Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve kaybedenlerin cezalandırılması için 979. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Sayı sınırı yasağı nedeniyle dayanışmaya gelenler yine alana alınmadı.

Açıklamaya Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros ve EMEP üyeleri de destek verdi.

Kayseri'deki ırkçı saldırılar: DEM Parti, Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu olağanüstü toplantıya çağırdı Kayseri'deki ırkçı saldırılar: DEM Parti, Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu olağanüstü toplantıya çağırdı

Cumartesi Anneleri/İnsanları bu yılın son hafta buluşmasında, yeni yılda kayıplardan vazgeçmeme kararlığını ve onlara ulaşma umudunu büyüteceklerini söyledi. EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan ise 2024 yılında bütün emek ve demokrasi güçlerinin Cumartesi Annelerinin eylemlerine sahip çıkmaya davet etti.

"GALATASARAY MEYDANI ÜZERİNDEKİ KISITLAMALAR DEVAM EDİYOR"

Bu haftaki açıklamayı İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Yöneticisi Zeynep Yıldız gerçekleştirdi. Yeni yılda kayıplardan vazgeçmeme kararlılığını ve onlara ulaşma umudunu büyüteceklerini söyleyen Yıldız, “Yarın yılbaşı. Herkes yılbaşı hazırlıklarıyla meşgulken, biz 979.kez Galatasaray Meydanı’ndaki bariyerlerin önündeyiz. Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen ne yazık ki Galatasaray Meydanı üzerindeki kısıtlamalar biçim değiştirerek devam ediyor” dedi.

"SİZİ BULACAĞIZ"

“Gelecek yıl için en güzel dileğimizi ise saat tam 12:00’de gökyüzüne bakarak kayıplarımıza ileteceğiz. Sizi bulacağız!” diyerek sözlerine devam eden Yıldız, “2023 yılı, bizim için engellemeler, gözaltılar ve yargılanmalarla dolu bir yıl oldu. Anayasa’nın, hukukun yok hükmünde olduğu gerçeğini defalarca tecrübe ettik. İktidar, gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetlerinin açığa çıkarılması, suçun fail ve sorumlularının cezalandırılması görevini yerine getirmedi. İnkar ve cezasızlıkta ısrar etti. Kısacası, hukukun üstünlüğünün erozyona uğradığı, yargının intikamcı siyasi niyetlere araç edildiği ve hukuk sisteminde ağır tahribatın meydana geldiği bir yılı geride bırakıyoruz” diye konuştu.

"UMUDUN, DİRENCİN, DAYANIŞMANIN BÜYÜDÜĞÜ BİR YIL OLSUN"

Hukukun üstünlüğünün, demokrasilerin temeli olduğunu söyleyen Yıldız, “Hukuka olan güven, vatandaşların haklarını koruma ve adaletin sağlanması açısından vazgeçilmezdir. Bu nedenle, yeni yılda hukukun üstünlüğünün tesisi ve insan hakları ihlallerini durdurmak için sorumluluk almayı sürdüreceğiz. Kamu otoritelerinden hak ve özgürlüklerimize saygı göstermelerini talep etmeye devam edeceğiz. Yeni yılda kayıplarımızdan vazgeçmeme kararlılığımızı, onlara ulaşma umudumuzu büyüteceğiz. İyiliğe, umuda, hakikate ve adalete dair duyulması, bilinmesi gerekenler anlatmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Savaşla, ölümle, diğer devletlerin suskunluğunun fail devletleri daha da cesaretlendirdiği insanlık suçlarıyla geride bıraktığımız yılın yerine yaşamla, barışla devam edecek yeni yıllar temennimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz. 2024’ün, umudu, direnci, dayanışmayı büyüttüğümüz bir yıl olmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı.

DEMOKRASİ GÜÇLERİNİ DESTEĞE DAVET ETTİ

Açıklama öncesi EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros ve EMEP üyelerinden oluşan bir heyet İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesini ziyaret etti. EMEP heyetini İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ve kayıp yakınları karşıladı. Burada kısa bir konuşma yapan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, Cumartesi Annelerinin 28 yıldır verdikleri mücadeleye dikkat çekerek, “Uzun süredir Cumartesi Annelerine yönelik baskı, tehdit ve gözaltılar devam ediyor. Kayıplarını arama, onların hesaplarını sorma kayıpların bulunması, kaybedenlerin yargılanması konusunda sürdürdükleri mücadelenin ilerlemesi ve daha da güçlenmesi için 2024 yılında bütün emek ve demokrasi güçlerinin Cumartesi Annelerinin eylemlerine, onların hak arayışlarına sahip çıkmaları gerekir. İfade özgürlüğünün, oturma özgürlüğünün protesto hakkının yasaklandığı, koşullarda mücadeleyi daha fazla güçlendirmek için daha fazla dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Kayıpların akıbetinin açığa çıkarılması gerekir. Bu konuda suç işleyen devletin her kademesindeki kişilerin açığa çıkarılması ve yargılanması gerekir. Arşivlerinin açılması gerekir. Bu konuda bütün kurumların, bu arşivlerin açılması gerçeklerin ortaya çıkarılması, hakikaten ortaya çıkarılması konusunda ortak bir mücadeleye ihtiyaç olduğu da aşikar. Sizin yanınızdayız” dedi.

"MÜCADELE ORTAKLAŞMALI"

2 iki gün önce Roboski Katliamının yıl dönümü olduğunu aktaran Aslan, “Orada faillerin ortada olmasına rağmen yargılanmıyorlar. Burada da failler açığa çıkarılması için bir mücadele var. Amasra'da öldürülen işçilerin, gözaltında kaybedilenlerin, Roboski’de katledilenlerle bütün bu mücadelenin bir yerde ortaklaşması ve bir arada sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir ayı aşkındır Urfa'da mücadele eden Özak Tekstil işçileri var. Orada da son alınan mahkeme kararıyla fabrikanın etrafına eylem yasağı getirildi. Yani baktığımızda sendikal örgütlenmek için mücadele eden sendika, hak ve özgürlükleri için mücadele eden tekstil işçisi, metal işçisi, gıda işçisi bütün bunlara karşı sistemin sistemin bir baskıyla karşı karşıyayız. Mahkemeleri yasaklarıyla karşı karşıyayız. Bu nedenle de bütün bu toplumsal mücadelelerin bir yerden birleşerek ortak hareket etmesinin ihtiyacı burada bir kez daha açığa çıkıyor. Bir daha kendisini gösteriyor” dedi.

Kaynak: Evrensel

Editör: Selda Manduz