Basın Özgürlüğü

Gazeteci Amir Kahrizi idam tehlikesine rağmen İran’a gönderilmek isteniyor

İdam tehlikesi bulunan gazeteci Amir Kahrizi, İran’a gönderilmek üzere Ağrı Geri Gönderme Merkezinde tutuluyor. Kahrizi, 9 Eylül’den bu yana açlık grevinde.

Abone Ol

İranlı gazeteci Amir Kahrizi, idam tehlikesine rağmen ülkesine gönderilmek üzere Ağrı Geri Gönderme Merkezinde tutuluyor.

Amir Kahrizi, gazetecilik faaliyetleri gerekçesiyle hakkında açılan davalar nedeniyle 2016 yılında Federe Kurdistan Bölgesi’ne geçti. Burada bir televizyonda gazeteciliğe devam etti.

Ancak çalıştığı televizyon İran tarafından roketlerle hedef alındı. Saldırıdan yara almadan kurtulan Kahrizi, İsveç’te yaşayan eşinin yanına gitmek üzere bu kez Türkiye’ye geçti.

Yunanistan’a geçtiği sırada yakalanan Kahrizi, Türkiye’ye teslim edildi.

Bir süre Edirne Geri Gönderme Merkezinde (GGM) tutulan Kahrizi, sınır dışı edilmek üzere 25 Ağustos’ta Ağrı GGM’ye nakledildi. Kahrizi, İran’a geri gönderilmemek için 9 Eylül’den bu yana açlık grevinde.

Kahrizi’nin eşi Shahla Chorke ve durumu Meclis gündemine taşıyan HEDEP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, konuya dair Mezopotamya Ajansından Berivan Kutlu’ya konuştu.

SON TELEFON GÖRÜŞMESİ

Eşinin açlık grevinde olduğuna dikkat çeken Shahla Chorke, son telefon konuşmasında eşinin, “Bu kamptan serbest bırakılma umudum yok. Ama diğer yandan İran’a sınır dışı edilmek benim hayatım için bir tehdit. Burada ölmeye karar verdim” dediğini aktardı.

Eşinin muhalif bir gazeteci olduğunu vurgulayan Chorke, “Eşim aylardır kampta. Serbest bırakılması için çok çaba harcadık. Eşimin İslam Cumhuriyeti’ne karşı olduğunu, İran’a dönmesi halinde işkence ve idamın onu beklediğini mahkemeye sunduk. Ancak mahkeme reddetti” dedi.

Eşinin GGM’de kötü koşullarda kaldığını söyleyen Chorke, “yardım” çağrısı yaptı.

GERGERLİOĞLU: YETKİLİLER DUYARSIZ DAVRANIYOR

Konuyu soru önergeleriyle Meclise taşıyan HEDEP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu ise yetkililerin duyarsız davrandığını söyledi.

IŞİD’li birçok ismin Türkiye’de yakalandığını ve bir kısmının hâlâ serbestçe dolaştığını kaydeden Gergerlioğlu, “Bu kabul edilebilecek bir durum değil. Bu Türkiye’deki yargı sisteminin tersine döndüğünün en büyük kanıtı. Sonuçta bir gazeteci fikirlerini ifade ettiği için böyle bir ceza almış. Bir kişinin ölümüne sebep olmanın uluslararası hukukta açıklaması yoktur” ifadelerini kullandı.