DEM Parti Van Milletvekili, İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan, kalp rahatsızlığının ardından kaldırıldığı hastanede hayati tehlikesi artarak devam eden TBMM Başkanvekili, İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder için yazdığı mesajında, "Barışa giden yola birlikte baş koyduk. Seninle tamamlayacağız. Bu yolda beni, bizi yalnız bırakmayacağını biliyorum. Gerçekleşecek olan barış senin güzel yüreğine merhem olacak. Hadi uyan, yola devam Sırrı Başkanım" dedi.
Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan gecesi İstanbul'da evinde fenalaşmasının ardından İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırıldı. 62 yaşındaki Önder'in kalbi bu sürede iki kez durdu ve acil şekilde ameliyata alındı. Kalbindeki ana aort damarında büyük bir yırtılma olduğu ve kalp krizi geçirdiği tespit edildi. Florence Nightingale Hastaneler Rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi’nin “kalp hastalıkları içindeki en büyük ameliyatlardan biri” olduğunu söylediği ameliyat, toplamda 10 saat sürdü.
Hayatî tehlikesi bulunan ve 13 gündür yoğun bakımda tedavi altında tutulan Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumuna ilişkin olarak, İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden yapılan son açıklamada, "Maalesef nörolojik tablosu giderek bozulmuş. Başka bir kırılma noktasına gelmiş bulunmaktayız. Hastamızın refleksleri azalmış, beyin ödemi devam etmektedir. Hayati tehlikesi maalesef artarak devam etmektedir" denildi.
Sırrı Süreyya Önder için sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşan Buldan, yeni çözüm sürecine atıfla, şunları yazdı:
"Çok yaralısın biliyorum. Kalbin yaralı, yüreğin yaralı, beynin bedenin yaralı. 15 Nisan akşamı geçirdiğin kalp krizi değil seni yaralayan bunu da biliyorum. En son 7 ay önce bir daha, yeniden barışa çıkan yola girdiğimiz zaman başladı ağrıların. Bir Türk, bir Arap, Kürt'ün barışını sağlayamaz diyenlere inat 'Aman başkanım geri dönüş yok' dedin. Oysa aslında sen Türk ben de Kürt’tüm. Sen yüreğinin içine barışı yerleştirmiştin. Türk’ü, Kürt’ü, Ermeni'yi, Alevi'yi, Laz'ı, Çerkez’i, kadınları, çocukları koymuştun yüreğinin tam ortasına. 85 milyonu yerleştirmiştin.
Oysa ne fark ederdi ki gönlünü, ömrünü barışa adayanın Türk ya da Kürt olmasına. Ben daraldığımda 'Rahat ol başkanım ben hallederim' diyordun. Şimdi ben sana diyorum sen iyileşmene bak ben hallederim.
İki omuzunun üstüne benim de yükümü koymuştun. Şimdi ben senin yükünü omuzlarıma aldım. Sen şimdi hastanenin -3. kartında, yoğun bakımda yaralı bedeninle yatıyorsun. Barışa giden yola birlikte baş koyduk. Seninle tamamlayacağız. Bu yolda beni, bizi yalnız bırakmayacağını biliyorum. Gerçekleşecek olan barış senin güzel yüreğine merhem olacak. Hadi uyan, yola devam Sırrı Başkanım."