tepki geldi.

Hayata Dönüş Operasyonu, Türkiye'nin yakın tarihinin en karanlık sayfalarından biri olarak kabul ediliyor. Operasyon, siyasi tutuklu ve hükümlülere yönelik baskıların artmasına ve cezaevlerinde yaşanan şiddetin daha da yaygınlaşmasına neden oldu.