MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'deki konuşmasıyla başlayıp DEM Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan'ın İmralı ziyaretiyle devam eden "süreç"e ilişkin tartışmalar sürüyor.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, çeşitli gazetecilerin ortaya attığı "Abdullah Öcalan ABD'nin garantör ülke olmasını istedi" iddialarını yalanladı.
Bakırhan, Halk TV yayınına katılarak gündemi değerlendirdi. "Süreç"e ilişkin soruları yanıtlayan Tuncer Bakırhan "Garantör ülke" iddiasına ilişkin özetle şunları söyledi:
'MİLLETVEKİLİMİZ BİZE BÖYLE BİR ŞEY AKTARMADI'
"Şaşkınlıkla izliyoruz. Garantör, güvenilir ülke vb. açıklamaları. Bize böyle bir şey aktarılmadı. Böyle bir şey söylendiğini, talep edildiğini de duymadık. Milletvekilimiz (Ömer Öcalan) de bize hiç bunlardan bahsetmedi. Kendisine böyle bir şeyin iletilmediğinden de bahsetti.
Tam tersine 'süreç falan ortada yok. Tecrit halen devam ediyor.'
Tecridin devam ettiği koşulda oradan garantör ülke, güvence vesaire gibi şeylerin talep edilmesi zaten diyalektik olarak mevcut sürece aykırıdır.
Sadece bir görüşme oldu. Sayın Öcalan'ın sağlık durumu hakkında bilgi edindik. Sağlıklı olduğu, iyi olduğu, süreci kendisinin de takip ettiğini, henüz bir 'süreç' olmadığını, kendisiyle doğrudan ya da dolaylı bir görüşme olup olmadığı bize aktarılmadı. Ama eğer hukuki ve siyasal zemin oluşturulursa çatışma ve silahları ortadan kaldıracak bir iradeye sahip olduğunu sayın Öcalan belirtti. Bizim için kıymetli, önemli olan buydu. Ve hemen biz de Ömer vekilimizle görüştükten sonra bir çağrı yaptık. Eğer gerçekten çatışmalar sonlansın isteniyorsa Öcalan'ın toplumla, kendi örgütüyle görüşmesini sağlamak gerekiyor."
DEM Parti'nin bildirgesindeki ifadelerinin cımbızla çekilerek tehdit dili kullanıldığını da belirten Tuncer Bakırhan, MHP lideri Bahçeli'ye tepki gösterdi. Bakırhan özetle şunları söyledi:
TEHDİT EDEN DİL: El sıkışma meselesinden sonra DEM Parti gayet sürece katkı sunan pozitif uzatılan elin kıymetli olduğunu ve meselenin çözülmesi gerektiğini defalarca belirtti. Bir sonuç bildirgesinde kelimeleri cımbızlayarak sürecin önünde engel olarak koymayı anlamakta güçlük çekiyoruz. Sürekli tehdit eden parmak sallayan doğrultu gösteren anlayışla yeni bir süreç istemiyor biçimde okuruz. Biz eş başkanlar olarak en başından beri 100 yıldır Türkiye halklarının ayağına pranga olarak vurulan bu kilidin açılması gerektiğini defalarca belirttik. Biz en üst düzeyden süreci önemsediğimizi bu tartışmaların sürece dönüşmesi için her şeyi yaptık. Yakın zamanda kendi il ilçe örgütlerimizle toplantılar yapacağız. Bunları onlarla paylaşacağız. Türkiye'deki diğer partilerle buluşacağız. Biz tam süreci toplumsallaştıralım dediğimiz zaman iki kelime cımbızlanarak bir tehdit biçiminde kullanılmasını kabul etmiyoruz.
BAHÇELİ'Yİ SAĞ DUYUYA ÇAĞIRIYORUZ: Bu tartışmalar sürece evrilecekse bu yaklaşımla bir şey olmaz. Biz Bahçeliyi sağ duyuya davet ediyoruz. Eş Başkanlarımızın ne dediğini okumak, söylediğine bakmak gerekiyor. Bir samimiyet varsa emin olun DEM Parti bu sürecin en başat aktörlerinden olmaya dünden beri var. Biz uzatılan eli sıkılı yumrukla karşılamayız. Elimiz hep müzakereyi açık. Böyle bir tartışmayı kabul etmiyoruz."
YENİ SÜRECİ SABOTE EDECEK YAKLAŞIMIMIZ YOK: Bu bir merkezden yürütülen tartışma gibi görünüyor. Bir taraftan yazan çizen yazarlar tarafından piyasaya servis edildi. Kimse DEM Parti'nin rolünü sorgulamasın. Biz DEM Parti olarak yeni süreci sabote edecek bir duruş içerisinde asla kata olmayız ama her seferinde bizi tehdit eden rota çizen yaklaşımı kabul etmeyiz. Doğru anlaşılmak isteriz. Lütfen hep birlikte sürece evrilmesine hükümetin sayın cumhurbaşkanının ne düşündüğünü sorduğumuz süreçte DEM Parti'nin sonuç bildirgesini bütününden koparıp cımbızlayarak DEM Parti'yi şeytanlaştıran dil kullanmaktan herkesi imtina etmeye çağırıyorum.
ÖCALAN'IN ŞUBESİ DEĞİLİZ: Bu konuda sayın Öcalan'ın düşüncelerini önemseyen bir partiyiz. Tüm açık yürekliliğimle söylüyorum. Orada sayın Öcalan Ortadoğu'yu, çatışmaları değerlendirmiş. Orada yeni bir süreç olmadığını, bir görüşme olmadığını net bir şekilde belirtmiş. Bir yıldır görüşme olduğunu kim söyledi. Biz bilmiyoruz. Kaldı ki keşke görüşülse tartışılsa keşke bu tartışmalar bir sürece evirilse ama emin olun bu konuda bir bilgimiz yok. Biz sayın Öcalan'ın bir şubesi değiliz. Tarafı değiliz. Biz de sizin gibi dışardan izleyen bir noktada duruyoruz. Biz de şu çağrıyı yapıyoruz sayın Öcalan hazır, partisi sürece razı, biz de DEM Parti olarak bir sürecin başlamasını savunuyoruz. Biz şunu soruyoruz buyurun tokalaşma ile ne hedeflediniz. 43 ay sonra tecridin önünü açarak ne düşündünüz? İktidar cevap versin biz o zaman yaklaşımımızı ortaya koymaya hazırız."