EMEK Partisi (EMEP) Diyarbakır’da katledilen eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin ölüm yıl dönümünde yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada, “Tahir Elçi cinayeti siyasidir ve tetiği çeken elin arkasındaki organizasyonun açığa çıkması istenmemektedir. Bu cezasızlık politikasının sonuçları birçok kez görüldü ve katiller aramızda dolaşıyor. Bir avukatı kameraların önünde öldürmeye cüret eden kişiler ve arkasındaki güçleri ortaya çıkarmak için mücadelemiz sürecek, katillerin yakalanması için talebimiz tekrarlanmaya devam edecektir. Hrant Dink ve Tahir Elçi cinayetlerinin organize faillerinin ortaya çıkması halkın demokrasi mücadelesinin önemli hedeflerinden biridir. Bu davanın da peşini bırakmayacağız” denildi.

EMEK Partisi’nin açıklaması şu şekilde:

Tahir Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden sekiz yıl geçti. Bu katliamı teşvik edenler, organizasyonunda yer alanlar, planlayanlar ortada yok.

Oysa Tahir Elçi’yi öldürenler, hedef gösterenler, linç kampanyası düzenleyenler açıkça ortadadır. Dava devam ediyor ve dosya hala açıktır.

Bu cinayet göz önünde işlendi. Elçi’nin, Diyarbakır’da Dört Ayaklı Minare önünde kadim kültürel değerleri savunurken kameraların önünde gerçekleşen katlinin tanıkları vardır; o gün basın açıklamasında bulunanlar, etraftaki esnaf, yakındaki bir kafede oturanlar ve onlarca video görüntüsü seyreden halk. Yani herkes.

Bu kadar açık bir cinayetin katillerinin bulunamaması Türkiye’de hukuk sisteminin işleyişi ortadayken sürpriz olmadı. Çünkü yine katiller bulunmak, cezalandırılmak istenmiyor.

Tıpkı Hrant Dink’i öldürdükten sonra, katili Ogün Samast’ı götürüldüğü karakolda kameralar önünde övgüye boğan polislerin yaptığı gibi birileri de katili destekleriyle ödüllendirmiş görünüyor.

Hakan Fidan: Doğumuzdaki, güneyimizdeki Kürtlerin hamisi biziz Hakan Fidan: Doğumuzdaki, güneyimizdeki Kürtlerin hamisi biziz

Tahir Elçi hukuk ve adaleti, insan hak ve özgürlüklerini savunan, mücadele eden saygın bir avukattı. Onun öldürülmesi hem bu mücadelenin içinde olanlara bir tehdittir hem de o zaman Kürt bölgelerinde şehirlerde sokağa çıkma yasakları uygulayarak sürdürülen baskı ve zulmün bir devamıdır.

Geçen bunca yıla rağmen cinayetin aydınlatılmaması davanın zaman aşımına uğratılarak düşürülmek istendiğini gösteriyor. Bu durum hukuki süreçlerin keyfi bir kuralsızlıkla işletildiğinin yine canlı kanıtlarından biridir.

Çünkü Tahir Elçi cinayeti siyasidir ve tetiği çeken elin arkasındaki organizasyonun açığa çıkması istenmemektedir. Bu cezasızlık politikasının sonuçları birçok kez görüldü ve katiller aramızda dolaşıyor.

Bir avukatı kameraların önünde öldürmeye cüret eden kişiler ve arkasındaki güçleri ortaya çıkarmak için mücadelemiz sürecek, katillerin yakalanması için talebimiz tekrarlanmaya devam edecektir.

Hrant Dink ve Tahir Elçi cinayetlerinin organize faillerinin ortaya çıkması halkın demokrasi mücadelesinin önemli hedeflerinden biridir.

Bu davanın da peşini bırakmayacağız.

Editör: Selda Manduz