HEDEP Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları bugün İstanbul’da gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yerel seçimlere yönelik kullanılan ‘Kent uzlaşısı’ tanımına ilişkin Bakırhan tarafından yapılan değerlendirmede amacı hem parti tarafından kazanılabilecek belediyelerin alınması hem de batıda halkın güçlü temsilinin ortaya çıkacağı bir sonuca ulaşmanın hedeflendiği belirtildi.

“Kent nüfusunun yüzde 2-3’nün tercihiyle adaylar belirlenecek” diyen Bakırhan, batı illerinde de kendi adayları ile seçime gitme eğiliminde olduklarını ancak nihai kararın Parti Meclisi tarafından verileceğini belirtti.

“Pazarlık ya da taktik yapmıyoruz. Ana muhalefet görevini yürütebilse, belediyelerimize kayyım atanırken, 81 yaşındaki Makbule Özer cezaevine kadar gönderilirken bir HÜDA PAR vekili kadar duyarlı olsaydı başka bir değerlendirme yapılabilirdi” diyen Bakırhan, “Bölgede yedi yıldır sokağa çıkma yasakları var ama sadece HEDEP’e var, AKP etkinlik yapabiliyor. Halkımız da bu durum karşısında oy verdiğimiz muhalefet ne yapıyor diye soruyor. Sağcı bir iktidarı sağcı bir muhalefeti destekleyerek değiştirme gibi bir durumumuz yok” dedi.

'HERKESLE KONUŞURUZ'

Bakırhan, 28 Mayıs’ta yapılan ikinci tur öncesinde CHP ve Zafer Partisi arasında imzalanan gizli protokolün bir kırgınlık yarattığını ancak kayyımsız bir belediyecilik için kimseyle konuşmaya kapalı olmadıklarını herkesle görüşebileceklerini belirtti

Bunu sadece seçim için söylemediklerini vurgulayan Bakırhan, “CHP’nin ne düşündüğünü çok bilmiyorum. Ama kendilerine şunu sormalılar: Bizi bu noktaya ne getirdi? Bunu biraz sorsunlar, sorgulasınlar" dedi.

"Bizim kadar AKP'yi tanıyan, anlayan bir parti yok" diyen Bakırhan, Türkiye'nin temel meselelerini masaya koyarak oturur tartışırız. Biz Türkiye'nin bir gerçeğiyiz. Biz ilelebet iktidara kapalı ya da muhalefetin yedeği bir parti değiliz. Türkiye kazanacaksa herkesle görüşürüz" diyen Bakırhan, "Biz aynı zamanda müzakere yürüten bir partiyiz" ifadelerini kullandı. Bakırhan, seçimlerden bağımsız her konuyla ilgili görüşme yapılabileceğini de belirtti.

'DEMOKRASİ MÜCADELESİNE İHTİYAÇ VAR'

Eş Genel Başkan Hatimoğulları da iktidarla bir pazarlık yapıldığı yönündeki iddialara ilişkin yaptığı açıklamada, “Bir pazarlık yapmıyoruz ancak halkın meseleleri olan cezaevleri, deprem ve savaş gibi konularda halkın vekilleri olarak çözüm önerilerini yetkili mercilere taşımak durumundayız” diye konuştu.

DEM Parti'den kayyım adımı: Yürütmenin durdurulması istendi DEM Parti'den kayyım adımı: Yürütmenin durdurulması istendi

Duvar’dan Can Bursalı’nın haberine göre, Hatimoğulları, ana muhalefeti eleştirerek, "Tüm çıkışı sandıkta gören bir anlayış var. Ama Türkiye'nin bir mücadele ittifakına ihtiyacı var" dedi.

"Türkiye'nin bir demokrasi mücadelesine ihtiyacı var" ifadelerini de kullanan Hatimoğulları, yerel seçimden sonra seçimsiz geçmesi beklenen 4 yıllık sürece vurgu yaparak Emek ve Özgürlük İttifakı'na ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.

Hatimoğulları, "Emek ve Özgürlük İttifakı bir seçim ittifakı değildi. Henüz ittifak bileşenleriyle değerlendirme yapmadık ama ittifak şu an için yeterli değil. En geniş yelpazede bir mücadele ittifakına ihtiyacımız var. Bu ittifakına oluşması için var gücümüzle çalışacağız" dedi.

Yerel seçimlerde İstanbul'daki tavırlarına ilişkin soruyu Eş Başkan Bakırhan yanıtladı.

Bakırhan, İstanbul'un en yoğun Kürt nüfusuna sahip kent olduğuna değindi ve "İstanbul'da tabanımız var. Demokrat, ırkçı olmayan, Türkiye'deki mozaiğe saygı göstermesi gibi ölçülerimiz var. Şeffaf müzakere yürütülmesi gibi bir kriterimiz var. İsimlere çok girmek istemiyorum" diye konuştu. 2019'daki yerel seçimlerde Mansur Yavaş'a oy verdiklerini ve kazanmasında rol oynadıklarını da söyleyen Bakırhan, yaptıkları değerlendirmelerin CHP'ye özgü değerlendirmeler olmadığının altını çizdi.

2019'daki yerel seçimlerde kazandıkları kentlere atanan kayyımların uygulamalarından bahseden Bakırhan, Siirt Belediyesi'yle ilgili şunları söyledi:

"2014'te belediyeyi kazandıktan sonra atanan kayyum 2.5 yıl boyunca hiçbir hizmet üretmedi. Biz teslim ettiğimizde kasada 20 milyon lira vardı. 2019'da belediyeyi tekrar kazandık, 115 milyon lira borçla devraldık. Borçları eritmeye başlayıp aynı zamanda hizmet ürettiğimiz sırada tekrar kayyum atandı. Şu anda Siirt Belediyesi'nin 400 milyon lira borcu var."

Editör: Selda Manduz