"Öyle şeyler vardır ki insanın susmaya, sessizce geçiştirmeye ya da iğretilemenin (istiarenin) örtüsü altına saklanmaya hakkı yoktur. İnsan inandığı şeyi dobra dobra söylemelidir."
B.Brecht, Halkın Ekmeği
Halkın kahramanı olsun istemiyorlar. Varsa yoksa kendileri. Parti liderlerinden kahraman yaratabilirlerse ne ala. Her biri bir lider ancak var mı içlerinde kahraman? Halkın içinde korumasız gezebilen neredeyse yok gibi. Örgütün, partinin lideri olmak başka Halkın kahramanı olmak başka.
Sene 1992 tutukluyum. Bir hapishaneden diğerine toplu sevk olduğumuzda bizi birinci müdür karşıladı. Herkes hangi davadan yargılanıyor ise ona göre koğuşa yerleştiriliyor. Sıra bizim gruba geldiğinde yargılandığım davanın kısa adını söyledim adam bilemedi uzun adını söyledim. Müdür hiç duymadığını söyledi. Bozuldum tabi gözümde bir numara olan partimizi müdürün tanımaması canımı sıksa da cahilliğine vermiştim.
Yine de "Denizlerin örgütü, Deniz Gezmiş'in örgütü" dediğimde birden adamın ilgisi değişti. "Öyle desene sen o zaman Veli Yılmaz'ı da tanırsın " dedi. "Tanımaz mıyım yoldaşımız o da" dediğimde 9 arkadaşımla yer sıkıntısına rağmen ayrı bir koğuşa verildik.
Aynı fikirleri paylaşmayan hapishane müdürünün Deniz Gezmiş ismine duyduğu saygıdan biz de faydalanmıştık.
Geçtiğimiz hafta Yılmaz Güney'in itibarını dile doladılar. İstiyorlar ki, halkın gönlüne taht kurmuş insanları tartışma konusu yaparak yıpratabilmek. Hesap bu kadar basit.
Nafile ...
Sırada Denizlerin Mahirlerin itibarını da masaya yatırmak var. Yandaş basın el ovuşturmakla meşgul. Bu da boş bir çaba diyeceğim ama bir bildikleri olmalı. Akıllarda kalsın "katil", "terörist " yaftasını boşuna sakız yapmıyorlar. Halkın kahramanlarına atılan her çamur yapışmayacak olsa da kafalarda oluşturulacak her soru işareti her acaba boşuna değildir.
Sivil alanda yapılan bu itibarsızlaştırma girişimleri resmi alana da sıçradı.
6 Mayıs 2023 günü Denizlerin anması yapılıyor Antalya’da. Bir çok yerde olduğu gibi. 21 Eylül 2023 sabahı Denizlerin anmasına katılan siyasi parti ve sendika yöneticilerinin de olduğu 22 iki kişi gözaltına alındı.
Dört ayı aşkın bir zaman geçmesine rağmen bugün sabah saatlerinde insanların gözaltına alınması manidar olsa gerek. Zamanı mıydı bu gözaltının, varsa bir suç unsuru neden bu kadar geç kalındı. Ortada bir suçun olmadığını çok iyi biliyorlar. Başta hukukçular olmak üzere bu gözaltı sonrasında kimse tutuklama beklemiyor, amaç kitle örgütlerine gözdağı olduğu kadar Denizlerin birer halk kahramanı olduğu gerçeğine kara çalma girişimi olduğunu düşünüyorum.
Sosyal ve kültürel alanda iktidar olamadığını ifade eden Tek Adam Rejimi, halkın değerlerini yok ederek amaca ulaşmayı hedefliyor. Kendileri kendi kahramanlarını yaratamayınca halkın kahramanlarının itibarını yok edeceklerini hesap ediyorlar.
Denizlerin anti- emperyalist devrimci mücadelesinin önünde duramayınca onları sahipleniyormuş gibi yapmak da bir yöntem olarak kullanıldı. Onların devrimci duruşlarının içi boşaltılmaya çalışıldı zaman zaman. Olmadı. Olmaz da. Vatan haini dediler olmadı, Nazım'dan şiirler okudular olmadı.. Ahmet Kaya'nın şarkılarını söylediler, olmadı. Olmayacak da. Denizlerin, Amerika’nın 6.Filoya karşı mücadelesini, bağımsızlık yürüyüşlerini, Erdal Eren'in çocuk yaşta idam edilmesini de istismar etmişlerdi. İşe yaramamıştı…
"İnsan inandığı şeyi dobra dobra söylemelidir." Halkın onuru olan Denizler, Brecht'in dediği gibi dobra dobra söylediler inandıkları sözleri. Bugün onları ananlar da doğru bildikleri şeyleri dobra dobra söyleyecekler, gözaltılara rağmen… Buna şüphe yok. 6 Mayıs anmasında taşınan pankarta yazılan gibi şimdi Deniz Olunmalı!