Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yerel Yönetimler Kurulu, 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde kazanılan 65 belediyeye 19 Ağustos’ta başlayan kayyım atamalarının 4’üncü yıldönümünde “Kadın Özgürlükçü Yerel Yönetimler ve Kayyım Rejimi” raporu yayımladı.

Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’ın haberine göre “İkinci kayyım dönemi” olarak adlandırılan döneme ilişkin hazırlanan raporda yerel yönetimler, “tarihsel olarak toplumun yaşadığı kenti, kasabayı yahut coğrafi açıdan bulunduğu fiziksel mekanı yönetme süreci” olarak nitelendirildi.

Demokratik yönetimin doğrudan katılımı esas alan şeffaf, hesap verilebilir ilkeselliğin bütünlüğü içerisinde mevcut belediyecilik zihniyetini aşan bir sistem olduğu kaydedilen raporda, “Bu anlamda aterkil siyasetin toplumsal yaşamı da rehin alan tüm eril kodlarına karşı aynı zamanda bir cins mücadelesi veren kadınların ilk yerel yönetim deneyimi, 1980 yılı öncesine dayanmaktadır. 1979 yılında yapılan yerel seçimlerde Urfa’nın Hilvan ilçesinde Dürre Kaya, Saadet Yavuz ve Emine Hacı Yusufoğlu adındaki kadınlar ilk belediye meclis üyesi olmuşlardır. 1999’da HADEP yerel yönetim seçimleri sırasında pozitif ayrımcılığı aktif olarak teşvik edeceği Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçeleri ile Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçeleri ‘pilot bölge’ olarak belirlenmiştir. Seçimleri kadın adaylarla yürüten HADEP bu üç ilçenin belediye başkanlığını kazanmış ve Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçeleri ile Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde tarihte ilk kez kadın belediye başkanları seçilmiştir” denildi.

EŞBAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI DÜŞMAN HUKUKU UYGULANDI

2004 yerel seçimlerinde kadın belediye başkanı sayısının 9’a çıktığı hatırlatılan raporda, “2005 yılında Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanlık sistemini benimseyen ilk siyasi parti olmuştur. Aysel Tuğluk ilk eşbaşkan seçilmiş, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma ve özgür eş yaşam felsefesini esas alan DBP belediyeleri, bu anlayışla büyük bir adım atarak 30 Mart 2014 yerel seçimlerine girerken, yerel yönetimlerde eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet uygulamasını hayata geçirmiştir” ifadeleri yer aldı.

2014 yılından bu yana devreye konulan “eşbaşkanlık” sistemine karşı düşman hukuku uygulandığı vurgulanan raporda, “Ancak tüm bu saldırılara rağmen bugün ortaya konan demokratik yerel yönetim ile eşbaşkanlık modelimiz ulus devletin milliyetçi ve cinsiyetçi sınırlarını aşmış, dünya halklarına ve tüm kadınlara da ilham olmuş durumdadır” diye belirtildi.

HDP’nin 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde, 3’ü büyükşehir, 5’i il, 45’i ilçe ve 12’si belde olmak üzere toplam 65 belediye başkanlığı, bin 230 belediye meclis üyeliği ve 101 il genel meclis üyeliği kazandığı anımsatılan raporda, “Belediyelerimizde; eşbaşkanlık sistemi, belediye kadın meclisleri, meclis içinden kadın kurulları, kadın koordinasyonları, kadın komisyonları, kadın-erkek eşitlik komisyonları oluşturulmuştur. Tüm illerde il yerel yönetimler kadın kurulları oluşturulmuştur” denildi.

Raporda, HDP’li belediyelerde başlatılan kadın çalışmaları sıralanırken kayyım atanmasının ardından bu çalışmalara müdahale edildiği vurgulandı.

“İKİNCİ KAYYIM DÖNEMİ VE KADIN KAZANIMLARINA SALDIRILAR“

AKP-MHP iktidarı tarafından bir kez daha Kürt halkının iradesine yönelik kayyım atamalarının başladığı 19 Ağustos 2019’dan sonra kadın çalışmalarına yönelik müdahaleler de raporda, “İkinci Kayyım Dönemi ve Kadın Kazanımlarına Saldırılar” başlığıyla yer aldı.

Bu başlıkta ise şunlar sıralandı:

“ * Amed Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanı gözaltına alındı. Ardından görevden uzaklaştırıldı. Daire başkanlığında çalışan bir kadın ve DİKASUM müdürü görevlerinden alınmışlardır.

* Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikalar Daire Başkanı, belediye eşbaşkanları, kadın danışmanları ve kadın daire başkanlığına bağlı birimlerde çalışan kadınlar, İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla belediyeye alınmadı. Aynı gün içerisinde kadın daire başkanı görevden alındı.

*Kadın Daire Başkanlığı’na bağlı birimlerde çalışan 30 kadın, 3 gün boyunca belediye bahçesinde bekletilerek mobbing uygulandı. 8 kadının fotoğrafları çekilerek teşhir edildi.

* Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Gençlik Daire Başkanlığına bir erkek müdür atanmıştır. Kadın Müdürlüklerinin üçüne erkek müdürler atanmıştır. Alo Şiddet Hattı kayyımdan sonra kapatılmıştır.

  * Van Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ‘Per peruk Çocuk Kreşi’ müdürü ve özel kalemde çalışan bir kadın personel gözaltına alındı. Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’nda çalışan birim müdürü ile diğer daire başkanlıkları ve birimlerde müdür olan 11 kadının açığa alındı.

* Kars Belediyesi’ne atanan kayyım, kadın emeğini görünür kılmak amacıyla HDP döneminde açılan Mor Cafe’nin ismini Turkuaz Kafe; Mor Hat’ın ismini ise Kadın Dayanışma Hattı olarak değiştirmiştir.

* 31 Mart 2019 Yerel Yönetimler Seçimleri’nden sonra 19 Ağustos’ta ilk kayyım atama tarihlerinden bugüne 3’ü büyükşehir, 5’i il, 33’ü ilçe, 7’si belde belediyesi olmak üzere toplam 48 belediyemizin belediye eşbaşkanları, görevden uzaklaştırılmış ve yine 31 Mart 2019 tarihinden bu yana 79 belediye eşbaşkanımız çeşitli tarihlerde gözaltına alınmışlardır. 19’u kadın olmak üzere 39 belediye eşbaşkanımız tutuklanmıştır.

* Son kayyım atamalarıyla birlikte 48 belediyemizde bulunan kadın müdürlükleri ve kadın dayanışma merkezleri pasifize edilmiş ya da kapatılmıştır.”

BELEDİYE ÇALIŞANI KADINLARIN YÜZDE 83’Ü MOBBİNG GÖRÜYOR

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası’nın (TÜM BEL-SEN) 2016 ve 2019 yıllarında iki kez kayyım atanan Amed, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyeleri ile Batman Belediyesi’nde çalışan kadınlarla maruz kaldıkları mobbing ile ilgili yaptığı anket çalışmasında çarpıcı verilerin gün yüzüne çıktığı kaydedilen raporda, şunlar aktarıldı: “Ankete katılan kadınların yüzde 90’ı kayyım atamalarını desteklemediklerini, kadın odaklı çalışmaların sekteye uğratıldığını, eşitlik ilkesinin gözetilmediğini, fikirlerini rahat ifade edemediklerini, mobbinge maruz kaldıklarını ifade etmiştir. Katılımcıların yüzde 92’si çalıştıkları belediyelerde kadın personellerin görevlendirilmesinde eşitlik ilkesinin göz önünde bulundurulmadığını, yüzde 74’ü kayyım atanmasının ardından birimi dışında görevlendirildiğini bildirmiştir.

‘Kayyım Atamalarının Ardından İş Yerinizde Hiç Mobbinge Maruz Bırakıldınız Mı?’ sorusuna katılımcıların yüzde 83’ü ‘Evet’ demiştir. Araştırma grubuna ayrıca ‘Son 5 Yılda İşyerinizde Hiç Şiddete Maruz Kaldınız Mı?’ sorusu da yöneltilmiştir. Buna göre katılımcıların yüzde 95 gibi büyük bir oranı bu soruya ‘Evet’ yanıtını vermiştir.

Raporda ayrıca kayyımların belediyeye bağlı kadın sığınma evlerini kapattığı bu nedenle de Kürt illerinde şiddete uğrayan kadınların evlerine geri dönmek zorunda bırakıldığı belirtildi.

“YILLARA VARAN BİRİKİM VE DENEYİME KARŞI İDEOLOJİK BİR SALDIRI“

Raporun sonuç kısmında ise, “Kayyım atamaları Türkiye’de yerel demokrasiye vurulan en büyük darbedir. Kayyımlar; Kürt Kadın Hareketi’nin ağır bedeller sonucu elde ettiği kazanımlara, yıllara varan birikim ve deneyimlerine ideolojik bir saldırıdır. Bu nedenle kayyım atamalarının kadın özgürlükçü bakış açısının toplumsal dönüşüm ve değişimde yarattığı etkiye bir müdahale olduğu açıktır. Ancak Kürt kadın hareketi maruz kaldığı tüm saldırı, engelleme ve müdahalelere rağmen eş başkanlık ve eşit temsiliyette ısrarcı olduğunu ve bu sistemi savunduğunu söylem ve pratikleriyle ortaya koymaya devam etmektedir.

“KADINLARIN ÖZNE OLMADIĞI HİÇBİR SİYASET MEŞRU DEĞİLDİR”

Kadınların özne olmadığı hiçbir siyaset, toplumsallaşamayacağından kadın özgürlük mücadelesi yürüten bizler nezdinde de kadını yok sayan siyaset, iktidar meşru değildir. En önemlisi de kadın kazanımlarını korumak, yeni kazanımlar elde etmek ancak kadınların ortak mücadelesiyle mümkün olacaktır. Baskıcı ve savaş rejimi haline gelen AKP-MHP faşist bloku bu yüzden HDP belediyelerine kayyım atayarak kadın özgürlükçü modeli çökerterek, kadınları özne olmaktan çıkarmak ve iradesiz kılmak istemektedir. Kadınların kazanımlarını savunmak ve kadının özne olduğu yeni bir yaşamı yeniden ve daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz. Bu kararlılıkla tüm tahribatlara karşı umudun, özgürlüğün ve eşitliğin çözüm yolu olacağız.”