HEDEP Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
HEDEP'in grup toplantısı 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için hazırlanan sinevizyon gösterimiyle başladı.
Hatimoğulları'nın kadın grup toplantısındaki gündemi kadınların yaşamın her alanında maruz bırakıldıkları oldu.
'BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE KADININ ADI YOK'
Meclis'teki bütçe görüşmelerinde 'kadınların adının olmadığının' ifade eden Hatimoğulları, "Bu bütçe toplumsal cinsiyete duyarlı olmayan bir bütçe. Biz bütçemizi kendi ellerimizle yapacağız. Biz HEDEP'li kadınlar olarak kadın bakanlığı kuracağız ve kadın bakanlığının bütçesi ayrı görüşülecek" dedi.
'EY ERDOĞANCIKLAR! KÖHNEMİŞ ZİHNİYETLERİNİZLE MÜCADELE EDECEĞİZ'
Hatimoğulları, AKP'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiğini hatırlatarak, 6284 ve nafaka hakkında 'göz dikildiğini' anımsattı.
"Kadınları eve hapsetmek istiyorlar" diyen Hatimoğulları, şunları söyledi:
"Bize diyorlar ki 'Elinizin hamuruyla karışmayın.' Biz de diyoruz ki onlara 'Ey Erdoğanlar, Erdoğancıklar, kendisi kaf dağında sanan erkekler bizler köhnemiş zihniyetlerinizle mücadele edeceğiz.'"
Kadınların siyasetteki yerine değinen Hatimoğulları, "AKP iktidarı ve diğerleri, kadınların siyasetteki temsiliyet oranlarını o kadar düşük tutuyorlar ki. Kadınlar siyasette daha belirleyici olmalı. Koca koca adamlar 'Siyaseti biz yaparız' diyerek bize müdahale ediyorlar" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'A 50+1 TEPKİSİ: 50+1 DEMEK BİZİM İÇİN ERKEK+ERKEK DEMEKTİR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 50+1 çıkışına yanıt veren Hatimoğulları, "Erdoğan 50+1'i gündemleştirdi. Erdoğan, Anayasa'yı kırıştırılacak bir kağıt, oynanacak bir oyuncak zannediyor. Erdoğan, 50+1'i sen getirdin. 50+1 demek bizim için erkek+erkek demektir. Bizler HEDEP olarak tüm siyasi partilerin temsil hakkını savunuyoruz. Erdoğan'ın oyları düştüğü için Anayasa'da oynamaya ihtiyacımız yoktur" dedi.
BARIŞ ÇAĞRISI
Hatimoğulları, barış çağrısını yineleyerek, "Yaşadıkları bütün acılara rağmen analar hala 'barış' diyor. Biz kadınlara düşen en önemli görev Barış Anaları'nın uzattığı eli hep beraber tutmak, barışı haykırmak ve bunun mücadelesine el vermektir" diye konuştu.
KAYYIMLARA: EY KENDİNİ KAF DAĞINDA ZANNEDEN SAHTE MUKTEDİRLER
AKP iktidarının kayyım sistemini gündemine alan Hatimoğulları, "Kayyum sistemi açtığımız tüm kadın kurumlarını yok etmeyi hedefledi. Buradan kayyumlara diyoruz ki 'Sayıştay'daki halinize bakın.' Rüşvet diz boyu kayyumlarda. Bizlerin bunları topluma çok iyi anlatması lazım" ifadelerini kullandı.
Kayyımlara "Ey kendini kaf dağında zanneden sahte muktedirler" diye seslenen Hatimoğulları şunları söyledi:
"Halkımızın evi olan belediyeleri kendi tasarruf alanı olarak göremezsiniz. Kayyumcu zihniyetten hesap soracağız. Bizim olanı geri alacağız. Belediyelerimizi yeniden inşa edeceğiz. Kadın odaklı yerel yönetimlerin nasıl olacağını Türkiye ve dünyaya bir kez daha göstereceğiz."
25 KASIM ÇAĞRISI: TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN'DA HER YERDE OLACAĞIZ
Son olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü çağrısı yapan Hatimoğulları, "Bin bir bedel ödedik bugünkü kazanımlarımıza erişebilmek için. Kazanımlarımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. 25 Kasım'da da 'Vazgeçmiyoruz, her yerdeyiz' şiarıyla Türkiye ve Kürdistan'da her yerde olacağız" dedi.
MİRABEL KARDEŞLER VURGUSU: KELEBEKLERİN ÖMRÜ KISADIR AMA RENGARENKTİR
Hatimoğulları'nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bu hafta yaşadığımız sel felaketinde Amed'te, Batman'da yitirdiğimiz canlarımızı anıyorum. Zonguldak'ta batan gemiden hala haber alınamıyor. Ümit ediyoruz ki güzel haberler alırız.
Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla grubumuzu siz değerli kadınlarla birlikte yapıyoruz. 1960'da Mirabel kardeşler özgürlük, eşitlik mücadelesi verdikleri için katledildiler. Bizler, onların miraslarını bıraktıkları yerden devralarak daha da ileri taşıyacağız. Mücadeleleriyle kelebek etkisi yarattılar. Kelebeklerin ömrü kısadır ama rengarenktir.
Selam olsun mücadelede yitirdiğimiz kız kardeşlerimize. Bayraklarını asla yerde bırakmayacağız.
'21 YILLIK AKP İKTİDARI 21. YÜZYILDA BİZLERİ EVLERİMİZE HAPSETMEK İSTİYOR'
Bir 25 Kasım'ı daha savaşların gölgesinde, erkek-devlet şiddetinin tahakkümünün gölgesinde geçiriyoruz. 21 yıllık AKP iktidarı 21. yüzyılda bizleri evlerimize hapsetmek istiyor.
Bizler yaşama hakkımız için mücadelemizden bir an bile geri durmadık.
Bizler gittikçe yoksullaşıyoruz. Dünya sermayesinin sadece yüzde 1'ine kadınlar sahip.
Pandemiyle beraber iş yükümüz daha da ağırlaştı. Evde yaşlı ve hasta bakımı bizim üzerimize kaldı.
Depremlerde konteynerlerda yaşamı kurmak da kadınların üstüne kaldı.
'KADIN BAKANLIĞI KURACAĞIZ'
Hayatın gerçekleri böyleyken Meclis'teki bütçe görüşmelerinde kadının adı yok. Bu bütçede çocuk, farklı cinsel yönelimler yok. Engelliler yok, engelli kadınlar ise hiç yok. Bu bütçe toplumsal cinsiyete duyarlı olmayan bir bütçe. Biz bütçemizi kendi ellerimizle yapacağız. Biz HEDEP'li kadınlar olarak kadın bakanlığı kuracağız ve kadın bakanlığının bütçesi ayrı görüşülecek.
Kadınların görünen ve görünmeyen ev emeğinin sömürüsünde son vermek için mücadele ediyoruz. Eşit işe eşit ücret mücadelemizi sürdüreceğiz. Kreş, yaşlı bakım evleri kuracağız.
Bütçemizden biz kadınlar hakkımız olanı söke söke hep beraber alacağız.
'KOCA KOCA ADAMLAR 'SİYASETİ BİZ YAPARIZ' DİYE MÜDAHALE EDİYOR'
Bu iktidar kadınlara o kadar kötü davrandı ki kendi elleriyle inşa ettikleri İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece ansızın vazgeçtiler. Şimdi de 6284'e göz dikmişler. Nafaka hakkımıza gök dikmişler. Kadınları eve hapsetmek istiyorlar. Ve diyorlar ki 'Elinizin hamuruyla karışmayın.' Biz de diyoruz ki onlara 'Ey Erdoğanlar, Erdoğancıklar, kendisi kaf dağında sanan erkekler bizler köhnemiş zihniyetlerinizle mücadele edeceğiz.'
Kadınların siyasetteki yeri... AKP iktidarı ve diğerleri, kadınların siyasetteki temsiliyet oranlarını o kadar düşük tutuyorlar ki. Kadınlar siyasette daha belirleyici olmalı. Koca koca adamlar 'Siyaseti biz yaparız' diyerek bize müdahale ediyorlar.
ERDOĞAN'IN 50+1 ÇIKIŞINA TEPKİ
Erdoğan 50+1'i gündemleştirdi. Erdoğan, Anayasa'yı kırıştırılacak bir kağıt, oynanacak bir oyuncak zannediyor. Erdoğan, 50+1'i sen getirdin. 50+1 demek bizim için erkek+erkek demektir. Bizler HEDEP olarak tüm siyasi partilerin temsil hakkını savunuyoruz. Erdoğan'ın oyları düştüğü için Anayasa'da oynamaya ihtiyacımız yoktur.
En büyük kariyerimizi onların saltanatını yıkarak yapacağız.
Yaşadıkları bütün acılara rağmen analar hala 'barış' diyor. Biz kadınlara düşen en önemli görev Barış Anaları'nın uzattığı eli hep beraber tutmak, barışı haykırmak ve bunun mücadelesine el vermektir.
Sınırları aşan barış mücadelesini hep birlikte örgütlemeliyiz.
Önümüz yerel seçim. Lütfen hız kesmeden seçim yarın olacakmış gibi hep birlikte çalışmalarımızı sürdürelim.
'KAYYUM SİSTEMİ AÇTIĞIMIZ TÜM KADIN KURUMLARINI YOK ETMEYİ HEDEFLEDİ'
Kayyum sistemi açtığımız tüm kadın kurumlarını yok etmeyi hedefledi. Buradan kayyumlara diyoruz ki 'Sayıştay'daki halinize bakın.' Rüşvet diz boyu kayyumlarda. Bizlerin bunları topluma çok iyi anlatması lazım.
Ey kendini kaf dağında zanneden sahte muktedirler. Halkımızın evi olan belediyeleri kendi tasarruf alanı olarak göremezsiniz. Kayyumcu zihniyetten hesap soracağız. Bizim olanı geri alacağız. Belediyelerimizi yeniden inşa edeceğiz. Kadın odaklı yerel yönetimlerin nasıl olacağını Türkiye ve dünyaya bir kez daha göstereceğiz.
'VAZGEÇMİYORUZ, HER YERDEYİZ'
Bin bir bedel ödedik bugünkü kazanımlarımıza erişebilmek için. Kazanımlarımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. 25 Kasım'da da 'Vazgeçmiyoruz, her yerdeyiz' şiarıyla Türkiye ve Kürdistan'da her yerde olacağız."
Kaynak: Artı Gerçek