Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, güncel gelişmelere ilişkin partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenliyor.
Doğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
2016'dan bu yana hiç vazgeçilmeyen bir politika olarak kayyım rejimi güçlendirilmek isteniyor.
Seçim sürecine DEM Parti açısından bakıldığında bulunduğumuz hiçbir yerde bizimle siyasi olarak rekabet eden bir parti değildi AKP.
Her yerde devletin tüm imkanlarını partisinin çıkarı için kullandı AKP.
Tarafsız olması gereken valiler il ilçe başkanları gibi davrandılar. Hilelerle kayyımları göndermemizi engellemeye çalıştılar. Yetmedi gözümüzün içine baka baka taşımalı seçmenlerle yine önümüzü kesmeye çalıştılar.
Bunlara rağmen halk adaylarını başkan olarak seçti. Mevcuttaki darbe anayasası bile uygulanmıyor. Yıllardır bu yöntemle insanların vazgeçeceklerini sanıyorsunuz.
Kayyım değil yerel demokrasi diyorlar. Peki siz ne yapıyorsunuz? Çocuklara gözaltı ters kelepçe...
ŞİDDETE TEPKİ
Doğan, şöyle devam etti:
"Esenyurt’tan Halfeti’ye kadar, ‘Seçemezsiniz, nerede olursanız olun siz seçemezsiniz, seçilemezsiniz, demokratik siyaset yapamazsınız, milletvekili seçilirsiniz tutuklarız, hapsederiz, vekilliğinizi düşürürüz, belediye başkanı seçilirsiniz, seçtiğiniz belediye başkanının yerine memur atarız, atanmış biriyle yönetiriz, belediye meclis üyelerinizi tanımayız, belediye meclisini fesh ederiz, orada hangi siyasi partiden temsiliyet olursa olsun biz oraları yalnızca siz kazandığınız için size yönettirmeyiz' deniliyor. Hem gasp edeceksiniz hem de bu gaspa karşı demokratik direniş hakkını kullanan insanlara anti demokratik muamele ile işkence uygulamaya kalkışacaksınız. Kim olduğu belli olmayan, bereli ve maskeli, pervasızca insanlara işkence uygulayan, kim oldukları belirsiz insanları sokağa indireceksiniz, sonra da hiçbir şey olmadığı gibi susacaksınız. Günlerdir soruyoruz, sokaklardaki bu şiddetin nedeni ne?"
'ORTAK YAŞAMA İRADESİNİ HEDEF ALDINIZ'
2016'dan beri durmadan kayyım atadınız. Van'da kayyım denemesi yaptınız direnişle karşılaştınız. Esenyurt'ta Kent Uzlaşısı'nı, ortak yaşama iradesini hedef aldınız.
Buna rağmen bir arada yaşamak için protesto hakkımızı kullanmak istiyoruz bunu da engellemeye çalışıyorsunuz.
'NE KAZANILDI KAYYIMLARLA'
Ne kazanıldı kayyımlarla? Size, iktidarınıza ne kazandırıyor? Yolsuzlukla, darbeyle, irade gaspıyla anılıyorsunuz.
Bir de yetmiyor kayyım uygulamasının inkarı için 'geçici görevden uzaklaştırma' gibi bir söz bulunmuş Bugüne kadar yerine kayyım atanıp görevine dönebilmiş kaç belediye başkanı var.
Eğer Esenyurt'taki belediye başkanı Kürt kimliğinden dolayı suçlanırsa CHP'li bile olsa ve ardından Kürtlerin seçme ve seçilme hakkında doğrudan saldırı olursa mesele anlaşılır. Burada Kürtlere geçen duygu şu: Kürt seçemez.