Politika

Cumartesi Anneleri bayram arifesinde Galatasaray'da

Kaybettirilmesinden 17 yıl sonra kimsesizler mezarlığında giysi parçaları bulunan 5 çocuk babası Vejdin Avcıl'ın akıbetini soran Cumartesi Anneleri, "Bu suçun fail ve sorumluları kim?" diye sordu.

Abone Ol

Cumartesi Anneleri, Kurban Bayramı arifesinde gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 1003'üncü kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Kayıplarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri, 1994'te Mardin Derik'te gözaltında katledilen Vejdin Avcıl'ın akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri'nin eylemine, İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Musa Piroğlu yanı sıra hak savunucuları da katıldı.

Cumartesi Anneleri adına açıklamayı okuyan gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren, Avcıl'ın ailesinin 1994'den beri süren mücadelesini anlattı. İkbal Eren, "İnsanlar bayram telaşındayken biz, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları uygulanmadığı için, karar vericiler hukukun üstünlüğü ilkesine karşı direndiği için Galatasaray'daki polis bariyerlerinin önündeyiz" şeklinde konuştu.

GÖZALTINA ALINDIĞI İNKAR EDİLDİ, 28 YIL SONRA TOPLU MEZARDA KEMİKLERİNE ULAŞILDI

Mardin'in Derik ilçesindeki Adakent Köyü'ne, 12 Haziran 1994'te Derik İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı askerler ve korucular tarafından operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonda Vejdin Avcıl ve 4 köylü gözaltına alındı. 4 köylü 25 gün içinde serbest bırakılırken Vejdil Avcıl'ın ise gözaltına alındığı inkar edildi.

Olayla ilgili Derik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen (1994/141 sayılı) soruşturmada, dosya (21/6/1994 tarihli) görevsizlik kararıyla Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, 14 Temmuz 1994'te Derik İlçe Jandarma Komutanı Musa Çitil tarafından düzenlenen belgeyi esas alarak içinde Avcıl'ın da olduğu "ölü ele geçirilen toplam dört şüpheli hakkında terör örgütüne üye olma suçlarından kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verdi. Evraklar daha sonra imha edildi.

Olaydan 17 yıl sonra 22-23 Kasım 2011 tarihlerinde Derik Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir başka soruşturma kapsamında Derik Kimsesizler Mezarlığı'nda açılan toplu mezarda Vejdin Avcıl'ın giysi parçalarına ve kemiklerine ulaşıldı.

Dönemin Derik Jandarma Komutanı Musa Çitil hakkında 2012'de, içlerinde Vejdin Avcıl'ın da olduğu "13 sivil insanı gözaltına alarak keyfi ve kısa yoldan infaz ettiği" iddiasıyla kamu davası açıldı ve 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi.  Çitil, 21 Mayıs 2014'teki karar duruşmasında beraat etti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi beraat kararını 2 Haziran 2015'te onadı. Aileler, kararın kesinleşmesi üzerine 2015 yılında AYM'ye bireysel başvuruda bulundu. AYM ise başvuruyu "kabul edilemez" buldu. Aileler 2022 yılında AİHM'e başvurdu.

"BİLMEYE HAKKIMIZ VAR"

Vejdin Avcıl'ın gözaltında devletin koruması altındayken ölümüne neden olanların, gerçek dışı tutanaklarla kimsesizler mezarlığına gizlice gömenlerin, mezarını 17 yıl boyunca ailesinden gizleyenlerin kim olduğunu soran Eren, "Gözaltında kaybedilişinin 30. yılında bir kez daha tekrarlıyoruz: Kaç yıl geçerse geçsin Vejdin Avcıl için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" İfadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından Vejdin Avcıl'ın oğlu Yasin Avcıl'ın Cumartesi Annelerine gönderdiği mektubu, Gezi direnişinde katledilen Berkin Elvan'ın kardeşi Gamze Elvan okudu. Yasin Avcıl mektubunda, "Biz aile olarak çok acı çektik ve halen çekmeye devam ediyoruz. En küçük kardeşim daha kırk günlük, biri 1 yaşında, diğeri 3 yaşında, ben 11 ablam 12 yaşındaydık. 2014'te babamın kemiklerine ulaştığımızda onun eve dönme umudunu kaybettik. Bizi teselli eden tek gerçekse en azından bir mezarının olmasıydı. Türk adalet sisteminin davamızı beraat ettirmesi bizi daha derinden sarsmıştır. Acılarımızı tazelemiştir" ifadelerini kullandı.