Suriye'de Beşar Esad yönetiminin devrilerek başını HTŞ'nin çektiği cihatçı yapıların ülke yönetimini ele geçirmesinin yankıları sürüyor. Sosyalist partiler; Emek Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Türkiye Komünist hareketi ve SOL Parti, Suriye'de yaşanan gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.

EMEP'ten yapılan açıklamada, "Esad Rejimi elbette demokratik bir rejim değildi ama HTŞ’nin rejimi de demokratik bir rejim olmayacaktır. Bugüne kadar yeryüzünde İslamcı demokratik bir rejim görülmedi. Bundan sonra da görülmesi mümkün değildir" denildi.

EMEP: SURİYE HALKI KENDİ KADERİNİ KENDİ TAYİN ETMELİDİR

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan İmzasıyla yayımlanan açıklamada, şunlar dendi: "Bizde de mevcut durumu fırsata çevirme şiarıyla bazı çevreler Türkiye’nin de SMO ile Kürt bölgelerine saldırma ve genişleme çağrıları yapmaktadır. Böyle bir politika Türkiye’nin de savaşın içine çekilmesi anlamına gelmektedir. Türkiye silahlı güçlerini Suriye’den çekerek, Suriye halklarının kendi kaderini özgürce belirlemesini savunmalı ve Suriye halkı ile kardeşçe ilişkileri geliştirmelidir.

Emperyalist güçler ve işbirlikçileri Ortadoğu’yu yıllardır savaş, göç ve yoksulluk batağına mahkum etmiştir. Ortadoğu halkları birbirleriyle ve kendi içlerinde savaşmak yerine emperyalist güçlere karşı birleşip mücadele etmelidir. Emperyalistler ve Türkiye dahil yabancı askeri birlikler Suriye’den derhal çekilmelidir. Farklı ulusal kimlik ve inançlardan oluşan Suriye halkı kendi kaderini kendi tayin etmelidir."

TİP: MÜCADELEYE DAHA KARARLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEĞİZ

TİP'ten yapılan açıklamada ise, "ABD ve dostlarının cihatçı terör örgütleri ve sözde ılımlı İslamcı güçlerle birlikte Suriye’de yürüttüğü operasyonda yeni bir aşamaya geçildi" denilerek, "Toprakları fiilen çok parçalı bir hale gelmiş olan Suriye’de devletin kontrolü an itibariyle HTŞ adlı El Kaide uzantısı terör örgütünün başını çektiği koalisyona geçmiş bulunuyor. Suriye’de oluşan yeni durum, ABD’nin Ortadoğu için öngördüğü İsrail’i ve kendi ticaret sahalarını, yollarını koruma merkezli uzun erimli politikası için de bir kazanım anlamına geliyor. Bölge aktörlerinden Körfez krallıklarının, Tel Aviv ve Ankara’nın desteğini alan bu politikanın sonraki adımlarında, Lübnan’a, İran’a, Irak’a dönük hamleler de beklenebilir" ifadeleri kullanıldı.

ABD'li senatör Lindsey Graham: Kürt güçlerinin, Türkiye tarafından tehdit edilmesine izin vermemeliyiz ABD'li senatör Lindsey Graham: Kürt güçlerinin, Türkiye tarafından tehdit edilmesine izin vermemeliyiz

Açıklamanın devamında ise, "Emperyalistler bölgemizde siyasal İslamcılığı kullanır; etnik ve mezhebi farklılıkları derinleştirerek halkları birbirine düşman eder. Biz buradayız. Emeğin, özgürlüklerin, laikliğin ve barışın savunulması için her zamankinden daha büyük bir sorumluluğumuz olduğunun farkındayız. AKP iktidarı başta olmak üzere gerici ve emperyalizmin güdümündeki aktörlerden ülkemizi ve bölgemizi kurtarmak için mücadeleye daha kararlı bir şekilde devam edeceğiz" denildi.

TKP: İSRAİL VE ABD CİHATÇILARI KULLANARAK GEÇİCİ BİR ZAFER KAZANDI

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Suriye’de yönetimin düşmesinin ardından bir açıklama yayımlayarak "Yaklaşık 15 yıl önce başlayan ve Suriye’yi parçalamak için yola konan plan başarıya ulaşmıştır" dedi.

TKP'nin açıklaması şöyle: "Bugün Suriye’de 'kazananlar'ın tamamı ABD ve İsrail’in müttefikidir. Belki “kazananlar” arasında kanlı çatışmalar gerçekleşecek, belki sahada bir haftadır tanık olunan “uyum” ABD tarafından tesis edilecek.

Ancak ABD 'barış'ı her zaman kanlıdır, her zaman yeni çatışmalara gebedir. Suriye’de huzur, istikrar ve barış ancak emperyalizm ve cihatçılar yenilgiye uğradığında tesis edilebilir.

Suriye’de emperyalizme ve siyonizme karşı bir direnç mutlaka oluşacaktır. Bu direncin başka uluslararası güçlere bel bağlamadan, devrimci bir perspektifle, laikliği savunarak hareket etmesi, birleştirici olması, biraz da Türkiye’deki gelişmelere bağlıdır. Suriye’de İsrail ve ABD cihatçıları kullanarak geçici bir zafer kazandı. İsrail, ABD ve cihatçılık Türkiye’de yenilmelidir. Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz. Bu bir oyun değil. Ülkemizi, geleceğimizi önemsiyorsak, nasıl ayağa kalkıp bu barbarlıktan kurtulacağımızı konuşmamız ve gereğini yapmamız gerekiyor."

Açıklamada, "Suriye’deki gelişmelerden sonra 'genişleme'yi düşleyen Yeni Osmanlıcı çevrelerde yaşanan sevincin dizginlenmesi zorunludur. Bu yaklaşım yalnızca sömürü, eşitsizlik ve adaletsizliği fetihçilikle perdelemeye kalkmak anlamına gelmez, Türkiye’nin dağılmasına yol açacak bir planın yürürlüğe girmesine de neden olur. Ülkemiz ve yurttaşlarımız büyük bir sınavla karşı karşıyadır" ifadelerine de yer verildi.

TKH: SURİYE HALKI DEĞİL EMPERYALİZM VE SİYONİZM KAZANDI

Türkiye Komünist Hareketi tarafından yayımlanan açıklamada ise, "Siyasal İslamcılığın iplerinin doğrudan emperyalizmin elinde olduğu Suriye’deki gelişmeler ışığında bir kez daha ispatlanmıştır. Cihatçılar ve Siyonizm Suriye’de buluşmuş, kazanan Siyonizm olmuştur" denildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: "Görünen Rusya ve İran açısından Suriye’nin cihatçı çetelere teslim edilmesinde, beklenenin tersine, bir kabulleniş bulunmaktadır. İster zorunluluktan ister bilinçli bir tercih olsun Rusya ve İran’ın izlediği dış politika bu iki ülkenin de pragmatist dış siyasetinin bir örneği olarak ayrıca not edilmelidir.

Suriye’nin içten çökertilmesinin ortaklarından birisi olarak AKP’nin oynadığı rol Türkiye açısından bir kazanım değil, ülkemizin karşı karşıya kalacağı sorunları daha da kökleştirmiştir. AKP iktidarı İsrail’in ve Amerika’nın çıkarlarına hizmet ederken ayrıca yanı başımızda kurulan “şeriat emirliğini” ülkemize komşu etmiştir. Suriye’de bundan sonra emperyalizm ve cihatçıların kontrolünde kaotik bir süreç karşımızdadır."

SOL PARTİ: BÜYÜK ORTA DOĞU PLANI YENİ BİR MEVZİ KAZANDI

SOL Parti de Suriye'de yönetimin değişmesine dair bir açıklama yayımladı. SOL Parti'nin açıklamasında da, "Suriye’de bugün cihatçı çetelerin ellerinde gönlere çekilen Amerikan bayrağı olmuştur. IŞİD ve El-Kaide artığı cihatçı çetelerin hakimiyeti altında Suriye’nin etnik ve mezhepsel parçalanması, Amerika ve İsrail çıkarları etrafında yeni bir Ortadoğu düzeninin kurulmasının bir sıçrama noktası olmuştur. Büyük Orta Doğu Planı yeni bir mevzi kazanmıştır. AKP ve MHP, fetihçi bir gürültü altında ABD-İsrail hattında, Orta Çağ barbarlığının temsilcisi cihatçı karanlığın arkasına dizilmiştir. Tükenmiş rejimini sürdürebilmek için, ülkeyi ateşe atmaktan bir an olsun geri durmayacak olan iktidar, bu amaçla BOP Eş Başkanlığı görevinde yeni roller peşinde koşmaktadır. Açılımlarla başlayarak sürdürülen Erdoğan’a ömür boyu başkanlık yolu açma oyunun merkez üssü de Suriye olmuştur" denildi.

Açıklamanın devamında, "SOL Parti, ABD ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda kurulmaya çalışılan yeni düzene karşı mücadele eden ve etmeye devam edecek halklarla omuz omuza kavgayı sürdürecektir" ifadeleri kullanıldı.

Editör: Selda Manduz