DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin MYK ve Meclis Grubu toplantısı sonrası DEM Parti Esenyurt ilçe binası önünde açıklama yaptı.
DEM Parti seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasının ardından MYK toplantısını Ankara'dan İstanbul'a taşımıştı.
Özer, 31 Mart yerel seçimlerinde CHP ile DEM Parti arasında yapılan kent uzlaşısı ile İstanbul'un Esenyurt ilçesinin belediye başkanı seçilmişti. Dün sabah saatlerinde gözaltına alınan Özer, akşam mahkeme tarafından tutuklandı.
'KAYYIM BİR DARBE REJİMİDİR'
Hatimoğulları şunları kaydetti:
"Biz bu kayyım rejimini çok iyi tanıyoruz. Bu kayyım rejimi Kürt seçmen başta olmak üzere demokrasiden yana olan herkese karşı uygulanmıştır.
Kayyım önce HDP belediyelerinde gerçekleşti. Stajlarını orada yaptılar. Kayyım rejimi hep birlikte karşı çıkmamız gereken bir rejimdir.
Bugün Kürt illerine atanmış kayyımların Batı'ya nasıl sirayet edeceğini defaatle vurgulamıştık. Keşke haklı çıkmasaydık.
Bugün artık kayyım rejimi Türkiye'nin Batı belediyelerine sirayet etmiştir. Esenyurt demek Türkiye demektir.
Esenyurt'taki kent uzlaşısına tahammül etmeyen iktidar bir şafak operasyonuyla halkın iradesine darbe vurmaya çalışmıştır. Kayyım bir darbe rejimidir. Kayyım yurttaşın seçme ve seçilme hakkını elinden almak demektir.
Kayyım rejimi antidemokratiktir, hukuksuzluktur. Kayyım rejimi demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkını yurttaşın elinden almak demektir. Bugün Ahmet Özer başkana yapılmış olan Esenyurt halkının iradesine yapılmıştır. Ahmet Özer evinden kalkıp yürüyerek belediyeye gelmedi. Esenyurt halkının 2 oyundan birini alarak seçilerek o makama gelmiştir."
'HALKIN İRADESİNE OPERASYON ÇEKİLMİŞTİR'
Sandık halkın iradesidir. Halkın iradesine dün yine bir operasyon çekilmiştir. Bizler bu operasyonlara, halkın iradesini yok sayanlara, demokrasiyi, hakkı, hukuku ayaklar altına alan anlayışa karşı dün olduğu gibi bugün de mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim nazarımızda dün gerçekleşen operasyon ve atanan kayyım yok hükmündedir.
'AHMET ÖZER TOPLUMUN ONURUDUR'
Ahmet Özer bu toplumun onurudur. O bir akademisyen, o bir bilim insanı, aynı zamanda kendi tercihini yaparak bir siyasi partide siyasi yaşamını sürdürmüş halkın iradesiyle seçilmiş ve belediyeyi yönetmektedir. Böylesi bir insana düzmece, her belediye başkanına yaptıkları gibi düzmece bir iddianameyle bir gözaltı gerçekleştirdiler. Düzmece bir dosya ile. Biz bu düzmece yalan yanlışla dolu olan dosyaları bu uydurma dosyaları çok iyi biliyor ve tanıyoruz. Bunun arkasındaki irade bu operasyonu gerçekleştiren irade Ankara ve Saraydaki iktidarın ta kendisidir. Saray seçimle kazanamadığı belediyeleri işte dün Ahmet Özer başkana yaptığı gibi kayyım atayarak halkın iradesini gasp ederek kendi memurunu oraya yerleştiriyor.
'RANT İÇİN KAYYIM ATADILAR'
Bu ülkede eğer seçilmişler yönetmeyecekse belediyeleri atanmışlar yönetecekse bu rejimin adı otoriter rejimdir. Bu rejimi demokrasi diyemezsiniz, hukuk diyemezsiniz. Bugün Esenyurt Belediyesi Türkiye’nin en büyük belediyesidir. Bir çok ilden daha büyük olan bu belediyeye bu iktidar ve kayyımcı zihniyet aynı zamanda bir rant mantığı ile yaklaşmaktadır. Buradan rant elde etmek için kayyıma tevessül ettiklerini çok iyi biliyoruz. Bir yandan halkın iradesini gasp etmek halkın seçme seçilme hakkını elinden almak demokrasiyi ezmek ama öte yandan kendilerine rant kapılarını açmak için kayyım atadıklarını çok iyi biliyoruz. Belediyenin kaynaklarına tıpkı Türkiye’nin hazinesini yandaşlarına peşkeş çektikleri gibi belediyenin de kaynaklarını Esenyurtun yani siz değerli halkımızın hakkı olan kaynakları kendi yandaşlarına peşkeş çekmek için de kayyım atıyorlar.
'İÇ BARIŞA DARBE VURULMUŞTUR'
Bizler kayyım rejimine karşıyız ve karşı olmaya devam edeceğiz. Bunu hak için adalet için demokrasi için yapacağız. Bunu halkın hakkı olan hizmet hakkı kent hakkı için de yapacağız. Bugün sözüm ona barış elini uzatanlar, ‘iç barış’ diyenler dün Esenyurt’ta gerçekleştirdikleri operasyonla Esenyurt’un iç barışına darbe vurmuşlardır. Bugün kent uzlaşısı iç barışın ta kendisidir. Kent uzlaşısına tahammül etmeyenler operasyonlar çekenler iç barıştan nasıl bahsedebilir bunun hesabını Türkiye halklarının vicdanına bırakıyorum.
'BİRLİK OLMA ZAMANIDIR'
Değerli halklarımız bizler bugün kayyım rejimine karşı Türkiye’de bütün duyarlı yurttaşlar olarak, bunu kabul etmeyen bütün yurttaşlar olarak yarın bir başka belediyeye benzeri olmasın diye yarın büyükşehir belediyesini hedeflemesinler diye, yarın Anadolu’nun Türkiye’nin başka bir kentini hedeflemesinler diye tek vücut olma zamanıdır, bir olma zamanıdır, beraber olma zamanıdır, demokrasiyi ve iç barışı gerçek anlamda bir barışı bir toplumsal barışı hep birlikte talep etme zamanıdır.
'YOL HARİTAMIZI KONUŞTUK'
Biz bu haberi aldığımız anda MYK’mizi bugün İstanbul’da toplama kararı aldık ve biraz önce MYK toplantımızı gerçekleştirdik. Hem burada hem Türkiye’nin her yerinde kayyıma karşı demokrasiyi Türkiye’de toplumsal barışı savunmak üzere hep birlikte yol haritamızı konuşmak üzere bugün toplandık. Şimdi alana meydana halklarımızla buluşmak üzere kayyıma bir kez daha hayır demek için alana doğru hareket ediyoruz.”
Hatimoğulları ve beraberindeki partililer açıklamanın ardından Esenyurt Meydanı'na geçti.