Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, 8. yıl dönümünde Suruç Katliamı'nı Meclis gündemine taşıdı.
Karaca, dönemin Gaziantep Valisi olan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya soru önergesi verdi. Önergede, İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi'nin uzun yıllar boyunca Emniyet ve Jandarma birimleri tarafından izlenmesine rağmen yakalanamamasının özel bir sebebi olup olmadığını sordu.
Karaca, Suruç Katliamı'nda 33 gencin IŞİD tarafından öldürülmesinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen katliamla ilgili pek çok karanlık noktanın aydınlatılmadığını söyledi. Yargılama süresince canlı bombanın bağlantıları ve Suruç'a nasıl geldiğinin tespit edilemediğini belirten Karaca, dosyadaki üç sanıktan ikisinin hala firari olduğunu hatırlattı.
Karaca, soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:
"Suruç Katliamı, Türkiye'nin yakın tarihine kara bir leke olarak düşmüştür. Katliamda 33 genç, IŞİD tarafından hunharca katledilmiştir. Katliamın üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen, katliamla ilgili pek çok karanlık nokta aydınlatılamamıştır. Canlı bombanın bağlantıları ve Suruç'a nasıl geldiği tespit edilememiştir. Dosyadaki üç sanıktan ikisi hala firaridir.
Sayın İçişleri Bakanı, Suruç Katliamı'nda yaşanan ihmalleri ve sorumluları ortaya çıkarmak için gerekli soruşturmayı başlatacak mısınız? Canlı bombanın bağlantılarını ve Suruç'a nasıl geldiğini tespit edecek misiniz? Dosyadaki firari sanıklar hakkında ne gibi işlemler yapacaksınız?"
Evrensel’in haberine göre, Karaca'nın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın yanıtlamasını istediği sorular şöyle:
İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi, Suruç Katliamı ve 2015 yılında yaşanan diğer IŞİD katliamlarının en önemli sorumlularından olup, haklarında pek çok dava ve yakalama kararı bulunmasına rağmen bugüne kadar yakalanmamışlardır. Ancak dava dosyalarından anlaşıldığı kadarıyla uzun yıllar boyunca ve özellikle sizin Gaziantep Valisi olduğunuz 2015 yılında Emniyet ve Jandarma birimleri tarafından tüm faaliyetleri izlenen ve örgütün üst düzey yöneticisi oldukları tespit edilen, uzun yıllar teknik takip altında olan İlhami Balı ile Deniz Büyükçelebi’nin buna rağmen yakalanmamalarının özel bir sebebi var mıdır?
Suruç katliamı firari sanıkları ile ilgili Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamaya çeşitli tarihlerde firari sanıklar hakkında bir kısım bilgiler gelmiş olup, en son gelen bilgilere göre bu kişilerin Suriye’de, kamplarda ve cezaevlerinde oldukları anlaşılmaktadır. Eşleri Suriye’de MİT tarafından yapılan operasyonlarla yakalanıp Türkiye’ye getirilen İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi’nin yakalanması için bugüne kadar bakanlığınız ya da diğer güvenlik güçleri tarafından yapılan herhangi bir girişim var mıdır?
Yerleri tespit edilmiş olan bu katliam faillerinin yakalanarak yargılanmak üzere Türkiye’ye iade edilmeleri için Suriye Devleti ya da BM, NATO, IŞİD Karşıtı Koalisyon vb. uluslararası kuruluşlar nezdinde yapılan herhangi bir girişiminiz var mıdır? Bugüne kadar yapılmadıysa önümüzdeki süreçte ülke tarihinin en büyük kitle katliamlarının faili olan bu kişilerin Türkiye’ye iadesi yönünde bir çalışmanız olacak mıdır?
Suruç katliamı hakkında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerince düzenlenen rapora göre Adıyaman ve Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü personeli katliama yakın günlerde ve katliam günü canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz hakkında emniyet sisteminden sorgulamalar ve işlemler yapmıştır. Emniyet bilgi sistemlerinde veri girişi yapmalarının özel bir sebebi var mıdır? Bu polis memurları hakkında idari ve adli yönden yapılan işlem yapılmış mıdır?
Suruç katliamının üzerinden 8 yıl geçmiş olmasına ve mahkeme tarafından talep edilmesine rağmen olay gününe ilişkin kamera kayıtlarının tamamı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından halen mahkemeye gönderilmemiş ve bilirkişiler tarafından incelenmemiştir. Söz konusu kamera kayıtlarının 7 yıldır mahkemeye gönderilmemesinin sebebi nedir?