Hrant Dink Vakfı’ndan belirli süreli sözleşmeyle çalışan Caner Gönder, sözleşme süresi dolmadan “hukuksuz ve haksız bir kodla” işten çıkarıldığını belirtti.
Yaklaşık bir yıl süren hukuk mücadelesini kazandığını açıklayan Gönder, buna rağmen haklarının hâlâ ödenmediğini ifade etti.
Vakıfta sadece kendisinin sendikalı olduğunu belirten Gönder, sendika temsilcileriyle birlikte vakıfla görüşme talebinde bulunduklarını, ancak vakıf yetkililerinin görüşme sırasında tehditkâr, ayrımcı ve dışlayıcı tavırlar sergilediğini belirtti. “Süreci manipüle ederek beni yıldırmak istediler” diyen Gönder, bu tutumlara karşı sessiz kalmayacağını vurguladı.
“MAHKEMEDE MAHKUM EDİLEN İŞVEREN, KAMU VİCDANINDA DA MAHKUM EDİLMELİ”
Yaşadığı haksızlıkları kamuoyuyla paylaşma kararı aldığını ifade eden, “Mahkemede mahkum edilen bir işyerinin kamu vicdanında da mahkum edilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
HER GÜN NÖBETTE: “10.00–18.00 ARASINDA EYLEMDEYİM”
Öte yandan, Caner Gönder, 16 Nisan’da vakıf binası önünde bir basın açıklaması yaparak “İşçi Hakları Nöbeti”ni başlattı. Her gün saat 10.00 ile 18.00 arasında vakıf önünde nöbet tuttuğunu duyuran Gönder, haklarını alana dek bu eylemi sürdüreceğini belirtti.
“DAYANIŞMAYA VE DESTEĞE ÇAĞIRIYORUM”
Tüm emek ve hak savunucularını desteğe çağıran Gönder, “Bu sadece benim değil, tüm güvencesiz ve sesini duyuramayan emekçilerin mücadelesidir” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.
Dava sürecinde vakfın kendisi lehine şahitlik yapacak çalışanları işten atmakla tehdit ettiğini ve mobbing uyguladığını ifade eden Gönder, 5 Kasım’da davayı kazanmasına rağmen haklarının ödenmediğini söyledi.
Caner Gönder, Hrant Dink Vakfı’ndan haksız yere işten çıkarıldığını belirterek yaptığı basın açıklamasında, tüm STK çalışanlarını örgütlenmeye çağırdı.
Gönder, haklarını alana kadar vakıf önünde “işçi hakları nöbeti” tutacağını duyurdu.
“DUYULMAYANLARIN SESİ, SUSTURULANLARIN ÇIĞLIĞIYIM”
Yaptığı açıklamada, son dönemlerde sivil toplum kuruluşlarında yaşanan mobbing, haksızlık, hukuksuz uygulamalar ve usulsüzlüklere dikkat çeken Gönder, açıklamasını şöyle tanımladı:
“Üç maymunu oynayanlara karşı duyulmayanların sesi, görülmeyenlerin gözü ve susturulanların çığlığı.”
Ardından şu soruyu yöneltti:
“Hak temelli çalıştığını ve herhangi bir kâr amacı gütmediğini iddia eden kurumlar bu haksızlıkları neden ve nasıl yapar?”
“HUKUKSUZ VE HAKSIZ BİR KODLA İŞTEN ÇIKARILDIM”
Gönder, hukuksuz ve haksız bir kodla işten çıkarıldığını, bu sebeple işsizlik ödeneğinden de mahrum bırakıldığını ve uzun süre işsiz kaldığını ifade etti.
5 Kasım 2024’te İstanbul 46. İş Mahkemesi’nin vakfı haksız fesih tazminatı ve kalan ücretin ödenmesine mahkum ettiğini belirtti.
“VAKIF YETKİLİLERİ YÜZ GÖRÜŞMEDE HAKSIZLIĞI DİLE GETİRDİĞİM İÇİN BENİ TEHDİT ETTİ”
Gönder, 28 Mart 2025’te vakıf temsilcileriyle yapılan toplantıda bazı alacaklarından feragat etmeyi teklif ettiklerini ancak vakıf yetkililerinin kamusal alanda yapılan açıklamalar nedeniyle kendisini kurumu “yıpratmakla” suçlayarak dava açma tehdidinde bulunduklarını söyledi.
“SORUMLULUK ALMAYA DAVET EDİYORUM”
Vakıf yöneticilerine seslenen Gönder, şöyle konuştu:
“İnsan haklarını savunan ve değer veren Hrant Dink’in adının böyle bir haksızlıkla anılmasından vakıf yöneticileri utanmıyor mu? Bu vakıf, bu isme layık mıdır?”
STK’lere ayni ve nakdi destek sağlayan kişi ve kuruluşlara da çağrıda bulundu:
“Sivil topluma aktarılan kaynaklarda bu kuruluşlarda yaşanılan kronikleşmiş ve kurumsallaşmış mobbinge, güvencesizliğe, haksızlıklara ve usulsüzlüklere sessiz kalamazsınız, sessiz kalmamalısınız!”
“ÖRGÜTLENELİM, MÜCADELE EDELİM, HAKLARIMIZI ALALIM”
“Gelin birlikte örgütlenip gücümüzü birleştirelim. Örgütlü mücadele ederek haklarımızı alalım. Güvenceli işimiz olsun, insanca yaşama koşullarını birlikte sağlayalım. Aynı sınıfın insanı olarak ortak taleplerimizi birlikte haykıralım. Bu ekmek, emek, haysiyet ve onur mücadelesidir. Sendikalı olalım ve haklarımız için mücadeleyi büyütelim.”
HRANT DİNK VAKFI’NDAN AÇIKLAMA
Hrant Dink Vakfı, Caner Gönder ile 12 Haziran 2023’te 18 aylık belirli süreli bir sözleşme yapıldığını, ancak Gönder’in gerekli vasıflara sahip olmadığı halde bu vasıflara sahip olduğunu beyan ettiği gerekçesiyle 8 Aralık 2023’te sözleşmenin hukuken haklı nedenlerle feshedildiğini açıkladı.
Vakıf, Gönder’in açtığı davadan teknik bir aksaklık nedeniyle geç haberdar olduklarını, usul ve esas yönünden itirazlarını mahkemeye sunduklarını ve hukuki sürecin sürdüğünü belirtti.
28 Mart’ta yapılan görüşmede, Gönder’in 18 Nisan’daki Yönetim Kurulu kararını bekleyeceğini söylediği halde kamuoyuna açıklama yapmasının iyi niyetli bulunmadığı ifade edildi.
Gönder’in sosyal medyada dile getirdiği çalışma koşullarıyla ilgili iddiaların gerçek dışı olduğu savunulurken, vakıf bu iddiaların kuruma karşı bir kampanyaya dönüştürülmeye çalışıldığını düşündüğünü belirtti ve hukuki haklarını saklı tuttuklarını vurguladı.
HABER MERKEZİ/ FOTOĞRAF:X