Politika

İddia | Olcay Kılavuz: Sinan Ateş cinayetiyle ilgili konuşmama talimatı aldım, mahkemede bildiklerimi anlatmaya hazırım

Ülkü Ocakları Başkanı ve 27. Dönem MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un yakınındaki isimler, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili önemli bilgiler paylaştı.

Abone Ol

TGRT Haber'den Ahmet Sözcan'ın aktardığına göre; Kılavuz, cinayetle ilgili kendisine “sessiz kal” talimatının verildiğini belirterek, ifadesinin alınması için savcılığa çağrıda bulundu.

Şüpheli Tolgahan Demirbaş ile yaptığı telefon konuşmalarının deşifre edilmesini de isteyen Kılavuz, “Beni dinlesinler. Bana yöneltilen soruları cevaplamaya hazırım” diye konuştu.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 1 Temmuz’da başlayacak dava öncesinde önemli bir gelişme yaşandı.

Son olarak MHP lideri Devlet Bahçeli, iktidar ortağı Erdoğan’a, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in yaptığı görüşmeler ve açıklamalardan rahatsız olduğunun altını çizen bir sitemde bulunmuştu.

Yurt dışında olduğu düşünülen, Sinan Ateş cinayetinde adı geçen eski Ülkü Ocakları Başkanı ve 27. Dönem MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’dan açıklama geldi.

Olcay Kılavuz, Mayıs ayı sonunda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmesinin ardından Bahçeli’nin danışmanlığı görevinden alınmıştı. Kılavuz bu göreve, Ateş cinayetinden 10 ay sonra getirilmişti.

TGRT Haber’den Ahmet Sözcan'a konuşan Olcay Kılavuz’un yakınındaki isimlerin anlattığına göre; savcılık ve mahkemeye çağrıda bulunarak ifadesinin alınmasını istedi. Kılavuz, aylar süren sessizliğiyle ilgili de kendisine "konuşma" talimatının verildiğini söyledi.

Ahmet Sözcan, TGRT Haber TV'de katıldığı yayında, Olcay Kılavuz'un yakınlarıyla yaptığı görüşmenin detaylarını şu şekilde anlattı:

"Olcay Kılavuz Mersin Milletvekilliği yaptı, ülkü ocakları başkanlığı da yaptı. Son olarak MHP lideri Devlet Bahçeli’nin grup danışmanı olarak görev yapıyordu ama görevden alındı. Sinan Ateş cinayetinin ardından Olcay Kılavuz ismi sürekli gündemde. Suikast sonrası tetikçi Eray Özyağcı’yı Ankara dışına çıkaran Tolgahan Demirbaş’ı koruduğu iddia ediliyordu. Onunla görüşmeler yaptığı iddia ediliyordu. Dolayısıyla Olcay Kılavuz’un açıklamaları, bu davaya nasıl baktığı, bundan sonra neler yapmayı planladığı çok önemliydi.

"BİLDİKLERİMİ ANLATMAYA HAZIRIM"

Biz de TGRT Haber olarak Olcay Kılavuz’un çok yakınındaki isimlere ulaştık. Olcay Kılavuz’un bir çağrısı var, diyor ki “Beni savcılık, mahkeme çağırsın. Beni dinlesinler. Bana yöneltilen soruları cevaplamaya hazırım. Bildiklerimi anlatmaya hazırım” şeklinde bir çağrısı var.

"EĞER BU SUÇSA, GİRİP YATARIM"

Sinan Ateş cinayetine ilişkin dava, 1 Temmuz’da başlıyor. Olcay Kılavuz, ısrarla kendisinin ifadesinin alınmasını istiyor, böyle bir çağrısı var. Hatta şöyle bir şey diyor, “Ben Tolgahan Demirbaş ile görüştüm ama bu olaydan haberdar değildim. Kendisinin bu işin taraflarından biri olduğunu bilmiyordum. Daha sonra bu olay olunca görüştüm ancak merakımdan görüştüm” diyor. Kendisinin iddiası bu şekilde.

“Tape kayıtları varsa, Tolgahan Demirbaş dinleniyorsa ve benim onunla yaptığım görüşmeler kayıt altına alındıysa o tapeler deşifre edilsin.” diyor.

"KONUŞMA' TALİMATI VERİLDİ"

Bu zamana kadar niye ifade vermedi ya da açıklama yapmadı? Olcay Kılavuz, bu konuda kendisine telkinde bulunulduğunu, talimat verildiğini söylüyor. ‘Senin ismin dosyada geçmiyor ki neden ifade veresin?’ şeklinde telkinde bulunulduğunu ifade ediyor. Aynı zamanda da sessiz kalması noktasında da talimat verildiğini söylüyor. Olcay Kılavuz, “Eğer bu suçsa gidip yatayım” ifadesini de kullanıyor."

"KENDİLERİNE BAŞSAĞLIĞI BİLE DİLEMEYİN"

Ayşe Ateş’i de aramak istediğini söylüyor ama “Kendilerine baş sağlığı bile dilemeyin” diye talimat gittiğini söylüyor.

Tolgahan Demirbaş’ın kendi evinde değil, evinin önünde gözaltına alındığını söylüyor. Polisler almaya geldiğinde ilk başta direndiğini, teslim etmek istemediğini ama Sinan Ateş cinayetiyle ilgili olduğunu öğrendikten sonra Demirbaş’ı polislere teslim ettiğini ifade ediyor.

Sinan Ateş’in öldürülmesine ailesinin de üzüldüğünü ifade ediyor ve Kendi ailesinin de “Yazıktır, günahtır, neden öldürdüler?” diye ağladığını söylüyor."