MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, hasta mahkûmlar hakkında yaptığı açıklamaların Abdullah Öcalan ile ilgili olmadığını ifade etti.

MHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa, iyileşinceye kadar infazın geri bırakılması tartışma konusu olmamalıdır" demişti.

Yıldız'ın hasta mahkûmlarla ilgili çıkışı af tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Cumhuriyet'ten Barış Pehlivan'a konuşan Yıldız "Öcalan’ın bundan faydalanmasının bir tane şartı vardır. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda hasta olduğuna dair Adli Tıp raporu lazım" ifadelerini kullandı.

Yıldız'ın açıklamaları şöyle:

Cezaevlerindeki hasta mahkûmlarla ilgili son mesajınız ne anlama geliyor?

2022, 2023 ve 2024 Adalet Bakanlığı bütçeleri görüşmelerinde, komisyonlarda ve kanun tekliflerinde devamlı dile getiriyorum ben bunu. Yeni bir şey değil.

'Acaba Abdullah Öcalan için bu formül mü düşünülüyor' diye yorumlanıyor.

Hayır, hayır. Abdullah Öcalan meselesi 2 yıl önce var mıydı ki? Yıllardır söylediğim bir şey bu. Evrensel hukuktan bahsediyorum.

Öcalan sizce bu hakkı kullanabilir mi? Sizin böyle bir öngörünüz var mı?

Öcalan’ın bundan faydalanmasının bir tane şartı vardır. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda hasta olduğuna dair Adli Tıp raporu lazım. O varsa Ahmet de olur Mehmet de olur.

Son mesajınızdan sonra 'Türkiye genel affa mı gidiyor' diye bir tartışma yeniden alevlendi.

Benim söylediklerimle o tartışmanın hiçbir alakası yok. Benim genel af gibi bir niyetle yaptığım açıklama değil.

Feti Yıldız olarak genel affın olabilme ihtimalini görebiliyor musunuz şu an?

Hayır, genel affın şartları yok Türkiye’de.

Gelecek, DEVA ve Saadet 'çatı parti'de buluşuyor: 'Yeni Yol' ismi ağırlık kazandı Gelecek, DEVA ve Saadet 'çatı parti'de buluşuyor: 'Yeni Yol' ismi ağırlık kazandı

Son olarak eklemek istedikleriniz nedir?

O tweet’in hikâyesi bu. Günde en az 100 mahkûm yakını beni arar.

Biliyorsunuz ki kapasitenin üstünde 83 binden fazla insan var cezaevlerinde. Peki, ne olacak o insanların durumu?

Bunu dile getirdim ben yine konuşmalarımda. Meclis tutanaklarında hepsi var. Biz evrensel hukukun gereğinin yapılmasını isteriz. Başka da bir davamız yok. 

Editör: Selda Manduz