Irak’ın Kuzeyinde 9 askerin hayatını kaybetmesinin ardından Cumhur İttifakı ortağı BBP'nin genel başkanı Mustafa Destici, siyasi partileri tek tek hedef gösterdi, 'teröristlikle' suçladı.
“Terörün tüm unsurlarına karşı topyekûn mücadele edilmelidir” ifadelerini kullanan Destici, paylaşımında EMEP, HDP, İYİ PARTİ ve CHP’nin aralarında olduğu bir çok partiyi hedef gösterdi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici'nin, sosyal medya hesabından yaptığı "terörle mücadele" çağrısına Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan'dan yanıt geldi.
Aslan, Destici'nin çağrısının, "faşist bir anlayışın yansıması" olduğunu belirterek, "Faşizm heveslileri başaramayacak!" dedi.
Aslan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin, sosyal medya hesabından yaptığı 'terörle mücadele' çağrısı, faşist bir anlayışın yansımasıdır. Destici, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, 'terörün tüm unsurları' diyerek başladığı sözlerini '14-28 Mayıs seçimlerinde hepiniz bir aradaydınız' diye bitirerek, aralarında partimizin de bulunduğu sosyalist partilerin yanında meclis içinde ya da dışındaki bir dizi burjuva düzen partilerini de sayarak iktidar bloku dışındaki tüm partileri sıralamıştır.
Bu çağrı, iktidar blokunun, sınır ötesi operasyonlar nedeniyle gelen asker cenazeleri nedeniyle yeniden gündeme getirdiği 'terörle mücadele' propagandasının bir parçasıdır. Bu propagandada, bu ölümlerin nedenlerini sorgulayıp siyasi çözüm önerenleri 'terör savunucusu', 'terörün siyasi uzantıları' diye itham etmek suretiyle, siyasi çözümün önünü kapatmak amaçlanmaktadır.
Ülkemiz halklarının eşit özgür ve demokratik koşullarda bir arada yaşamına dair sorunları çözemeyen, yıllardır sonu gelmez kayıplara yol açan savaş siyasetini izleyenler, politik çıkarlarını gözeterek çözüm çabalarını boğanlar, bu açmazlarını halka fatura etmeye devam etmekte, yoksul emekçi ailelerin ocaklarına ateş düşürmektedir.
Destici gibilerinin esasen mevcut anayasal özgürlüklere, meclis gibi kurumlara seçme seçilme hakkına tahammülü yoktur. O nedenle AYM kararları ayak bağı olmakta, parlamentoda seçilmiş halk temsilcilerinin varlığına dahi tahammül gösterilmeyip istedikleri gibi çalıp oynamayı arzu etmekteler. Nihayetinde bu anlayışın en net ve kararlı savunucusu ülkeyi tek adam olarak yönetmektedir. O nedenle kendi kurdukları mahkemelerin varlığı, atadıkları yargıçların kararları yük gelmekte, bu alanları yeniden düzenlemeye çalışmaktadırlar. Niyetleri faşizmin anayasal düzenini kurmaktır.
Partimizin mücadelesi ve meclisteki halk temsilcisi vekillerimiz ülkemiz işçi sınıfı ve halklarının insanca, eşit, demokratik, barışa dayalı, toplumcu bir yaşama kavuşmasının, demokratik halk iktidarının kavgasını vermektedir. Bu mücadelenin varlığının 'terör' olarak nitelendirilmesi, kendi insanlık suçlarını gizlemeyi ve emekçi yığınları aldatarak yönetmeyi amaçlamaktadır. Onların bu çabaları, özgürlükleri ve barışa kavuşmamızı engelleyemeyecek, tarihteki öncüllerinin gittiği yere gönderileceklerdir."