Su faturasındaki tutarı görünce kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti Su faturasındaki tutarı görünce kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti

Güney Afrika’nın İsrail’i Gazze Savaşı’nda soykırım yapmakla suçladığı ve saldırılarının acil olarak durdurulmasını talep ettiği dava bugün Hollanda'nın Lahey kentinde yer alan Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ) görüşülmeye başlandı.

DURUŞMA BAŞLADI

BM Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında açılan davanın ilk duruşması başladı. İsrail'e, Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı suçlaması yöneltiliyor.

Bugünkü duruşmada Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir talepleri dinleniyor. Yarınki duruşmada ise İsrail heyeti savunmasını yapacak.

Daha önce iki saat olarak açıklanan duruşmaların süresi, İsrail’in talebi üzerine 3 saate çıkarıldı.

Duruşmanın ilk gününde Güney Afrika tarafı, İsrail'e yönelik suçlamalarını gerekçe ve dilleriyle Divan'a sundu. Daha sonra Divan Başkatibi Philippe Gautier, Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir taleplerini okudu.

Güney Afrika tarafı adına ilk söz alan bu ülkenin Hollanda Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela, "Yaygın insan hakları ihlallerinin on yıllardır cezasız kalması İsrail'i cesaretlendirdi." ifadesini kullandı.

Güney Afrika'yı temsil eden avukatlardan Adila Hassim, soykırımın delillerinin başvuru dosyasında mevcut olduğunu ve BM kurumlarınca da tescil edildiğini belirterek, "(İsrail’in) Eylemleri, soykırım sonucunun çıkarılabileceği sistematik davranış kalıbı göstermektedir." dedi. İsrail’in öldürdüğü kişilerin sayısının "Gazze’de hiçbir yerin güvenli olmadığını" gösterdiğine dikkat çeken Hassim, Gazzelilerin bir kısmının, İsrail’in "güvenli koridor" ilan ettiği bölgelerde öldürüldüğünün altını çizdi. Hassim, "İsrail, her bir bombanın kaç sivilin hayatına mal olacağının tam olarak bilincinde olarak benzersiz ve emsalsiz sayıda sivili öldürmüştür" değerlendirmesinde bulundu. İsrail'in Gazze'ye insani yardımları engellemeye devam ettiğini belirten Hassim, Gazze'ye yeterli gıda, kıyafet ve hijyen malzemelerinin teslim edilemediğini, Gazzelilerin temiz suya erişimlerinin engellendiğini dile getirdi. Hassim, Uluslararası Adalet Divanının soykırımı tespit edebileceğini belirterek, Divan'dan ihtiyati tedbir kararı almasını istedi.

Güney Afrika'yı temsil eden avukatlardan Tembeka Ngcukaitobi de Güney Afrika'nın, İsrailli yöneticilerin, soykırım söylemlerine dikkat çekerek, 15 Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü ve 21 BM Çalışma Grubu üyesinin de Gazze'de yaşananların soykırım olduğu konusunda uyarıda bulunduğunu hatırlattı.

DURUŞMA CANLI YAYIMLANIYOR

Halka açık yapılan duruşma canlı yayımlanıyor.

Duruşmanın yapılacağı bina önüne sabahın erken saatlerinde Filistin bayraklarıyla gelenler de oldu.

ULUSLARARASI ADALET DİVANI NEDİR?

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), devletler arasındaki anlaşmazlıkları ele almak üzere 1945 yılında kurulan en yüksek Birleşmiş Milletler hukuk organı. Mahkeme Hollanda’nın Lahey kentinde bulunuyor. Aynı kentte Uluslararası Ceza Mahkemesi ise ICJ’den farklı olarak bireylere karşı işlenen savaş suçları davalarına bakan anlaşma temelli bir mahkeme.

ICJ’nin’nin 15 yargıçlı paneli -İsrail davasında her iki taraftan birer yargıç daha eklenerek genişletilecek- sınır anlaşmazlıkları ve BM antlaşma yükümlülüklerini ihlal etmekle suçlanan devletlerin davalarıyla ilgileniyor.

Hem Güney Afrika hem de İsrail 1948 Soykırım Sözleşmesi’ni imzalamış durumdalar ve bu da mahkemeye aralarındaki anlaşmazlıklar hakkında karar verme yetkisi veriyor. Dava işgal altındaki Filistin toprakları ile ilgili olsa da, Filistin, Birleşmiş Milletler üyesi bir devlet olmadığı için Filistinlilerin yargılamalarda resmi bir rolleri yok.

Soykırım Sözleşmesi’ni imzalayan tüm devletler soykırım yapmamakla ve soykırımı önlemek ve cezalandırmakla yükümlüler. Sözleşme soykırımı “ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu kısmen ya da tamamen yok etmek amacıyla işlenen fiiller” olarak tanımlıyor.

GÜNEY AFRİKA’NIN AÇTIĞI NASIL BİR DAVA?

Reuters’ın haberine göre, 84 sayfalık başvurusunda Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki Filistinlileri öldürerek, onlara ciddi zihinsel ve bedensel zarar vererek ve “Fiziksel yıkımlarına yol açacak şekilde hesaplanmış” yaşam koşulları yaratarak onlara karşı soykırım işlediğini söylüyor.

Raporda İsrail’in üç ayı aşkın süredir devam eden saldırıları sırasında Gazze Şeridi’ne temel gıda, su, ilaç, yakıt, barınak ve diğer insani yardımları sağlamadığı belirtiliyor. Ayrıca Gazze’nin büyük bölümünü yerle bir eden, yaklaşık 1.9 milyon Filistinliyi göçe zorlayan ve Gazze sağlık yetkililerine göre 23 binden fazla insanın ölümüne neden olan sürekli bombalama kampanyasına da işaret ediyor.

“Tüm bu eylemler, soykırımı önlemede başarısız olan ve Soykırım Sözleşmesi’ni açıkça ihlal ederek soykırım işleyen İsrail’e atfedilebilir” denilen başvuruda, İsrail’in sözleşmeyi ihlal ederek kendi yetkilileri tarafından soykırıma teşvik edilmesini de engelleyemediği belirtiliyor. Mahkemeden İsrail tarafından yapılan ihlallerin durdurulması için acil önlemler alması isteniyor.

İSRAİL’İN CEVABI NE OLDU?

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog davayı “iğrenç ve saçma” olarak nitelendirdi. İsrail’in Gazze’de sivil kayıpları önlemek için azami çaba gösterdiğini söyledi. Ancak İsrail yönetimi davaya katılarak savunma yapacaklarını da açıkladı.

Herzog, “Uluslararası Adalet Divanında olacağız ve uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki en doğal hakkımız olan meşru müdafaa hakkımızı gururla sunacağız” ifadelerini kullandı.

DURUŞMALARDA NELER OLACAK?

Güney Afrika ve İsrail’in acil durum önlemlerinin lehinde ya da aleyhinde görüş bildirmek için ayrı günlerde ikişer saati olacak. Tanık ifadesi ve çapraz sorgulama olmayacak. Sunumlar daha çok devlet yetkilileri ve onların uluslararası avukatlardan oluşan ekipleri tarafından getirilen hukuki argümanlardan oluşacak.

Acil durum tedbirleri talebi, tamamlanması birkaç yıl sürmesi beklenen davanın ilk adımı. Resmi olarak geçici tedbirler olarak adlandırılan bu önlemler, mahkeme davanın tamamını incelerken anlaşmazlığın daha da kötüleşmesini önlemek için bir tür kısıtlama emri anlamına geliyor.

Mahkeme, Güney Afrika’nın soykırım iddialarına ilişkin nihai kararını davanın esastan görüşülmesine kadar veremeyecek ki bu da muhtemelen yıllar sürebilir.

Bu haftaki duruşmalar sadece acil durum önlemlerinin alınması ihtimaliyle ilgili.

Güney Afrika mahkemeden İsrail’in Gazze’deki askeri eylemlerini askıya almasını, soykırım eylemlerini durdurmasını veya soykırımı önlemek için makul tedbirler almasını ve bu tedbirler hakkında mahkemeye düzenli raporlar sunmasını talep etti.

Önlemlere ilişkin kararın duruşmaları takip eden haftalarda verilmesi bekleniyor.

ICJ’nin kararları nihai ve temyiz edilemez, ancak bunları uygulamanın bir yolu yok. İsrail aleyhine bir karar, en fazla ülkenin uluslararası itibarını zedeleyebilir ve yasal emsal oluşturabilir.

Kaynak: Evrensel

Editör: Selda Manduz