Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçesine dair Meclis’te konuştu.
Her iki bakanlığın bütçesi üzerine ilk olarak söz alan DEM Parti Ağrı Milletvekilli Heval Bozdağ, bütçede toplumun esas alınmadığını söyledi.
Bozdağ, işçi, emekçi ve halktan alınacak vergilerin sermaye ve iktidar çevrelerine aktarılacağını ifade etti. Sağlıkta dönüşüm programında 'paran kadar sağlık' anlayışının hakim olduğunu kaydeden Bozdağ, halkın büyük bir bölümünün sağlık sigortası primlerini ödeyemediğini, katkı, katılım payları nedeniyle ilaç alamadığını belirtti.
'EN ÇOK BEBEK ÖLÜMÜ KÜRT İLLERİNDE'
Bebek ölümlerine de dikkati çeken Bozdağ, “Bebek ölüm hızlarında ve 5 yaş altı ölüm hızlarında Kürt illeri en yüksek oranlara sahip. İstanbul, Batı Marmara, Ege Bölgesi’yle kıyaslandığında ise bu oranlar 2 katından bile fazla” diye kaydetti.
'İLAÇ BULUNMUYOR'
DEM Parti Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan da kanser ve kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların piyasada bulunmadığını söyledi. Olan, “SSK hastanelerinde ilaç kuyruğunu kaldırdık’ diye övünen iktidar; çocuklar için en basit bir ateş düşürücü olan şurup için bile aileleri ellerinde reçete ile eczane eczane dolaşır hâle getirdi” dedi. Olan ayrıca bütçede ilaç alımına ayrılan payın AKP iktidarı döneminden yüzde 1.6’dan binde 8’lere kadar düşürüldüğü paylaştı. Türkiye'de yenilikçi ilaçların da üretilmediğine dikkati çeken Olan, “Örneğin, 2022 yılında Avrupa’da 115 çeşit yenilikçi ilaç üretimi yapılmıştır, bunun sadece 8 çeşidi Türkiye’ye getirtilebilmiştir” diye konuştu.
'BAKANLIK MÜTEAHHİTE KİRACI OLUYOR'
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, Kocaeli Şehir Hastanesi’nde müteahhitlere ücretsiz alanların tahsis edildiğini, müteahhittin hastane yaparken devleti kefil gösterdiğini, uluslararası krediler aldığını, binayı bitirirken de Sağlık Bakanlığı’nın kendi binasını bırakıp müteahhitte kiracı olduğunu söyledi. Gergerlioğlu, “Müteahhit şakır şakır para kazanıyor” dedi.
'KÜRTÇE TERCÜMAN ÖNERGEMİZ REDDEDİLDİ'
Gergerlioğlu konuşmalarının devamında sağlıkta Kürtçe hizmet vermenin önemine de işaret ederek şunları söyledi: “Ben, bir Türk hekim olarak Iğdır’ın bir Kürt köyünde görev yaptım. Batman’da görev yaptım ve bilhassa Kürt teyzelerini anlamakta zorlandım. Çünkü Kürtçe konuşuyorlardı. Biz parti olarak önerge verdik ‘Hastanelere Kürtçe bilen tercüman verin’ diye ama önergelerimiz komisyonda reddedildi. Niye reddedersin ya? Bakın, hastalığın tanısının, teşhisinin yarısı anamnezidir yani tıp diliyle hastayı anlamaktır, dinlemektir. Hastayı dinlemezsen teşhis yarım kalır. Ama yok; Kürt teyzeler, amcalar, derdini Kürtçe anlatamayanlar zor durumda."
'HİÇ Mİ KANINIZA DOKUNMUYOR?'
Aynı skandalın Diyanette de olduğunu ifade eden Gergerlioğlu, “Ya Allah’tan korkun. Bir de bunu Diyanet yapıyor. Türkçe hutbeler e-devlette 9 dilde yayınlanıyor ama Kürtçe dili yok. ‘Bu ülkede neden Kürt sorunu var’ diye soruyorsunuz ya işte bundan dolayı var. Ya Muş’ta, Hakkâri’de kaç İspanyol var da İspanyolca dili var Kürtçe yok. Rusça var Kürtçe yok. Bakın, ben bir Türk hekim vekil olarak bundan çok rahatsızım, AK Parti’nin Kürt vekillerine özellikle şunu soruyorum: bunlar kanınıza dokunmuyor mu" dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı