"Halk, gelecek şeyin ne olduğunu, hatta umudun ne olduğunu da bilmiyor. Bizim halkımız devamlı bir bekleme içindedir. Benim anlattığım umut, aslında bu bekleyişin hikâyesidir. Aldatıcı bir umudu anlatmak istedim."*
Siyah diğer adıyla kara bir renk değildir. Otoriteyi, gücü temsil ettiği kadar matemi ve ölümü de temsil eder. Siyahın tam tersi olan beyaz ise, masumiyeti, adaleti ve temizliği simgeler. Beyaz renk de aslında bir renk değildir tıpkı siyah gibi. Biri ışığı emerken diğeri yansıtır. Resim sanatında siyah ve beyaz renk değil, gölgedir. Ancak bu gölgenin/lekenin çeşitli tonları mevcuttur.
Umut Hakkı'nın ne manaya geldiğini bir çoğumuz geçtiğimiz Ekim ayında Devlet Bahçeli'nin meclisteki grup toplantısındaki konuşmasından öğrendi.
12 Eylül 1980'de kendileri içeride fikirleri iktidardı. Bugün kendileri de fikirleri de iktidardır. Fark sadece kara lekenin/ gölgenin tonundadır.
Bir dönem "ne mozaiği ulan mermer mermer" diyen zihniyet bugün "umut hakkı"dan bahsediyor. Türk Dil Kurumu sözlüğünde umut; "Ummaktan doğan güven duygusu, ümit" veya "Bu duyguyu veren kimse veya şey" olarak tanımlamaktadır. Bu sözcüğü kimin söylediği kadar ve ne için söylediği çok önem taşımaktadır. 'Umut Hakkı'ndan Bahçeli'nin bahsetmesi başta Kürtler ve kendisini milliyetçi, ülkücü olarak ifade edenler tarafından garipsenmiştir. Partililer liderlerinin bir bildiği vardır düşüncesi ve daha önemlisi biat kültürü sayesinde sessizce karşılamışken eski yol arkadaşları ip/urgan atmakla meşgul olmuştur.
Kürtler bir yandan umutlanmak istese de gözdağı ve kayyımlarla ters köşe olmuş "yeni anayasa" ile yeniden başkan yapma desteğiyle cendereye alınmak durumda kalacağa benziyor. Bahçeli, telaffuz etse de "Umut Hakkı" nedir ne değildir, bir bakmak gerekir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 3. Maddesine göre: Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz (AİHS m. 3).
Bu madde kapsamında AİHM, Öcalan'ın "serbest kalma ümidi olmadan, hapis cezasının infazının ölünceye kadar devam etmesi, Sözleşme’nin 3. Maddesini ihlal eder" demişti.
(HDP eski Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ve Osman Kavala için AİHM kararları da uygulanmadığı da bilinen bir gerçek.)
Değişen siyasal durum veya adli hatadan dolayı idam cezasının dönüşü yok. Ömür boyu hapis cezalarında ise belli bir süre sonra bir mahkumun kimliğinden bağımsız bir umut hakkının olması neden kötü olsun.
Kürt meselesinde Bahçeli'nin durduğu yer sır değildir elbette. Söyleyene mi söyletene mi bakalım. Acaba Mehape'ye bir şeyler mi oldu. Bu sözler de Bahçeli'nin yardımcısına ait: "Tek başına hayatını idame ettirmekten aciz halde bulunan yaşlı ve hasta hükümlüler siyasi görüş inancına bakılmadan, (ancak örgütlerin tertip ve tuzakları da gözden kaçırılmadan) bilimsel veriler doğrultusunda bunların infaz ertelemesi yapılmalı ve sağlığına kavuşturulmalıdır." Nereden nereye değil mi, söz içindeki parantez bana aittir. Burada da kim bilir hangi hinlik mevcut, istediğine tertip/tuzak deme istediğini salıverme hile ve hainliğini saklı tutma hinliği olabilir pekâla.
Siyahın bir leke/gölge olduğunu söylemiştim. "Kara Gömlekliler" ha İtalya'da ha bizde… Ton farkı var sadece...
Umut Hakkı sözünü Devlet Bahçeli Abdullah Öcalan için kullanmıştı. Öcalan yakaladığında üzerindeki beyaz gömlek değiştiriliyor, siyah gömlek giydirildikten sonra kameralar karşısına çıkarılıyor. Boşuna değil bu detay.
"Umut Hakkı " mevzuata eklenecek mi eklenirse içerisinde barış olacak mı bilinmiyor. Yoksa bu sözden geri mi dönülecek, belli değil. Yeni bir çözüm süreci ifadeleri kullanılmadan nelerin yapılmak istendiğini kimse bilmeden adı ve hedefleri kamuoyuna açıklanmadan oldu bittiye getirilecek bir durum ile karşılaşacak olursak yine de şaşıracak mıyız?
İç cephede "birlik" sağlamak adına tokalaşmayla başlayan fiili durumda dış cephede yaşanan Halep'in IŞİD artıkları tarafından işgali, Halep Kalesinde dalgalanan Türk Bayrağı görüntüler neyin ifadesidir? Bir Haleplinin münferit bir davranışı mıdır sadece...
"Umut" filmi için Yılmaz Güney'in söylediği "Aldatıcı bir umudu" mu Tek Adam İktidarı sahneye koymaya çalışıyor! Kayyımlara bakınca insanın aklına gelen "alavere dalavere Kürt Memet nöbete".
*Yılmaz Güney