Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçıları finanse ettiği ve Kırım'daki çok etnikli toplum yapısını bozarak uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiği gerekçesiyle Rusya aleyhine açılan davada Ukrayna'nın taleplerinin çoğunu reddederken, Rusya'nın sözleşmelerin bazı maddelerini ihlal ettiğine hükmetti.
BM'nin yargı organı UAD, Rusya'nın, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşme (CERD) ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Sözleşme'nin (ICSFT) birçok maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle Ukrayna tarafından açılan davada nihai kararını açıkladı.
Kararın açıklandığı oturumda, Ukrayna tarafını Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ve Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Hukuk Genel Direktörü Oksana Zolotaryova temsil ederken, Rusya tarafını, Büyükelçi Gennady Kuzmin ve avukat Kirill Udovichenko temsil etti.
TERÖRİZMİN FİNANSMANI
Kararı okuyan UAD'nin ABD’li Başyargıcı Joan Donoghue Ukrayna’daki mevcut durumun, dava konusu olayların başladığı 2014'ten çok farklı olduğunu belirtti.
Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçılara silah verilmesinin, Terörizmin Finansmanı Sözleşmesi kapsamında olmadığı kaydedilen kararda, terörizmin finansmanı kapsamında sadece para ve para yerine geçen muadillerinin yer aldığı belirtildi.
Kararda, Rusya'nın, Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçıların finanse edilmesine yönelik Ukrayna'nın iddialarını gerektiği şekilde soruşturmayarak Terörizmin Finansmanı Sözleşmesi'ni ihlal ettiği belirtilirken, Rusya'nın ICSFT'nin birçok maddesini ihlal ettiği yönündeki Ukrayna’nın iddialarının yeterli düzeyde ispatlanmadığı ifade edildi.
Divan, Ukrayna'nın, Rusya'nın ICSFT'nin diğer maddelerini de ihlal ettiği şeklindeki diğer tüm iddialarını reddetti.
IRK AYRIMCILIĞI
Rusya'nın, Kırım'da Ukrayna dilinde eğitimi kısıtlanmasının Irk Ayrımcılığı Sözleşmesi'nin 2. ve 5. maddelerinin ihlali anlamına geldiği ifade edilen kararda, Ukrayna'nın CERD kapsamındaki diğer tüm taleplerinin de reddedildiği belirtildi.
Kararda, Rusya'nın, Kırım meclisine yönelik kısıtlamaları kaldırması ve dava süreci devam ederken durumu ağırlaştırmamasını emreden 19 Nisan 2017'deki tedbir kararlarını da ihlal ettiği kaydedildi.
Dava, Terörizmin Finansmanı Sözleşmesi'nin ihlali gerekçesiyle Divan önüne getirilen ilk uyuşmazlık olarak dikkati çekiyor.
UKRAYNA'NIN RUSYA'YA KARŞI AÇTIĞI DAVALAR
Ukrayna, 16 Ocak 2017 tarihinde UAD nezdinde açtığı davada, 2014 yılından bu yana Rusya'nın ICSFT kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ederek Ukrayna'nın doğusunda Ukrayna Devleti'nin otoritesine karşı silahlı bir ayaklanma başlattığını iddia etmişti.
Ukrayna ayrıca Rusya Federasyonu'nun 2014'ten bu yana CERD kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ederek Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde "Rus olmayan etnik gruplara karşı şiddet ve sindirme ortamı" yarattığını ileri sürmüştü.
Ukrayna, Rusya’nın Malezya Havayolları'na ait MH17 sefer sayılı uçağın düşürülmesi de dahil olmak üzere ülkenin doğusundaki saldırı ve suçlar için tazminat ödemesini istemişti.
Ukrayna'nın iddiasına göre, Rusya destekli isyancılar 17 Temmuz 2014'te MH17 sefer sayılı Malezya Havayollarına ait uçağı düşürerek 298 yolcu ve mürettebatın tamamının ölümüne neden olmuştu.
Rusya olayla ilgisi olduğunu reddederken, Hollanda'da yerel mahkeme Kasım 2022'de iki Rus ve Moskova yanlısı bir Ukraynalıyı saldırıdaki rolleri nedeniyle mahkum ederek gıyaplarında ömür boyu hapis cezasına hükmetmişti.
Hollanda ve Ukrayna'nın, ayrıca MH17 nedeniyle Rusya'ya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki dava da devam ediyor.
Bugün nihai kararı verilen davanın yanı sıra, Ukrayna'nın, Rusya'ya karşı UAD'de açtığı, Soykırım Sözleşmesi'nin ihlaline ilişkin ikinci bir dava bulunuyor.
1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşmesi’nin ihlaline ilişkin ikinci davadaki "yargı yetkisi ve kabul edilebilirlik" şartlarına ilişkin karar cuma günü açıklanacak.
NE OLMUŞTU?
Malezya Hava Yolları’nın MH17 sefer sayılı Boeing 777 tipi yolcu uçağı Temmuz 2014’te Amsterdam- Kuala Lumpur seferini gerçekleştirdiği sırada Ukrayna’nın doğusunda düşürülmüştü. Uçakta bulunan 80'i çocuk, 15'i mürettebat toplam 298 kişiden kurtulan olmamıştı. Uçakta 17 ülkeden yolcu bulunurken, yolcuların 196'sı Hollanda'dan, 43'ü Malezya'dan, 38'i Avustralya'dan ve 10'u Birleşik Krallık'tandı.
Uluslararası bir araştırmacı ekibi geçtiğimiz yıl uçağın bir Rusya yapımı askeri füze ile vurulduğunu açıklamıştı. Rusya ise suçlamaları reddetmişti.
Lahey Bölge Mahkemesi, uçağın düşürülmesi ile ilgili davada Rus Albay İgor Girkin, Rusya Genelkurmay Başkanlığına bağlı askeri istihbarat teşkilatı GRU Subayı Sergey Dubinsky ve Ukrayna vatandaşı Leonid Kharchenko hakkında müebbet hapis cezası, eski GRU üyesi Oleg Pulatov hakkında ise beraat kararı verilmişti.