Bahtiyar'ın Susuz'u

Abone Ol

"Sen küçüğüm sımsıcak

Ne derler ona – bu kızakta

Boyuna türküler yakıyorsun ya

Sanki her türküden sonra

Hohlasan gök buğulanacak"*

Düş ile gerçeğin bir birinin içine geçtiği "Bahtiyar'ın Susuz'u" öykü kitabı Kasım 2023 yılında ZuZu Kitap listesinde çıktı.

Geçen hafta Susuz Belediye Başkanı ile bir sohbetimizde kitaptan söz etmesiyle armağan etmesi aynı zamanda oldu.

Kitabın kapağında Bahtiyar'ın resmi de bulunuyor.

Gülsün Alp 64 sayfalık kitapçığın içerisine insanın acımasızlığının yanında hayvan ve insanın uyum içinde yaşadığı bir çevrenin yaratılabilir olduğunu gösteren 12 öyküyü sığdırmış. Ütopya olmadan geleceğin tasavvuru da olacak şey değil. Ne de olsa ütopyacılar imkansızı isteyenlerden...

Kitaptaki öykülerden 'Bahtiyar'ın anlatıcısı hariç diğerlerini ya "Sarı Pişo",ya "Sürgün Köpek" ya "Mutlu Kedi"ya da bir başkası hikaye anlatıcısı olarak okurla hasb-i hâl ederken karşımıza çıkıyor.

Gülsün Alp bir kedisever, köpeksever, hayvansever, insansever haliyle kitapsever.

(Mehmet Zengül, Gülsün Alp, (Kucağında kedi olan yazmalı kadın)

Kepez Dokuma'daki sahaf dükkanında tanışmıştık. Ne kadar çok ortak arkadaşımız, dostumuz olduğunu tesadüfen öğrenmiştik.

Gülsün, sahafı kedilerle birlikte işletiyor dersem sanırım abartmış olmam.

Susuz'u görmeden bilen, anlatan birisiyle tanışmıştım. Susuz'u( ben eski adı Cilavuz ismini kullanmayı tercih ederim) görmeden anlatıyor. Cemal Süreya da Kars'ı görmeden "Kars" şiirini yazmamış mıydı sanki.

Bir sahaf dükkanında kitap konuşulur normal olarak ancak biz ortak dostlar kadar "Bahtiyar'ı, Cilavuz Şefkat Evi'ni" konuştuk. Bahtiyar'ın hikâyesini ünlü gazeteci Deniz Zeyrek yazmıştı. Bizim memlekette bahtiyar'a bahtavar denir. Bir vakit "Bahtavar Başına A Bahtiyar" başlıklı bir yazı yazmıştım, Gülsün  Alp'in de okumuş olduğunu duyunca ben de kendi payıma bahtiyar/bahtavar olmuştum.

Bahtiyar artık yaşamıyor. Yaşlı ve hasta Bahtiyar'ın tedavisi için çözüm arayan hayvan hakları savunucusu Hasan Bumin Koçan ile ilçemiz belediye başkanı Oğuz Yantemur dönemin Esenyurt Belediye Başkanı ile Boğaziçi Üniversitesine giderken arabada "Bahtiyar" ile ilgili konuşuyorlar. Üniversitenin girişindeki özel güvenlik görevlisi, araç şoförüne "kiminle görüşeceksiniz" dediğinde konuşmalara kısmen kulak misafiri olan olan şoför kardeşimizden "Bahtiyar Hoca" ile cevabını alır. Üniversitede illa ki bir Bahtiyar Hoca vardır. Ne bilsin...

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın koordinasyonluğunda Hayvanları Koruma Kanunu'na ilişkin yasa değişikliği tasarısı bugün yarın meclis gündemine gelir. Gelmezse daha yahşi olacak ama akıl fikir vahşilikte.

Antalya’da bir duvar yazısında görmüştüm: "Tatlı dile gerek yok/Yılan deliğinde kalsın" misali gibi bir durum var ortada. Hangi tatlı dili kullansa, hangi süslü cümlelerden oluşursa oluşsun, "Hayvanları Koruma Kanunu" olarak yazılsa da "Hayvanları Katletme Kanunu" olarak algılandı yapılmak istenen değişiklik. Var olan kanunu uygulasalar değişikliğe ihtiyaç kalmayacak oysa...

*)Kars,Cemal Süreya