Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"2024'te bizi bekleyen ikinci siyasi dönüm noktası da 31 Mart seçimleridir. Partimizin 55. yılı münasebetiyle 55'er isimden müteşekkil belediye başkan aday listelerimizin ilkini 10 Ocak, ikincisini 11 Ocak, üçüncüsünü de 15 Ocak'ta paylaştık. Bugüne kadar 165 adayımızı ilan ettik. Diğer adaylarımızı da kamuoyunun bilgisine sunmayı planlıyoruz. Diğer partiler de adaylarını açıklamaktadır. CHP'de işler iyice sarpa sarmış, aday tespitinde kriz ve karışıklık gün yüzüne çıkmıştır. İçeriden demlenen, dışarıdan yemlenen CHP yönetimi akli melekelerini kaybetmekle kalmamış istikametini hepten şaşırmıştır.
Asker, polis, korucu şehit ve gazilerimizin ailelerinin sandık gücü, bugünkü CHP'nin alacağı oy miktarının çok üstünde olmalıdır. Doğal ve doğru olanı da budur. Eğer bu fark oluşmuyorsa, son 40 yıla damga vuran terör zulmü nereye koyulacak. Bölücü iradenin, milli iradenin önüne geçmesi nasıl hazmedilecektir? 31 Mart 2024'te Türk siyasetinin kilit seçimlerinin yapılacak olması bizim dikkat, tedbir ve heyecanımızı doğal olarak yoğunlaştırmamızı gerektirmektedir. Cumhur İttifakı olarak kutlu hizmete talibiz. Bizde laf cambazlığı, emperyalizmin candanlığı, milli değerler cahilliği değil, Türkiye sevdası ile yoğrulmuş kocaman ve inanmış bir yürek vardır.
ZÜLFÜ LİVANELİ'Yİ HEDEF GÖSTERDİ
Bir televizyon kanalında yayınlanan, bir derginin düzenlediği ödül töreninde konuşan, Türkiye'ye yabancılar gözüyle bakan Livaneli soyisimli bir zat, neymiş, 31 Mart seçimlerinde ya gerici ordular, avcı taburları ya da hareket ordusu kazanacakmış. Türkiye'de gerici ordu değil, kahraman TSK vardır ve düşman çatlatmaktadır. Alın birisini vurun ötekine. Bunlar Türkiye karşıtlığında buluşan, millete en ağır hakaretleri reva gören, sandığı küçümseyen yeni yetme yobaz zihniyetlerdir. Millete gerici demek küfürdür. Millete gerici demek, Türkiye'ye geriden bakmaktır.
Millete gerici demek, su katılmamış soysuzluktur. Bu sözlerin cevabını İstanbullu kardeşlerim 31 Mart'ta sandıkta vereceklerdir. 31 Mart'ta İstanbul, Allah'ın izniyle muradına kavuşacak. Mevsimlik belediye başkanlığı yapan, politikada ayak oyunları ile meşgul şahsa İstanbullu kardeşlerimin son yapacağı, tezkeresini ellerine tutuşturup Saraçhane'den yollamaktır. Sonrasında nereye gidiyorsa gitmeli. "