Yerel seçimlerde en yüksek oy oranıyla seçilen Belediye Başkanı olan Gülistan Sönük'ün yerine kayyım atanan Batman'da, Demokratik Kurumlar Platformu tarafından “Demokrasi ve Özgürlük” mitingi düzenlendi. Kayyım atamalarının protesto edildiği, Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin son bulması ve Kürt sorununun demokratik çözümü taleplerinin dile getirildiği mitingde, engellemelere rağmen halk Dörtyol Kavşağı'nı doldurdu.
Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "İktidar, küçük ortağının kamuoyuna verdiği mesajlarda eğer ciddiyse, öncelikle bakanlıklarını devreye koysun ve İmralı kapıları sonuna kadar açılsın. Sayın Öcalan dışarı çıksın, mesajını bütün Ortadoğu’ya versin" dedi.
KADINLAR ALANA YÜRÜYÜŞLE GELDİLER
MA'nın haberine göre ,Yılmaz Güney Parkı’ndan bir araya gelen kadınlar miting alanına yürüyüşle geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Kürt siyasetçi Ayla Akat Ata da yürüyüşe katıldı. Kadınlar, "Tecride karşı kadınlar direniyor” pankartı taşıyarak, “Jin, jiyan, azadî” sloganları attı.
Diyarbakır Caddesi ve Hasankeyf Kavşağı’nda bir araya gelen yurttaşlar, uzun bir süre halaya durdu. Alana gelenler, “Bu bir halk ikazıdır; belediyeleri boşaltın”, “Kayyıma geçit yok, kayyım talandır”, “Eş Başkanlık mor çizgimizdir” ve “Çözüm de muhatap da belli” yazılı dövizler taşıdı.
ARAÇLAR ENGELLENDİ
Birçok kentten de mitinge yoğun katılım sağlandı. Polis tarafından araçlar durduruldu. Mitinge Hasankeyf'ten gelenler, kontrol noktasında araçların geçişinin engellenmesi üzerine, araçlardan inip "Direne direne kazanacağız" sloganlarıyla yürüyüş düzenledi.
BAYINDIR: "TECRİT DEVAM EDERSE BU SÜREÇ YALANDIR"
Mitingde konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Batman’da halkın belediyelere atanan kayyımlara karşı 14 gündür direndiğine dikkati çekti. “Halkımızın iradesini gasbedenler, bu meydana iyi baksın” diyen Bayındır, “Devlet iyi bilsin, hiçbir güç Kürt halkının özgürlük mücadelesinin önünü kesemez” ifadelerini kullandı.
"ÇÖZÜM BELLİ"
'Çözüm' tartışmalarına değinen Bayındır, “Eğer bu ülkede barış olacaksa, çözüm olacaksa bu da Kürt halkının önderi Sayın Öcalan’ın önderliğinde olur. O yüzden Ankara’da tartışma yürütüyorlar. Sayın Öcalan, ‘Tecrit devam ediyor. Bu süreci çatışma ve savaş zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek güce sahibim’ dedi. Eğer bu tecrit devam ederse, bu süreç yalandır, yalandır. Eğer bu ülkede çözüm oluşturmak istiyorsanız, çözüm Sayın Öcalan’dır, adres İmralı’dır. Bir yandan büyük bir tecrit uygulayın, bir yandan Kürt halkının iradesine kayyım atayın, bir yandan 4 parça Kürdistan’da operasyon yapın, bir yandan da ‘kardeşiz’ diyin... Biz hainlerin kardeşi değiliz. Eğer barış, çözüm olacaksa adresi belli” dedi.
"AKP-MHP TÜRKİYE'NİN KAYYIMIDIR"
Mardin, Halfeti ve Batman belediyelerine atanan kayyımlara dikkati çeken Bayındır, “Kayyım atanan belediyelerden biri Halfeti. Mardin'de Kürt, Türk, Arap, Süryani halkı yönetimdeydi, belediyedeydi. Batman da Kürt özgürlük hareketinin temelidir. Hafızamızdır, direnişimizdir. Bu 3 kente kayyım atadılar, bize mesaj verdiler. ‘Sizin örgütlülüğü ön gören bu modelinizi kabul etmiyoruz’ dediler. Ne yaparsanız yapın, zulmünüz arşa kadar da yükselse, Kürt halkı zulmünüze karşı boyun eğmedi, eğmeyecek. AKP-MHP Türkiye’nin kayyımıdır. Biz bu kayyımı kabul etmiyoruz, onları göndereceğiz. Kürt halkı çözüme, sürece hazır. Bu irade bugün bu meydanda. Onurlu barış, çözüm istiyoruz" diye konuştu.
Keskin Bayındır'ın konuşması sonrası yerlerine kayyım atanan Mardin, Batman ve Halfeti Belediyesi eş başkanları sahneye çıkarak halkı selamladı.
AYLA AKAT ATA: “AÇIN KAPIYI”
TJA adına mitingde konuşan Ayla Akat Ata, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için bir arada olduklarını belirtti. “Bugün bu yolun İmralı'dan, İmralı Cezaevi'nin kapılarının açılmasından geçtiğini ilan etmek için bir araya geldik” diyen Ata, “Hakkâri'den Esenyurt'a, Esenyurt'tan Mardin'e, Halfeti'ye selam olsun” ifadelerini kullandı.
“KAYYIMA KORKULU RÜYADIR BATMAN”
Kürt halkının, belediye başkanı gözaltına alınan, tutuklanan, sürgüne gönderilen, son üç dönemdir yerine kayyım atanan ama yine de “Ben varım, Kürt'üm” diyen bir halk olduğunu söyleyen Ata, “Burası Batman'dır. Batman biraz Siirt’tir. Batman biraz Van'dır. Ama Batman hepsinin toplamıdır. Hasankeyf'tir. Sason'dur, Kozluk'tur. Ovasıyla Beşiri’dir. Ve Batman ‘Kine em’ diyen Cigerhûn'un şehirdir. Susturulamayan şehirdir. Batman biraz Mehmet Sincar, biraz Cengiz Altun, biraz Habip Kılıç'tır. Kayyıma korkulu rüyadır Batman” diye konuştu.
“KAYYIM KADIN DÜŞMANIDIR”
Ayla Akat Ata, “Demokrasilerde muhalefet olur. Seçimler serbest olur. Muhalefetin iktidar olma şansı olur. Yetkililer seçimle iş başına gelir. Ama ne oluyor? Türkiye'de, Kürt illerinde üç dönemdir seçilmişler değil, atanmışlarla bu halkın iradesi gasbediliyor” dedi.
Kayyımların er ya da geç bu halkın direnişi karşısında gideceğini söyleyen Ata, “Kayyım her şeyden önce kadınların düşmanıdır. Gülistan Başkanımız yüzde 65 başarı ile seçilmiştir, bu Türkiye’nin hiçbir yerinde yok. Kayyımlar ilk geldiğinde kadın kurumlarının kapattı, kahvehanelere çevirdi. Bu zihniyet Kürt kadın hareketinin mücadele gerekçesidir. Kadın arkadaşlarımızın çoğunu ihraç ettiler, çalışamayacak yerlere gönderdiler, kadınlara belediyelerin kapılarını kapattılar ama biz buna karşı mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
“HALK ÇÖZÜM İÇİN HERKESİN SESİNİ DUYMAK İSTİYOR”
Ata, “Bu halk hazır, muhataplar hazır olsun. Açın o kapıyı, halk Sayın Öcalan’ın sesini duymak istiyor. Çözüm için söz söyleyecek herkesin sesini duymak istiyor. Sayın Bahçeli’yi de Erdoğan’ı da Özer’i de dinledi. Herkesin sesine kulak veriyor ama kimin yalan, yanlış, kimin halkı yanılttığını, kimin doğru söylemediğini bilecek iradesi, doğruyu örgütleyecek gücü vardır” dedi.
HATİMOĞULLARI'NDAN KAYYIMA: "SEN HIRSIZSIN"
Son olarak konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, seçilmişlere kayyım atayarak, başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye'deki yurttaşların seçme ve seçilme hakkının ellerinden alındığını söyledi. "Seçimi ortadan kaldırmak istiyorlar" diyen Hatimoğulları, "Bu yönetimlerin adı demokrasi olamaz. Bu yönetimin adı olsa olsa faşizm olur ve bizler faşizme karşı omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. Batman halkı burada. Sen kayyımsın. Sen hırsızsın. Sen polislerin kalkanlarıyla belediyeye zorla yerleştin. Bakın son seçimlerde kayyıma rağmen, ayrıca kayyım seçmenlere rağmen belediyelerimizi oylarımızı artırarak kazandık" diye konuştu.
"AKILLARINDA BİR ÇÖZÜM VAR MI? ERDOĞAN KONUŞMUYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bahçeli'nin açıklamalarına dair konuşmaktan çekindiğine dikkat çeken Hatimoğulları, "Küçük ortağın verdiği mesaja Erdoğan'ın nasıl yaklaştığına bakalım. Akıllarında bir çözüm var mıdır? Bu konuda mesajını vermiş değildir. Konuşmuş değildir. Gerçekten bir çözüm önerileri varsa çıkacaklar, konuşacaklar, bir program açıklayacaklar. Kim konuşuyor onun yerine? Danışmanları, sözcüleri konuşuyor. Ve diyorlar ki kayyım terörle mücadeleymiş! Hadi oradan! Asıl terörü siz yapıyorsunuz. Gülistan Sönük, Batman halkının yüzde 65, Türkiye'deki en yüksek oy oranıyla seçilmiş ama siz kalkıp kayyım atıyorsunuz, 'Kürtler kardeşimiz' diyorsunuz. Böyle kardeşlik olmaz" dedi.
"CİDDİYSENİZ İMRALI KAPILARI AÇILSIN"
İktidarın "DEM Parti çözümü istemiyor" iddiaları için "Yalan" diyen Hatimoğulları şöyle devam etti: "Elimize her mikrofon aldığımızda, partimiz adına kim konuşursa konuşsun, 'Onurlu bir barış için hazırız' dedik. 'Demokratik zeminde bir çözüme hep birlikte hazırız' dedik. Bizler her fırsatta mesajımızı verdik, bizler müzakereye de mücadeleye de hazırız. Bunun için de dedik ki şayet bu konuda oyun oynamıyorsanız, bu konuda insanların umutlarıyla alay etmiyorsanız, ciddiyseniz, bir devlet ciddiyeti ile davranacaksanız öncelikle İmralı kapılarını açın, Sayın Öcalan dışarı çıksın, mesajını bütün Ortadoğu’ya versin. İktidar, küçük ortağının kamuoyuna verdiği mesajlarda eğer ciddiyse, öncelikle bakanlıklarını devreye koysun ve İmralı kapıları sonuna kadar açılsın."
"HEP BİRLİKTE DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM"
"İktidar şuna karar versin; uzatılan el barış eliyse bizler o eli tutmaya hazırız. Ama uzatılan el 'tunç eli' ise biz o ele karşı halklarımızla beraber bugüne kadar olduğu gibi onurlu bir mücadeleyi de vermeye hazırız. Bir yandan 'Kürtler kardeşimizdir' diyenler iki tane yasa hazırlıyorlar. Birisi milletvekili seçimleri, diğeri belediye seçimleriyle ilgili. Bir gözaltı varsa, herhangi bir ceza olmadığı halde başkanı yasaklı kılmak istiyorlar. İşte bu elin adı 'tunç eli'dir. Bu barış eli olmaz, olamaz. Kürt halkı ana dilinde eğitim hakkını istiyor. Kürt halkı müzakere ve diyalog sürecinin demokratik zeminde gelişmesini istiyor. Sizler iktidar olarak buna hazır mısınız? Bunun cevabını bekliyoruz. Halklar olarak, demokrasi güçleri olarak yan yana durmazsak her şeye kayyım atarlar. Gelin dayanışmayı büyütelim."