Suriye'nin geçici hükümet Cumhurbaşkanı ve HTŞ lideri Muhammed Colani (Ahmed Şara), Alevilere yönelik katliamlar ile ilgili ‘ülkenin birliğine tehdit’ yorumunu yaptı.
Reuters’e konuşan Colani, gerekirse kendi müttefikleri de dahil olmak üzere sorumluları cezalandırma sözü verdi.
Colani, katliamlardan ‘Esad yanlısı grupların sorumlu olduğunu’ söyledi ancak ardından Selefi grupların da katliam yaptığını kabul etti.
Colani, "Suriye bir hukuk devletidir. Hukuk herkes için geçerli olacaktır" dedi.
Colani, "Biz mazlumları savunmak için mücadele ettik ve en yakınlarımız arasında bile haksız yere hiçbir kan dökülmesini, cezasız ve hesapsız kalmasını kabul etmeyeceğiz" dedi.
Colani ayrıca yaşananlarda Esad yanlılarını sorumlu tutsa da "birçok tarafın Suriye kıyılarına girdiğini ve çok sayıda ihlalin yaşandığını" kabul etti.
Colani yaşanan olayların büyük ölçüde kontrol altına alındığını da ifade etti.
Colani, güvenlik güçlerinden 200 kişinin olaylarda öldürüldüğünü söylerken, Pazar günü röportajından önce duyurulacak bağımsız bir komite tarafından yürütülecek soruşturma süresince toplam ölü sayısını söylemekten kaçındı.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, pazar gecesi itibarıyla 973 Alevi sivilin katledildiğini duyurmuştu.
Colani, son günlerde yaşanan şiddetin Suriye'yi bir araya getirme girişimini rayından çıkarma tehdidinde bulunduğunu söyledi ve bunun "bu yolu etkileyeceğini" ifade etti. Colani, "durumu olabildiğince düzelteceklerine" söz verdi.
Bunun için Colani, cinayetleri 30 gün içinde soruşturmak ve failleri hesap vermeye çağırmak üzere bağımsız bir komite kurdu. Bu, Alevileri de kapsayan ilk kendi kurduğu organ olacak.
Colani, "Sivil barışı ve uzlaşmayı korumak için ikinci bir komite kuruldu" diye ekledi.
Colani, toplu katliamlarda yabancı cihatçı güçlerin ve diğer müttefik İslamcı grupların mı yoksa kendi güvenlik güçlerinin mi rol oynadığına ilişkin soruları yanıtlamayı reddetti ve bunların soruşturmanın konusu olduğunu söyledi.
Katliamlar Suriye'nin kıyı kentlerini derinden sarstı, binlerce Alevi dağlık köylere kaçmak ya da Lübnan sınırını geçmek zorunda kaldı.
Colani, Esad'ın kardeşi Mahir'e bağlı 4. Tümen'e bağlı Esad yanlıları ile müttefik bir yabancı gücün, "huzursuzluk çıkarmak ve mezhepsel anlaşmazlık yaratmak" amacıyla perşembe günü çıkan çatışmaları tetiklediğini iddia etti.
Yabancı gücü tanımlamadı, ancak "Suriye'deki yeni gerçeklikten mahrum kalan taraflar"a işaret etti, bu da uzun süredir Esad'ın müttefiki olan ve Şam'daki büyükelçiliği hala kapalı olan İran'a açık bir göndermeydi.
Tahran, şiddete karıştığı yönündeki her türlü iddiayı reddetti.
Washington, "yabancı cihatçılar da dahil olmak üzere radikal İslamcı teröristleri" suçladı.
SDG-ŞAM ANLAŞMASININ ETKİSİ
Şam ile bir mütabakat metni imzalayan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) anlaşma ile ilgili yaptığı açıklamada ön koşulun Alevilere yönelik katliamlar ile ilgili sorumluların hesap vermesi gerektiğini açıklamıştı. Suriye Demokratik Meclisi (SDM) Özerk Yönetim Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı İlham Ahmed ise açıklamasında ‘anlaşma ile kıyı bölgelerinde yaşanan olayların duracağını’ ifade etmişti.
Kaynak: Artı Gerçek