CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Özel, en düşük emekli maaşının 17 bin liraya yükseltilmesi gerektiğini belirterek "Seyyanen zammı kabul etmiyoruz, 7 bin liralık zammı alana kadar bütün emeklileri mücadeleye ve direnişe davet ediyorum" dedi.  

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya döneminde 126'sı kırmızı bültenli, 5'i mavi bültenli olmak üzere 236 yabancı suçlunun Türkiye'de yakalandığını belirten Özel, "Yakalananlara bakıp memlekette temizlik oluyor sanmayın. Memleketi pisliğe batıralanlar o Süleyman Soylu, onu atayan o dolma kalem, o mürekkebin sahibi üç kelime ile Recep Tayyip Erdoğan..." dedi. Özel, Erdoğan'a seslenerek "Soylu dönemiyle hesaplaşmayı kapalı kapılar ardında kendi yöntemleriyle yapıyolar. Bakan ise hesabı Yüce Divanda verecek. Recep Tayyip Erdoğan, altından kalkamayacağınız o rezaletler ortaya dökülmeden evvel ya Süleyman Soylu'nun gereğini yaparsın ya da bu pislikten, rezaletten bizzat sorumlusun" ifadelerini kullandı.

"EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 17 BİN TL OLANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ"

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Milletin derdi ne Tayyip Bey ne devlet Bey. Milletin derdi yaşam derdi, geçim derdi, yüksek fiyatlar ve enflasyon. Ülke her konuda kötü yönetiliyor. En kötüsü mutfaktaki, cüzdandaki yangın, ayın sonunun gelmemesi, borçla eski borçların kapatılmaya çalışılması hatta döndürürülememesi. Bugünlerde en büyük zorluğu emeklilerimiz çekiyor. 2024 Tayyip Bey'in emeklilerle dalga geçtiği alay ettiği bir yıla dönüştü. Buradan emeklilere sesleniyorum bu açlık ücretini, bu yoksullluk ücretini kabul etmeyin. En düşük emekli maaşı 17 bin olana kadar mücadele edeceğiz. Erdoğan ve Bahçeli'ye sesleniyorum; milletin derdi DEM değil, zam zam zam... 7 binlik zammı alana kadar bütün emeklileri mücadeleye ve direnişe davet ediyorum."

"AKP 2015 yılında prim güncelleme katsayılarını düşürdü, aylık bağlanma oranlarını düşürdü, aylıkların altsınırlarını dondurdu. Bütün emekli maaşları erimeye başladı. AKP'nin emeklileri yoksullaştırması tesadüfen ya da krizden olan bir şey değil. Burada teammüden bilerek isteyerek emekliler yoksullaştırılmaktadır. Prim güncelleme katsayıları, aylık bağlanma ve aylıkların altsınırları artırılmalıdır."

Saadet Partisinin 9. Olağan Kongresi: AKP'liler salonu terk etti Saadet Partisinin 9. Olağan Kongresi: AKP'liler salonu terk etti

"236 YABANCI SUÇLU TÜRKİYE'DE YAKANLANMIŞ"

"İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın açıklamalarına göre 126'sı kırmızı bültenle, 5'i mavi bültenli olmak üzere 236 yabancı suçlu Türkiye'de yakalanmış. Uluslararası suçlu, uyuşturucu baronu, insan kaçakçısı, mafya lideri kimin zamanında gelmiş? Süleyman Soylu'nun zamanında gelmiş. Peki bu Süleyman Soylu'yu atayan dolma kalem, o kalemin mürekkebi kime aitmiş? Ali Yerlikaya'yı kim atadıysa aynısına aitmiş. Sakın ha Ali Yerlikaya'nın döneminde yakalananlara bakıp memlekette temizlik oluyor sanmayın. Memleketi pisliğe batıralanlar da o Süleyman Soylu, onu atayan o dolma kalem, o mürekkebin sahibi üç kelime ile Recep Tayyip Erdoğan..."

"YA SOYLU YÜCE DİVAN'DA HESAP VERECEK YA DA PİSLİKTEN SEN SORUMLUSUN"

"Ey Recep Tayyip Erdoğan eğer bu pislikten şahsen sorumlu olmadığını söylemek istiyorsan getir soruşturma önergesini Soylu hakkında imzalayalım, Meclis soruştursun AYM, Yüce Divan sıfatıyla bu kişiyi yargılasın dedik. Bakın bunu yapmıyorlar. Soylu dönemiyle hesaplaşmayı kapalı kapılar ardında kendi yöntemleriyle yapıyolar. Hukuk devletinde kapalı kapılar ardından hesaplaşma olmaz. Bakan ise hesabı Yüce Divanda verecek. Recep Tayyip Erdoğan hem bu uluslararası suçlular için hem Ayhan Bora Kaplan, Süleyman Soylu, Ankara'daki eğlence merkezleri ve devletimize emanet edilmiş kimsesiz çocuklar üzerinden, önümüzdeki dönemde altından kalkamayacağınız o rezaletler ortaya dökülmeden evvel ya Süleyman Soylu'nun  gereğini yaparsın ya da bu pislikten rezaletten bizzat sorumlusun."

MERKEZ BANKASI AÇIKLAMASI

Merkez Bankası'nda bir kriz yaşanıyor. Bir süredir Gaye Hanım'ın babası, çocuğu üzerinden bir şeyler yapılıyor. İddialar doğruysa durum vahim, iddialar yalansa durum vahim. AK Parti'nin kendi iç savaşının Merkez Bankası'nda yürütmesi kabul edilemez. İsimler değişiyor, vitrin değişiyor ama anlayış değişmediği için sıkıntılar bitmiyor. AKP'nin kendi vesayet savaşının Merkez Bankası'nda yürütüyor olması, kurumu yıpratıyor. Kendi getirdiğiniz üst düzey bürokratı kendi gazetelerinizin manşetleri, trollerinizin paylaşımları ile istifaya zorlarsanız yarın yetişmiş insan kaynağı bulamazsınız."

Editör: Selda Manduz