Politika

Tiryaki: AKP ile bu düzeyde görüşmemiz yok, ama diyalog kapıları açık

“AKP ile bu düzeyde bir görüşmemiz yok” diyen Tiryaki, bütün siyasi partilerle diyaloğa açığız mesajı verdi.

Abone Ol

2024 yerel seçimlerine yaklaşırken siyasi partilerin seçim hazırlıkları da hızla sürüyor.

2019 yerel seçimlerinde güçlü olduğu kentlerde aday çıkaran HDP, İstanbul, Ankara, Mersin, Adana gibi büyükşehirlerde AKP-MHP’ye kaybettirme stratejisi ile muhalefetin adayını desteklemişti.

2024 seçimlerine hazırlanan HEDEP’in bu seçimlerde nasıl bir tutum alacağı merak konusu oldu. Seçimlere ilişkin analizler, yorumlar da yapılmaya başlandı. Bunlardan en dikkat çeken iddia, Kısa Dalga yazarı Sedat Bozkurt’un yazısı oldu. Bozkurt, 22 Ekim’de yayınlanan yazısında yerel seçimler öncesi HEDEP ile AKP'nin dolaylı yollarla görüşmeler gerçekleştirdiğini yazdı. Bu görüşmelerin aktif partili olmayan isimler üzerinden yürüttüğünü ifade etti.

'GÖRÜŞME KAPILARINI KAPATAN AKP’NİN KENDİSİ'

Bu iddialara ilişkin Artı TV’den Şirin Bayık’ın sorularını yanıtlayan HEDEP Batman Milletvekili Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, AKP ile yapıldığı söylenen görüşmeleri yalanladı.

“Herhangi bir görüşme yok” ifadelerini kullan Tiryaki, parti olarak diyaloga kapalı olmadıklarını ifade ederek öncelikle 2019 yerel seçimlerinde uyguladıkları stratejiye değindi.

Parti olarak 2019 yerel seçimlerinde muhalefetle bir ittifak yapmadıklarının vurgulayan Tiryaki, “Örneğin, Antep’te DSP’nin adayını destekledik. Adıyaman’da Saadet’in adayını destekledik, büyük şehirlerde CHP’nin adaylarını destekledik. AKP ve MHP ittifakının kaybetmesini istedik. Bunu niye söylüyorum. Biz bir ittifakla yerel seçimlere katılmadık. Yani dolayısıyla bugün de bir ittifaktan söz etmiyoruz aslında. Yani orada bir adaylığın desteklenmesinden bahsediyoruz. AKP ile böyle bir durum var mı diye soruyorsunuz. AKP ile bu düzeyde herhangi bir görüşmemiz yok. Ama bu görüşmenin olmamasının nedeni biz değiliz. Görüşme kapılarını kapatan AKP’nin kendisi. AKP bir tercihte bulunmuş durumda. Yani Türkiye’nin en milliyetçi partileriyle, en sağ partileriyle, en Kürt düşmanı partileriyle ittifak yapan bizzat AKP’nin kendisidir. Bu bir tercih. AKP tercihini değiştirebilir mi? Yeni bir seçim stratejisi belirleyebilir mi bunu onlara sormak gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘DİYALOĞA AÇIĞIZ’

HEDEP olarak herhangi bir görüşme içerisinde olmadıklarını yenileyen Tiryaki, diyaloğa açık olduklarını söyledi. Tiryaki, ”Yerel seçimlerden bağımsız olarak söylüyorum. HEDEP, HDP’nin kurulduğu günden beri, mirasını devraldığı bütün siyasi partiler kendilerini diyalog partisi olarak tanımlamıştır. Yani biz bütün siyasi partilerle diyaloğa açığız. Biz diyaloğu kapatmış bir parti değiliz. Ama diyaloğa açık olmayanlar emin olun bize karşı siyaset yürütüyor. Dolayısıyla bu sorunun muhatabı bence ne HEDEP ne de HEDEP’’e bağlı siyaset. Bu sorunun muhatabı kapıları kapatan AKP ve ortakları” dedi.

2024 SEÇİM STRATEJİSİ NASIL OLACAK?

2024 yerel seçimleri hakkında da konuşan Tiryaki, Kürdistani bir ittifak kuracaklarını ama metropol kentlerde nasıl bir seçim stratejinin izleneceğinin kesinleşmediğini söyledi.

Siyasi partilerle diyalog kapılarının açık olduğunu ifade eden Tiryaki, şunları söyledi: “2023 seçimlerine Emek ve Özgürlük ittifakı olarak seçime girdik. 2019 seçimlerinde ise iddialı olduğumuz her yerde adaylarımızı göstererek girdik. Bazı yerlerde ise muhalefetin ortak aday stratejisini uygun biçimde AKP ve MHP’nin bazı belediyeleri kaybetmesi için bir tercihte bulunmuştuk. Şimdi bu konuda henüz nihai kararı vermiş değiliz. Ama biliyorsunuz belediye seçimlerinde de siyasi partiler ittifakla seçime girdikleri için yani öyle anlaşılıyor, Cumhur İttifakı bunu açıkça deklare etti. Dolayısıyla Kürdistan’da, yani bölge ketlerinde Kürdistani bir ittifak gerçekleştireceğiz. Kendi adaylarımızla seçime gireceğiz. Ama metropollerde nasıl bir strateji izleyeceğimizi biraz da bizim dışımızdaki siyasi partiler belirleyecek.”

‘ARALIK AYINDA ADAY ADAYLARIMIZI AÇIKLAMAYI HEDEFLİYORUZ’

Partilerinin yeniden yapılanma sürecine de değinen Tiryaki, “Biz bu seçim sonrasını belki de en iyi değerlendiren partiyiz” dedi. 2024 yerel seçimleri ile ilgili çalışmalarının sürdüğünü, Aralık ayında parti olarak hazırlıklarının netlik kazanacağı ifadelerini kullanan Tiryaki, “Yani muhalefette ciddi bir parçalı, dağınık bir duruş söz konusu. Ama biz kongre sonrasını bir yeniden yapılanma süreci olarak tanımladık ve gerçekten bu konuda çok şey yaptık. Ve kamuoyu yoklamaları da bu konuda halkımızın desteğinin yükseldiğini gösteriyor. Bunun karşılığını alacağımız gün muhtemelen 31 Mart seçimleri olacak. O gün tabloyu çok daha net bir şekilde görme şansımız olur. Umutluyuz” diye konuştu. Yerel seçim çalışmalarının kesintisiz devam ettiğini hatırlatan Tiryaki “Yerel yönetimlerden sorumlu eş başkan yardımcısı olarak söyleyeyim, çalışmalarımız kesintisiz bir şekilde sürüyor. Çok kısa bir süre içerisinde sürece dair genelgelerimizi yayınlayacağız. Aday adayı başvurularını almaya başlayacağız ve takvimimizi işleteceğiz. Hedefimiz Aralık ayının sonuna doğru iddialı olduğumuz her yerde adaylarımızı açıklamak. Bu hem belediye meclis üyeleri için, hem de il genel meclis üyeleri için geçerli. Sadece belediye eş başkanlarımızı değil bütün organlara gösterebileceğimiz aday adaylarını Aralık ayının sonuna doğru açıklamayı düşünüyoruz” dedi.

KAYYIM UYGULMASI DEVAM EDECEK Mİ?

Tiryaki, 2024 yerel seçimlerinden sonra kayyım uygulamasının devam edip etmeyeceğine ilişkin soruya da şu cevabı verdi:

 “AKP hiçbir zaman kayyım atanması konusunda ahlaki bir üstünlük elde edememiştir. Yani bunun toplumsal bir meşruiyet kazanması için çok çalıştı aslında AKP’de MHP de.. Ama emin olun şuanda kendi kitleleri bile kayyım siyasetini desteklemiyor. MHP’yi bunun dışında tutuyorum. Onun siyasi ve politik duruşunun nasıl olduğu belli. Ama emin olun AKP’nin seçmenlerinin de çok büyük bir bölümü kayyım siyasetinin doğru olmadığını düşünüyor. Muhalefet bir bütün olarak zaten kayyım siyasetine karşı. Dolayısıyla bugüne kadar ahlaki üstünlük elde edememiş AKP ve MHP bu saatten sonra kayyım konusunda üstünlük kazanma durumu yok. Toplumsal bir meşruiyeti kalmadı. Ben AKP’nin o kadar rahat cesaret edemeyeceğini düşünenlerdenim.”