"Öldürmenin pek çok yolu vardır: Karnına bıçak saplamak, ekmeğini elinden almak, hastalığını iyileştirmemek, kötü koşullarda yaşatmak, ölesiye çalıştırmak, intihara sürüklemek, savaşa yollamak vs. Ülkemizde bunların sadece bazısı yasaktır."*
Cilavuz veya Cılavuz sözcüğü herkes tarafından bilinmez. Bilenler ise, Köy Enstitülerinden birine ev sahipliği yapmasından dolayı bilir(di). Şimdi Susuz'un Kimsesiz Patileri/Cilavuz Şefkat Evi sayesinde de bilen biliyor. Eğitim öğretimi kendine dert edinenler Köy Enstitülerini merak edip araştırıyor. Sokak hayvanlarını sevip koruyan, onların yaşamını dert edinenler de Cilavuz Şefkat Evi'ni merak ediyor, öğrendiğinde desteğini esirgemiyor. Ne güzel...
Burada 2007-2010 yıllarında yerel bir gazete yayınlandı. "Cilavuz Haber" adı Köy Enstitüsü nedeniyle yaşatılmalıydı ve bu sebeple özellikle seçilmişti gazetenin adı. Gazete yayınlandığında yazarlarından Dr. Alper Akçam ("Cilavuz Delikanlısı" yazar Dursun Akçam'ın oğludur. ) Yine babası Cilavuz'da nahiye müdürlüğü yapan "Aydınlanma Onur Ödülü" sahibi Server Tanilli'yi İstanbul Kitap Fuarı'nda ziyaret ettiğinde "Cilavuz Haber" gazetesini Cilavuz ismini unutturmadığı için kutladığını biliyoruz."Cilavuz ismi ne kadar çok yaşatılsa o kadar iyidir " sözünden hareketle barınağa Cilavuz ismini uygun görenleri de kendi adıma kutluyorum.
Haftada iki gün yayın yapan Cilavuz Haber gazetesi çevre ilçe ve köylerden bırakılarak terk edilen sokak köpeklerinin çoğalması üzerine gazeteyi ziyaret eden öğrenci velilerinin tedirgin olduğu ve yetkililerin önlem atmasıyla ilgili haber yapıyor. Dönemin yerel yönetimi gazete haberinden hemen sonra sokak köpekleri görüldüğü yerde itlaf ediliyor. Bu "kanlı çözümü" de ilçenin tek gazetesi haber yapınca bu kez yerelin mülki amiri; "Ben bu gazetenin elinden nereye gideyim. Sahipsiz köpekleri haber yapıyor, 'önlem alın' diye yazıyor biz de hemen gereğini yapıyoruz ama bu kez de 'köpekleri öldürdüler' diye yazıyor, ben ne yapayım " diye serzenişte bulunuyor.
İşte bu küçük ilçede yıllar sonra bir köpek barınağı inşa ediliyor, Cilavuz Şefkat Evi adında. Cilavuz Köy Enstitüsü"nün yıkılmaya yüz tutan bir zamanlar onlarca büyükbaş ve yüzlerce küçükbaş hayvanın barınağı olan "tavla" yeniden onarılarak geniş arazisiyle birlikte "Susuzun Kimsesiz Patileri"ne Cilavuz Şefkat Evi olarak ev sahipliği yapıyor. Sözünü ettiğim "tavla" zamanında bizzat öğretmen ve öğrencilerce yapılmıştır.
Dünün itlaf yönteminden modern bir barınak sistemine geçilmesiyle Köy Enstitüsü gibi örnek olmasıyla da önem taşıyor. Ne güzel...
Bugünlerde değişik partilerden müteşekkil ancak çıkardığı yasalarla tek bir partinin ve yine tek sesine dönüşen TBMM de sokak hayvanlarını uyutma veya ötenazi yöntemiyle bertaraf etmek görüşülüyor. Adına ne denirse densin sokak köpekleri veya sahipsiz köpekler sonunda yok edilecekler. Bir ay içerisinde "sahiplenilmeyen " köpekler adına ister uyutma ister ötenazi ister itlaf denilsin hepsinin öldürülmesinin yasası yapılmaya çalışılıyor. Ne yazık...
Buradaki barınak hayvanların yaşam alanı değil sadece bir aylık hapishaneleri olacaktır. Bir ay içinde terk edilen köpeklerin çok azını belki sahiplenen olacaktır ancak geriye kalanlar öldürülecektir. Onun için de oluşturulacak yerler barınak değil birer toplama kampı olacaktır.
Yazının girişinde Bertolt Brecht’in Nazi Almanyası'nda insanlar için söylediği her şey bugün bizde sokak hayvanları için suç sayılmayacak. Sadece bu sokak hayvanlarının intihara sürüklenmesi ve savaşa gönderilmesi dışında her yöntem mümkün olabilir. Hasta olan iyileştirilmek yerine uyutulacak, barınak adıyla inşa edilecek toplama kamplarında ise aç bırakılacaktır .
Cilavuz yeni adıyla Susuz dün eğitim öğretime model olmuştu. Bugün ise itlafa uyutmaya, ötenaziye karşı yaşatmaya, sevgiye ,dayanışmaya, sahipsiz/kimsesiz patilere ev sahipliğiyle örnek oluyor. Daha iyi daha temiz olabilir mi sorusunun yanıtı elbette olabilir. Olmalıdır da.
Bunun için kuruluşunda çaba gösteren ön ayak olan başta Hasan Bumin Koçan olmak üzere gazeteci Deniz Zeyrek, belediye başkanı Oğuz Yantemur ve burada ismini sayamayacağım kadar çok hayvanseverlerin hakkını teslim etmek gerekir.
Öldürmenin pek çok yolu olduğu gibi yaşatmanın da pek çok yolu olduğunu Cilavuz Şefkat Evine bakarak görmek mümkün...
* Bertolt Brecht