Antep’te yaşanan iş kazalarının ardı arkası kesilmiyor. Bunlardan biri de Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde Ender Alüminyum fabrikasında yaşandı.
Fabrikada ayağına kilolarca ağırlıkta olan kalıbın düşmesi sonucu işçi Cebrail Uçar yaralandı.
Hastaneye geç götürüldüğü için Uçar’ın ayak parmağı kesilecek. Bu kazayı kendi alanında olmayan bir bölümde çalışırken yaşayan Uçar, “Yapmıyorum dedim, yapacaksın yoksa kapı orada dediler” dedi. Fabrika ise iddiaları reddetti.
"YAPMIYORUM DEDİM YAPACAKSIN YOKSA KAPI ORADA DEDİLER"
Cebrail Uçar, 11 Ağustos 2023’te fabrikada iş kazası geçirdi. Tıpkı Akınal Sentetik’te iş kazası geçiren yüzlerce işçiden ya da Başpınar’ın dört bir yanını saran fabrikalarda her an iş kazası geçirme korkusuyla çalışan yüz binlerce işçiden biri gibi. Evli ve bir çocuk babası olan Uçar’ın fabrikadaki iş tanımı tezgahcılık.
Ancak iş kazası Uçar kendi işini yaparken değil, hiçbir eğitimini almadığı ve kendi görevi de olmayan operatörlük yaparken yaşanıyor. Bir yıldır çeşitli aralıklarla bu işi yapmaya zorlanıyor. Üstelik daha yüksek olan operatörlük ücreti de verilmiyor.
“Operatör gelmedi, Cebrail sen geçeceksin” diye diye devam eden bir sürecin sonunda kazanın yaşandığı gün Uçar mesleği olmayan işi üstelik başka bir makinede yapıyor. “Yapmıyorum dedim, yapacaksın yoksa kapı orada dediler” diyen Uçar’ın ayağına o gün 300 kg ağırlığında poster (kalıp) düşüyor. İkincisi de düşecekken geriye doğru kaçıyor son anda.
"AMBULANS ÇAĞIRMADILAR, HASTANE HASTANE GEZDİRDİLER"
Evrensel’de Mesut Baylav’a konuşan Uçar ile ameliyat hazırlıkları öncesi kontroller için geldiği hastane çıkışında yaşadıklarını anlattı:
İş kazasının yaşandığı güne dönelim. Kazanın ardından ambulans çağrılmıyor. Neden mi? Çünkü ‘Şirket arabası ile götüreceğiz’ deniliyor ama şirket arabası ortada yok. Uçar’ın aktardığına göre yaklaşık 45 dakika şirket arabasının gelmesi bekleniyor oysa fabrikada araba mı yok başka? Saat 16.00’da kaza yaşanıyor, Uçar hastaneye vardığında saat 18.00. Bu aralıkta hastane hastane gezdiriliyor. Önce Şehitkamil Devlet Hastanesine götürülüyor, orada sistem olmadığı söylenince 25 Aralık Devlet Hastanesine götürülüyor. Doktor durumu görünce çok geç kalındığını hemen ameliyata alınması gerektiğini söylüyor. Uçar’ın iki parmağı kesilmekten kurtarılıyor ancak başparmağı için aynı durum yaşanmıyor. Bir süre düzelmesi umuduyla tedavi sürüyor ancak gelinen noktada kesilmekten başka seçenek kalmadığı söyleniyor.
FABRİKADA İŞ KAZALARININ HADDİ HESABI YOK!
Kazadan sonra maaş olarak Uçar’ 6 bin TL yatırılmış. “İşçiyi köle gibi görüyorlar, beni hiç umursamadılar bile” diyen Uçar’ı patron bir kere bile arayıp sormamış, hangi birini arasın ki! Çünkü fabrikada iş kazalarının haddi hesabı yok. Öyle ki işçilerin kolu yanmış, eli kesilmiş falan bunlar kazadan dahi sayılmıyor. Uçar’ın yaşadığı kazanın üzerinden neredeyse bir ay geçmiş olmasına rağmen bu aralıkta bilinen en az 5-6 iş kazası daha yaşanmış. Uçar, “Her gün dua ederek çalışıyorduk, Allah’ım bir yerime bir şey olmasın diye...” sözleriyle anlatıyor fabrikadaki durumu.
FABRİKA İDDİALARI REDDETTİ
Fabrikada yaşanan kazaya ve iddialara ilişkin konuştuğumuz Ender Alüminyum İnsan Kaynakları Sorumlusu Muhammed Güder ise iddiaları reddetti. Güder, işçinin ayağına demir düştüğünü ambulans çağırmadıklarını kabul edip ancak işçinin yalan söylediğini iddia etti. Güder, “İşçinin ayağına demir düştü ama yalan söylüyor morarma bile yok ayağında. Kendi işinde çalışıyordu. Ambulans geç geliyor diye çağırmadık. Geç de götürmedik. Özel hastaneye götürmek istedik işçi kabul etmedi. Bu iddialar asılsız” dedi. Fabrikada daha sonra yaşanan iş kazalarına ilişkin ise “İşletmelerde iş kazası olabilir. İş kazalarımız var bu her firmada olur” yanıtını verdi.
MİLLETVEKİLİ KARACA: ÇAĞRILARIMIZA RAĞMEN TEK BİR DENETİM YAPILMADI
Geçtiğimiz hafta Akınal Sentetik fabrikasında yaşanan iş kazaları gündeme gelmiş ve ardından Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca işçilerle basın toplantısı düzenlemişti. Gazetemize konuşan Sevda Karaca, "İhracat rekorları kırılan kentte, patronlar her yıl daha fazla kar elde ederken, büyümeden işçilerin payına ise her geçen yıl azalan ücretler, güvencesizlik ve işçileri sakat bırakan iş kazaları düşüyor. Göz göre göre gelen bu iş kazalarına ilişkin yaptığımız tüm çağrılara rağmen Çalışma Bakanlığı henüz bir tek denetim bile yapmadı" dedi.
ORGANİZEDE TEK BİR HASTANE YOK!
Açılan davaların uzun sürdüğüne değinen Karaca, "Davaların işçileri ikinci kez mağdur edecek biçimde yıllarca sürmesi, işçilerin işverenlerin alması gereken önlemler ortada dururken 'dikkatsizlik, özensizlik' gibi suçlamalarla karşı karşıya bırakılması, haklarının ödenmemesi karşısında Adalet Bakanlığı da seyirci kalıyor" diye belirtti. 200 bini aşkın işçinin çalıştığı Organize Sanayi Bölgelerinde tek bir hastanenin olmadığına vurgu yapan Karaca, "Kentteki özel hastaneler ise adeta patronların iş kazası sorumluluğundan kurtarılması için kurulan düzeneğin bir dişlisi haline gelmiş durumda. İşçilerin canına bir de iş kazalarına hızlı, etkin ve kamusal bir hizmet sunumuyla müdahale edilmemesi ile de kast ediliyor. Bu açıdan Sağlık Bakanlığının da ciddi bir sorumluluğu var" dedi.
"ÇARKIN DAHA FAZLA İŞÇİYİ YUTMAMASI İÇİN BİRLEŞELİM"
Karaca şöyle devam etti: "Bu tablo, 'ucuz iş gücü cenneti' olmasıyla uluslararası sermayeye pazarlanan ülkenin tümüyle patronların istedikleri gibi at koşturdukları, hukuktan azade bir biçimde işçilerin canına kıyılırken hiç hesap vermez noktada tutuldukları gerçeğini, apaçık bir patron düzeninde yaşadığımız gerçeğini ortaya seriyor. Akınal Sentetik’te iş kazasında ellerini kaybeden işçilerle yaptığımız çağrıda tüm Başpınar işçilerine seslenmiş ve bu ölüm çarkını kırmak için birlikte hareket etme, mücadele etme çağrısı yapmıştık. Çağrımızı yineliyoruz. Bu çarkın daha fazla işçiyi yutmaması için birleşelim"