İzmir Hüseyin Avni Ateşoğlu Ortaokulu’nda 5. sınıf öğrencileri için düzenlenen “Dürüstlük Manavı” adlı proje, eğitimin içeriğiyle dikkat çekti. “İslam ahlakına uygun ticaret anlayışını benimsemek ve güvenilir, adil bireyler yetiştirmek” amacıyla hazırlanan proje kapsamında, öğrencilerin ticarette dürüstlük ve adalet kavramlarını ayetler ve hadisler üzerinden öğrenmeleri öngörüldü.
Evrensel'den Eylem Nazlıer’e konuşan Eğitim-Sen İzmir 5 No’lu Şube Yürütme Kurulu Üyesi Uğur Aktepe, devlet okullarında bu tür inanç temelli etkinliklerin yer almasının laik, bilimsel ve demokratik eğitim anlayışına zarar verdiğini vurguladı.
“DEĞERLER DİNİ REFERANSLARLA ÖĞRETİLEMEZ”
Aktepe, şu ifadeleri kullandı: “Eğitimde ahlaki ve etik değerlerin öğretilmesi elbette önemlidir. Ancak, bu değerlerin dinî referanslarla değil, evrensel hukuk, insan hakları ve laik eğitim anlayışı çerçevesinde verilmesi gerekir. Ticarette dürüstlük, güven ve adalet gibi ilkeler, herhangi bir dinin kurallarına dayanarak değil, evrensel etik ilkeler ve hukuk normları çerçevesinde öğretilmelidir.” Aktepe, bu tür projelerin öğrencileri tek bir inanç sistemine göre eğitmeye yönelttiğini, farklı inançlara sahip öğrenciler açısından baskı unsuru oluşturabileceğini belirtti.
“LAİKLİĞİN AŞINDIRILMASI KABUL EDİLEMEZ”
Aktepe, devlet okullarında dinî referanslarla oluşturulan projelerin yaygınlaşmasının, anayasanın 42. maddesinde belirtilen laik ve bilimsel eğitim ilkeleriyle çeliştiğini vurguladı.
Aktepe, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, eğitimin Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim esaslarına göre yapılmasını şart koşmaktadır. Ancak bu tür etkinliklerle, eğitimin bilimsel temelleri geri plana atılıyor, akılcı ve sorgulayıcı eğitim anlayışı zedeleniyor" dedi.
PEDAGOJİK AÇIDAN SIKINTILI
Aktepe, bu tür etkinlikler öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini köreltebilir ve eğitimde ayrımcılığa yol açabileceğine dikkat çekti. Aktepe, seküler ve farklı inançlara sahip öğrenciler açısından psikolojik baskı yaratabilecek uygulamalar, öğrencilerin bireysel gelişimini tek yönlü bir düşünce sistemine mahkûm etme riskini taşıyor.
Aktepe, bu tür uygulamalara karşı mücadele edeceklerini belirterek şu çağrıyı yaptı: “Eğitim sistemimizin laik, bilimsel ve demokratik değerlerle şekillendirilmesi için mücadelemiz sürecek. Yetkilileri, anayasal sorumluluklarını yerine getirmeye, pedagojik ilkeleri ihlal eden bu tür uygulamalara son vermeye çağırıyoruz. Son yıllarda artan benzer uygulamaların, eğitim sisteminde din temelli projelerin giderek meşrulaştırıldığına işaret ettiğini belirten Aktepe, bu durumun ilerleyen süreçte daha büyük pedagojik ve toplumsal sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.