HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.
Yerel seçim için ittifaklara kapalı olmadıklarını belirten Bakırhan, "Bunun anlamı, her ittifakta olmak değildir. Halkımızın işine gelmeyen, halklarımızın, emekçilerimizin derdine çare olmayan ittifaklar bize dayatılırsa asla seçeneksiz değiliz. Bu ittifakları açık, şeffaf bir şekilde yapacağız" dedi.
AYM ve Yargıtay çatışmasına dair de açıklamalarda bulunan Bakırhan, "Biz buna ilk günden beri darbeye teşebbüs dedik. Erdoğan açık bir dille darbeye destek olmuştur. Bu teşebbüsün başında olduğunu bir kez daha aleni bir şekilde ifade etmiştir. Bu darbe teşebbüsünün asıl vurucu gücü küçük ortaktır" dedi.
Bakırhan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"AKP VE MHP DARBE MEKANİĞİNİN TA KENDİSİDİR"
"AKP ve MHP darbe mekaniğinin ta kendisidir. Geldiğimiz noktada demokratik siyaset ve adaleti hiçe sayan darbeci anlayış, Türkiye'yi çoklu krizlerle karşı karşıya bırakmıştır. Bu darbeci zihniyet yaşayabilmek için öldürmeye ihtiyaç duyuyor. Rojava'da insanların katledilmesi bunun en iyi göstergelerinden birisidir. Bu darbeci zihniyet Kürt halkının haklarını ve statüsünü inkar ederek tek millet sayıklamasına devam ediyor. Milyonlarca insanı açlığa ve yoksulluğa terk ediyor."
"ERDOĞAN AÇIK BİR DİLLE DARBEYE DESTEK OLMUŞTUR"
"Darbe mekaniğinin güncel durumuyla karşı karşıyayız. Yargıtay ve AYM üzerinden başlayan bir tartışma var. Biz buna ilk günden beri darbeye teşebbüstür dedik. Asıl darbe ise Saray tarafından yürürlüğe konulmuştur. Erdoğan açık bir dille darbeye destek olmuştur Yargıtay’a destek vererek. Bu teşebbüsün başında olduğunu bir kez daha aleni bir şekilde ifade etmiştir. Bu darbe teşebbüsünün asıl vurucu gücü küçük ortaktır. Küçük ortak bugün yine esip gürlüyordur. Her hafta bir gün esip gürlemenin dışında başka bir bildiği yok zaten. Biz de bu salonda küçük ortağa, 'Biz demokrasi için ağır bedeller ödedik, senin tehditlerinden korkacak durumda değiliz' diyoruz. Haddine bak, işine bak, bu kin ve nefret dilini terk et diyoruz. Küçük ortak zaten düşüncesini açık ediyor günlerdir. Anayasa Mahkemesini kapatacağız ya da kendimize benzeteceğiz diyor. Vallahi size benzeyen hiçbir şeyden bu topluma hayır gelmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz. İktidar bu darbe teşebbüsüyle tabuta konulan hukuk sistemine son çiviyi çakmak istiyor. Bir taraftan yeni Anayasa tartışmaları yapıyorlar, diğer taraftan da yargı darbesine destek çıkıyorlar. 'Devletten hukuku çıkarırsanız geriye çete kalır' sözü bugün yaşadığımızın özetidir."
"ANTİDEMOKRATİK BİR ANAYASAL DÜZENLEMEYE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"
"Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş 7 yıldır rehineler, haksız hukuksuz bir şekilde tutuluyorlar. Bu dört arkadaşımızın da uzun tutukluluktan dolayı bırakılması gerekiyor. Maalesef keyfi olarak bırakılmıyorlar. Hem arkadaşlarımızın bırakılması hem Can Atalay kararı uygulanarak tüm siyasi tutsakların özgür olduğu güne kadar siyasi mücadelemizi devam ettireceğiz.
Ağızlarında bir laf var, 'Yasal, anayasal değişikliklerle bu krizi aşarız' diyorlar. 15 Temmuz gibi bu yargı darbesine de Allah'ın lütfu diyerek bunu da kendi lehlerine çevirmek isteyeceklerdir. Bunlar daha antidemokratik bir anayasa yapmak isteyeceklerdir. Şimdiden uyarıyoruz asla ama asla antidemokratik ve özgürlükleri kısıtlayan bir anayasal düzenlemeye izin vermeyeceğiz. Karşısında tüm gücümüzle duracağız."
YEREL SEÇİM AÇIKLAMASI: "KENDİMİZE GÜVENİMİZ TAMDIR"
"Adaylarımızı halkın en geniş katılımıyla, tercihleriyle belirleyeceğiz. Kayyumlar tarafından gasbedilen bütün belediyelerimizi özgürleştireceğiz, geri alacağız. Kazandığımız yerlerde daha güçlü kazanacağız. Kendimize güvenimiz tamdır. Bu kadar ödenen bedel ve çaba sonrasında bizler bulunduğumuz her yerde irademizin yerel yönetimlere yansıtacağız.
Açıkça söyleyelim; biz ittifaklara kapalı değiliz. Önümüzdeki dönem hem bölgede hem batıda halklarımızın yoğun olduğu kentlerde halklarımızın iradesinin kesinlikle yönetimlere yansıyacaktır. Bunun anlamı, her ittifakta olmak değildir. Halkımızın işine gelmeyen, halklarımızın, emekçilerimizin derdine çare olmayan ittifaklar bize dayatılırsa kesinlikle seçeneksiz değiliz. Bu ittifakları açık, şeffaf bir şekilde yapacağız. Kiminle neyi konuştuk, en başta Türkiye kamuoyunun bilgisi olacak. Halkımızın beklentisi de budur.
Bizden beklenen kısaca şudur: Bölgede kazanan, batıda kaybettiren pozisyonundan çıkacağız. Hem bölgede kazanan hem de batıda kazanan bir pozisyonun içerisinde olacağız. Bunu geçmişte de başardık, yine başaracağız. Batıda da belediyelerimiz olacak."