Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yakınlığıyla bilinen akademisyen yazar Mümtazer Türköne, sürece ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.

Türköne açıklamalarında Bahçeli'nin 22 Ekim tarihinde başlattığı süreci tamamına erdirmek için ısrarcı olacağını söyledi.

T24'ten Cansu Çamlıbel'e konuşan Türköne, "Devlet Bahçeli için bugün işin ana damarı çözüm süreci. Bahçeli çözüm sürecinde ısrarlı, tavizsiz bir şekilde ısrar ediyor ve bu süreci aksatacak her şeye karşı tavır alıyor" dedi.

Türköne, "Erdoğan çözüm sürecini baltalayacak, Bahçeli de bunun üzerine Türkiye’yi erken seçime götürecek çünkü sürecin hukuka dönmeden başarılı olma şansı yok" diye konuştu.

Sırrı Süreyya Önder yaşamını yitirdi: Zafer Partisi'nin imalı paylaşımına tepki yağdı! Sırrı Süreyya Önder yaşamını yitirdi: Zafer Partisi'nin imalı paylaşımına tepki yağdı!

MHP’nin Türköne’nin açıklamalarına tepki göstermediğine dikkat çeken Şamil Tayyar, “Ortada fitne mi görüş ayrılığı mı var?” diye sordu.

Türköne’nin açıklamalarını değerlendiren Şamil Tayyar, “Rasim’i bile hedefe koyan Devlet Bey’in gösterdiği bu müsamaha, haliyle Türköne’nin ifadelerinin kamuoyunda MHP’nin görüşü gibi algılanma riskini arttırıyor. Erken seçim ve CHP’ye iktidar yolunu açma iddiasına MHP’den itiraz yükselmezse bu durum cumhur ittifakı açısından izaha muhtaçtır” dedi.

Şamil Tayyar’ın X hesabından yaptığı açıklama şu şekilde:

Mümtazer Türköne, kritik cümleler kurmuş:

‘Erdoğan çözüm sürecini tırpanlayacak, Bahçeli de bunun üzerine erken seçime götürecek.

Seçim olur, CHP iktidara gelirse hukuk kendiliğinden gelir. Çözüm sürecini başarılı kılmak için başka alternatifi kalmazsa Bahçeli bunun önünü açar.’

Türköne, her ne kadar ‘Bahçeli’yle 4 yıldır görüşmedim, MHP’den kulis almıyorum, sadece yorumluyorum’ dese de kurduğu cümleler, yorumdan öte, Bahçeli adına hüküm cümleleri gibi.

Devlet Bey adına ahkam kesiyormuşçasına yaptığı iddialı değerlendirmeler nedeniyle MHP’den hiç uyarı almamış.

Öyle söylüyor.

Rasim’i bile hedefe koyan Devlet Bey’in gösterdiği bu müsamaha, haliyle Türköne’nin ifadelerinin kamuoyunda MHP’nin görüşü gibi algılanma riskini arttırıyor.

Erken seçim ve CHP’ye iktidar yolunu açma iddiasına MHP’den itiraz yükselmezse bu durum cumhur ittifakı açısından izaha muhtaçtır.

Cevabı bulunması gereken soru şu:

-Ortada fitne mi görüş ayrılığı mı var?

TÜRKÖNE NE DEMİŞTİ?

Cansu Çamlıbel, Türköne'ye MHP'den kulis almadığı halde Bahçeli'nin sözlerini yorumladığını ve çok iddialı tezleri öne sürmesinin nasıl olduğunu sordu. Türköne ise Bahçeli'yi tanıdığını, kendisinin siyasete değil tarihe oynadığını şu sözler ile açıkladı:

Rahatsızlık olsaydı gelirdi. Biliyorsunuz ben 70'li yıllarda ülkücü militandım. Siyasal’da okurken Ülkü Ocağı başkanlığı yaptım. Daha sonra genel merkezde yöneticilik yaptım. 12 Eylül'de MHP ülkücü kuruluşları davasından yargılandım, cezaevinde yattım. Yani tescilli ülkücüyüm. Böyle kenarından, köşesinden ülkücü değilim. Ana çekirdek kadroyu tanırım, bilirim. Nasıl baktıklarını, nasıl yorumlandıklarını anlayabiliyorum. Devlet Bey'i de tanıyorum; karakterini, mizacını. Olağanüstü nazik bir insandır. Ve ketumiyeti meşhurdur. Aklından, zihninden ne geçtiğini kimse kolay kolay anlayamaz, kavrayamaz. Bugün de anlaşılmıyor tam olarak. Bakın bugün Devlet Bahçeli tarihe oynuyor, siyasete değil. Yeni ulus devletin inşasının, cumhuriyetin yenilenmesinin baş aktörü olarak tarihe geçecek. Bütün vaziyet alışlarına, söylediklerine bakın hiçbirinin siyasi olarak kendi pozisyonunun ya da partisinin çıkarlarıyla hiçbir alakası yok.