Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Meclis Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde söz aldı.
2024 bütçesi için "Çöküş döneminin belgesidir" diyen Bayhan, "Bu ülkenin işçilerinin emekçilerinin sırtına çökenlerin kendileri de çökecekler" ifadelerini kullandı.
Sözlerine “Sarayın Urfa şubesinin başında duran Urfa'nın gazcı-tomacı valisini ve tabii burjuvazinin mangalcı temsilcilerini de özel olarak selamlıyorum” diyerek başlayan Bayhan, kürsüden işçi ve emekçilere seslendi.
Bir ülkede devlet ve iktidar kime aitse bütçeyi de onun yaptığını vurgulayan Bayhan, "Bir ülkede eğer saray, devlet sermayenin elindeyse bütçeyi de o yapıyor demektir. Dolayısıyla elimizdeki 2024 bütçesi, TÜSİAD'ın, MÜSİAD'ın, TOBB'un, TİSK'in, MESS'in bütçesidir. Onun için de yüzü sömürücü sınıflara, sırtı ise emekçi halklara dönüktür" dedi.
"NEDEN SERVET VERGİSİ ALAMIYORSUNUZ?"
Bu bütçenin temel amacının uluslararası sermayenin, yerli ve yabancı tekellerin ve özellikle işbirlikçi yandaş sermayedarların çıkarlarını kollamak ve onlara hizmet etmek olduğunu söyleyen Bayhan, şöyle devam etti:
"2024 bütçesinde, emekçiler bir yandan yüzde 70’lere varan dolaylı vergiler altında ezilirken bir yandan da 1 trilyon 200 milyar lira gelir vergisi ödemeye mahkum edilmiştir. Bir avuç kapitalistin cebinden çıkan vergiler ise üstüne fazlası eklenerek diğer ceplerine konulmaktadır. Oysa tek adam iktidarı, bu vergileri topluyor olsa, Türkiye'nin bütçelerinde bir açık söz konusu olmayacaktır. Yani bu bütçe adaletin kırıntısını taşısa, asgari ücretle geçinen milyonlar her gün evdeki tencerenin nasıl kaynayacağını düşünmek zorunda kalmayacaktır. Pazarda taneyle sebze, çocuklarını okula gönderirken tabaklarına taneyle zeytin koymak zorunda kalmayacaktır. Emekliler tansiyon ilacını alamaz hale gelmeyecektir.
Bakın sermayedarların 2023 yılındaki net kazançlarının sadece 3'te 1'i ile 17 milyon işçi ve emekçinin 1 yıllık ücretleri ödenebilir. Neden servet vergisi alamıyorsunuz? Sarayın sadece bir yıllık masrafıyla 615 bin asgari ücretlinin bir yıllık ücreti ödenebilir. Ama tek adam yönetimi bunları yapmıyor. Ne yapıyor? Sermayeye gelince bol kepçeden dağıtıyor ama sıra işçi ve emekçilere gelince 'Kaynak yok, Allah versin' diyor. Nüfusun mutlu azınlığının gayrisafi milli hasıladan aldığı pay yüzde 50. Ve bu yüzde 50'nin 2024 bütçesinde ödediği vergi payı yüzde 16. Bunu da fazi yoluyla, teşvik yoluyla yeniden geri alıyorlar."
"DÜNYANIN BÜTÜN KAPİTALİSTLERİ SİZİ KISKANIYOR"
“Bu belge, 'Ülkeyi şirket gibi yöneteceğim, tüccar siyaseti yapacağım ve ucuz emek sömürüsü politikalarının baş mimarlığını yapacağım' diyen saray yönetiminin açtığı yolda ilerleyen tarikatların, cemaatlerin ve onların oluşturduğu ruhban sınıfının bütçesidir. Dünyanın bütün kapitalistleri sizi kıskanıyor, neden biliyor musunuz? İşçi ve emekçileri sizin kadar sömüremedikleri için kıskanıyorlar."
“ONLAR NE ZAMAN BÜYÜME DERSE İŞÇİLERİN SEFALETİNİ AKLINIZA GETİRİN”
"Estirdikleri sömürü ve terörün ağır faturasını bizlere nasıl pazarlıyorlar? Bakan Şimşek, 'Ekonomimiz büyüdükçe, refahımız artacak, daha da adil bir şekilde o refahı paylaşacağız' diyor. Bu safsatalara artık işçi ve emekçilerin karnının tok olması gerektiğini düşünüyorum. Nasıl ki selvi ağacı, meşenin gölgesinde büyümezse, bu düzende işçi ve emekçilerin gelirini, kapitalistlerin kasalarını büyüterek artırması mümkün değildir, ham hayaldir.
Onlar ne zaman büyüme derse siz 35 saniyede 1 araba üreten Mercedes işçilerinin, Ford işçilerinin sefaletini aklınıza getirin. İş cinayetlerinde yanarak ölen, uzvunu kaybeden, yaralanan işçi kardeşlerimizi aklınıza getirin. Yasaklanan grevleri, Agrobay ve Özak işçilerinin karşısına dikilen devlet güçlerini aklınıza getirin. 'Bir mermi kaç para biliyor musunuz' diyenler, yerlilik ve millilik propagandası eşliğinde bu ülkenin emekçilerine 'Fedakarlık yapın, dişinizi sıkın ve sabredin' diyorlar. Dış güçlere karşı ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz diyenler şimdi ülke ülke gezip yabancı sermaye arıyorlar."
"SARAYLAR YIKILIR, SALTANATLAR BİTER…"
"Onlar 'Türkiye Yüzyılı' diyedursunlar, bu bütçe Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıraklık, kalfalık, ustalık ve büyük ustalık dediği dönemlerin sonuna geldiğinin belgesidir. Artık çöküş döneminin bir belgesidir. Bu ülkenin işçilerinin, emekçilerinin sırtına çökenlerin kendileri de çökecekler. Unutmayın, saraylar yıkılır, saltanatlar biter, taht bir yana, taçlar bir yana, baht bir yana savrulur. Biz bu ülkenin işçilerine emekçilerine, sefalet, felaket, sermayedarlarına ise bereket veren bu bütçeyi reddediyoruz."