31 Mart 2019 yerel seçimlerinde iş birliği yapan AK Parti ile MHP, yaklaşık 4.5 ay sonra gerçekleşecek seçimler için de ortak çalışmaya başladı.

AK Parti ve MHP heyetleri son iki haftada bir dizi toplantı yaptı.

MHP’li yetkililer, “Çok büyük bir uyum ve zarafet içinde” görüşmelerin sürdüğünü söylerken AK Partili yetkililer de “çok olumlu bir çalışma” içinde olduklarını ifade ediyor. Ancak 2019 seçimlerinde 30'u büyükşehir olmak üzere toplam 51 ilde iş birliğine giden iki partinin bu seçimde nasıl bir formülle yol alacağı bilinmiyor.

Kulislerde iki partinin 2019 yerel seçimlerinde yapılan iş birliğini büyük ölçüde koruyacağı ifade edilirken bazı şehirlerde değişiklikler olabileceği konuşuluyor.

Duvar Arkası’nın aktardığına göre, MHP’de “Sürprizlere hazır olun” denilirken AK Parti’de de çalışmanın belediye başkan adaylarının YSK’ya bildirileceği güne kadar devam edeceği belirtilerek, “Şubat'ın ikinci hafta sonuna kadar her şey olabilir” deniliyor. İki parti heyetlerinin bu ay sonuna kadar hazırladıkları ön çalışmayı tamamlaması, daha sonra bunun liderlere sunulması bekleniyor. Liderlerin görüşmesinin ardından da heyetler çalışmaya devam edecek.

Sıla bebek için evde iki zanlıyla tatbikat yapıldı Sıla bebek için evde iki zanlıyla tatbikat yapıldı

İYİ PARTİ’YE KARŞI 'İKİ KOLDAN KAMPANYA' İDDİASI

Seçim sonrası iki milletvekilinin istifası ve milletvekili sıralarının satılması, partinin kayıp parası gibi çeşitli iddialarla sarsılan İYİ Parti’de tartışmalar durulacak gibi görünmüyor.

Para iddiaları için “ispatlarlarsa politikayı bırakırım” restini çeken Akşener, psikolojik bir harple karşı karşıya olduklarını söyledi. Akşener’e yakın isimlere göre de İYİ Parti’ye yönelik hem iktidar hem de muhalefet tarafından iki cephede 'algı kampanyası' yürütülüyor.

14-28 Mayıs seçimlerinin ardından “Hür ve müstakil İYİ Parti” denilerek yapılan ittifaklar dışı üçüncü yol tarifinden sonra bu süreci yaşadıklarını söyleyen bazı partililer, “Tarihi kararlar sonrası kırılmalar olur. Biz müstakil yürüyeceğiz. Beklentisi, hedefleri olanların hesapları bozuldu. Kırılmalar olur, olacak. Ama bunu atlatacağız. Sadece İYİ Parti değil bundan Türkiye kazançlı çıkacak” diyor.

CHP’DE ENDİŞE: İKİ YOLDAN HANGİSİ TERCİH EDİLECEK?

CHP’nin genel başkan değişimi yaşanan “tarihi” kurultayının üzerinden 2 hafta geçti. Partinin 8. Genel Başkanı Özgür Özel birlikte yol alacağı “Gölge Kabine”li yeni MYK’sını açıklarken çok yoğun bir çalışma sürecine de başladı. Manisa, Hatay, Osmaniye ve KKTC’ye giden Özel, baroların ve DİSK’in yürüyüşlerine katıldı. Birçok ziyaret ve görüşme gerçekleştiren Özgür Özel’i parti içinde bir grup da yakın izlemeye aldı. CHP’nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu döneminde parti tabanını büyütmek için yapılan çeşitli açılımlara dikkat çeken bu partililer, “CHP açılımlarına, son yıllardaki kazanımlarına sahip çıkıp genişlemek, büyümek için mi çalışacak yoksa dar grupçu bir anlayışla mı yol alacak? “CHP, CHP’lilerindir”, “Partinin öz evlatları ile yol alacağız” şeklindeki söylemlerle parti büyümez” endişesini paylaşıyor.

YARGI KRİZİ: ANAYASAL DEĞİŞİKLİK Mİ, AYM BAŞKANININ DEĞİŞİMİ Mİ?

Yargıtay’ın TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili AYM kararını tanımaması ve kararı veren üyeler hakkında yaptığı suç duyurusu ile başlayan “yargı krizi” tartışmasında yol alınamadı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sorunun yeni anayasa ya da kısmi bir anayasa değişikliği ile çözülmesi gerektiğini söylerken Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş yerel seçim öncesi bir anayasa değişikliği çalışmasının mümkün olmadığını anlattı.

Çalışma yapılsa bile mevcut Meclis aritmetiğinde anayasa değişikliğinin de zor olduğu biliniyor. Bu süreçte bireysel başvuru ile ilgili yasal düzenleme yapılacağı iddiaları da gündeme geldi. Ancak AK Parti’de bu yönde bir çalışma olmadığı görüldü. Peki bu kriz nasıl çözülecek? Meclis kulislerinde, “Bu konuda bir adım beklemeyin, amaç hasıl oldu” diyen siyasetçiler

var. Bu görüşü dile getirenler, “Birincisi Can Atalay tahliye edilmiyor, milletvekilliği de düşürülebilir. İkincisi Yargıtay’ın bu kararı, AYM’nin alacağı yeni kararlar açısından bir gözdağı verme işlevi görecek. Bundan sonra alınacak kararlar yaşanan bu durumdan etkilenecek. Üçüncüsü, gelecek nisan ayında AYM Başkanının görev süresi doluyor. Yani, yasal ya da anayasal değişiklik yerine gelecek nisan ayında AYM Başkanının değişmesi ile kendi açılarından bir avantaj elde etmiş, hatta sorunu çözmüş olacaklar” diyor.

Editör: Selda Manduz