MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuştu.

İsim vermeden Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında açığa alınan emniyet görevlileri hakkında konuştu.

"Birkaç emniyet müdürünün açığa alınması ile geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir" diyen Bahçeli, hedefin Cumhur İttifakı olduğunu iddia etti.

Konuşmasında Eurovision şarkı yarışmasını da hedef alan Bahçeli, "Birinci olan erkek sanatçının tüylü ceket, pembe saten etekle yarışmada boy göstermesi utanç verici yozlaşmanın teyididir" ifadelerini kullandı.

Bahçeli 9. Yargı Paketi'ndeki 'etki ajanlığı' düzenlemesini eleştiren gazetecileri de, "Sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır" sözleriyle hedef gösterdi.

ETKİ AJANSLIĞI DÜZENLEMESİ NEDİR?

9. Yargı Paketi'ndeki kamuoyunda ''etki ajanlığı'' olarak bilinen düzenleme "diğer faaliyetler" başlığıyla yer aldı. Buna göre, devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar hapis cezası ile cezalandırılacak.

'İSRAİL HADDİNİ AŞMIŞTIR'

MHP lideri Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"BM dünya barışı için kurulsa da bu tarihi pozisyonundan uzaklaşmıştır. Filistin'de görüldüğü gibi BM'de alınan karar 5 devlet tarafından yok sayılmakta ve işlevsiz hale getirilmekte. Türkiye'nin aralarında bulunduğu 80 ülke Filistin üyeliğinin tekrar görüşülmesi için tasarı sunmuştur. 143 ülke kabul, 9 ülkenin ret oyu ile onaylanmıştır. Uluslararası toplum Filistin'in yanında durmuştur. Netanyahu katil, soykırımcı arıyorsa bir boy aynasına bakmalıdır. İsrail hattı ve hududu çoktan aşmıştır.

BM'nin demokratikleşmesi acil eylem çerçevesinde ele alınmalıdır. Eşit temsiliyet hakkının sağlanması hayata geçirilmelidir. Daha kapsayıcı yapı kurulmalıdır.

Veto yetkisinin sınırlandırılması dünya barışına muazzam bir hizmet olacaktır. Netanyahu'nun Refah'taki masumlara saldırması alçaklıktır. 221 gündür sivil halk yok edilmekte. Soykırımın bahanesi olamaz. Türkiye cesur dolu politikaları Filistin'in destekçisidir. Türkiye haklının safında, zulmün karşısındadır."

'GAZZE'Yİ KONUŞMAK DEMEK ŞANLIURFA'YI KONUŞMAK DEMEKTİR'

Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ve kabinesinin sonuna kadar yanında olduğumuzu ve arkasında duracağımızı herkesin bilmesinde fayda var. Bugün Kudüs'te susarsak gelecekte yurdumuzda çetin olaylar olacaktır. Gazze'yi konuşmak demek Şanlıurfa'yı konuşmak demektir."

"İsrail ile Filistin arasında ateşkes yapılmalı ve kalıcı barış için taraflar harekete geçmelidir. İki devletli çözümden başka herhangi bir alternatif yok. Başkenti Doğu Kudüs olan, 67 sınırlarında bağımsız Filistin devletinin kurulmasından başka seçenek yoktur. Aksi halde orta doğunun bir kıvılcımla yanması mukadderdir."

'EUROVİSİON ŞARKI YARIŞMASI İNSANLIĞIN NASIL BİR TEHDİT İLE YÜZ YÜZE KALDIĞINI BELGELEMİŞTİR'

"Önceki yüzyılı kaybetmiş olsak da yeni yüzyılı kaybetmeyeceğiz. Milli eğitim en büyük kozumuz ve enerjimizdir. Memnuniyetsiz kitleler sapkın eğilimlerin pençesindedir. 68'incisi yapılan Eurovision şarkı yarışması insanlığın nasıl bir tehdit ile yüz yüze kaldığını belgelemiştir. Sanattan daha çok siyasi içerikli yarışmanın ahlaki çöküş propagandasına dönüşmesi, erkek ve kadın arasında kalmış üçücü bir türün tedavüle çıkması kokuşmuşluğun boyutlarını göstermesi bakımından ibrettir. Marjinalliğin dozajı korkunç düzeylerdedir. Batının çürüyen yapısı adeta sahne almıştır. Birinci olan İsviçreli erkek sanatçının tüylü ceket, bol makyajlı ve pembe saten etekle yarışmada boy göstermesi utanç verici bir yozlaşmanın teyidinden başka bir şey değildir. Eğer bunun adına çağdaşlık deniyorsa, biz de diyoruz ki batsın böyle bir çağdaşlık anlayışı. Eğer modernlik deniyorsa, olmaz olsun böylesi bir modernlik. Biz çağdaşlığı ve modernliği kendi özümüzde kendi değer yargılarımızda bulacağımızı kararlılıkla belirtmek istiyorum. Kendimiz kalarak, aile yapımızı koruyarak, hülasa hem Türk hem de Müslüman olarak bu yüzyılın tertemiz sayfalarına Kızılelma destanını kahramanca haykıracağız."

'CANLI CESET GİBİ ORTALIKTA DOLAŞANLAR'

"Bir ayağı geçmişte duran eğitimin diğer ayağının insanlık geleceğine ufuklar açan kapı” olarak vurgulanmasının neresi yanlıştır? “Milli ve manevi değerler manzumesi ile maddi gelişmenin zirvesini hedefleyen yolculukta temelin değişmeyen milletimiz” olduğuna dönük tespitin sakıncalı bir yanı var mıdır? Öğrenci profili, beceriler çerçevesi, erdem-değer-eylem modeli, sistem okuryazarlığı, alana ait bilgi kümeleri bileşenlerinden oluşan bütüncül bir modelin hazırlanmasından neden rahatsızlık duyulmaktadır? Beden ve ruh üzerine kurulan bir modele canlı ceset gibi ortalıkta dolaşanlar dışında itiraz edenlerin tutar dalı veya haklı eleştirileri söz konusu mudur? Sağlıklı, iradeli, sorgulayıcı, üretken, bilge, cesaretli, merhametli, vatansever, ahlaklı ve estetik değerlerle bütünleşmiş nesillerin varlığından ürkenlerin ve karalamak için kuyruğa girenlerin asıl amacı nedir? Maarif kelimesine takılmış olan zevatın ne dediğinin bir anlamı yoktur, niyet halistir, hedef parlaktır, milli eğitimin milli geleceğimizi inşa etmesi başlıca temennimdir. Milli Eğitim Bakanımızı ve söz konusu modelin hazırlığında emeği geçen herkesi kutluyor, başarılar diliyorum."

'ÖTV, KDV SORUNUNA NEŞTER VURULMALIDIR'

"Dünyanın pek çok bölgesindeki yerleşim yerleri ve tarım arazileri aşırı yağıştan zarar görmüştür. Çiftçilerimizin derdi derdimiz, sevinci sevincimizdir. Çiftçi demek adanmış yürekler demektir. Çiftçilerimize ne versek, ne yapsak azdır. Girdi fiyatları sorunlarının büyümesi köylülerimizin, çiftçilerimizin başlıca şikayetidir. Çiftçilerimiz için ÖTV ve KDV sorununa neşter vurulmalıdır. Çiftçilerimize verilen gübre ve mazot desteğinin bütçe imkanları dahilinde yükseltilmesi dileğimizdir. Çiftçilerimizi tefeciye asla ezdirmeyeceğiz."

'BİRKAÇ EMNİYET MÜDÜRÜNÜN AÇIĞA ALINMASI İLE GEÇİŞTİRİLEMEYECEK BİR KOMPLO DEVREDEDİR'

"Bugünlerde iç işgal cephesinde toplanıp aynı zamanda emniyet ve yargı içine yuvalanmış soysuz ve kripto çetelerin yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığı görülmektedir. Bu kan içen vampirlerin aklını başına alması, etrafımızda iftira ve ihanet duvarı örmeye kalkışmalarının ağır sonuçları olacağını bilmeleri, akıbetleri için 15 Temmuz gecesine dikkatle bakmaları ikaz ve ihtarımdır. Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı taşırmasınlar. Maşa kullanıp sütre gerisine saklananların hepsini takip ediyoruz. Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir, nitekim hedef Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun. Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını ve tecelli eden millet iradesini gölgeleme arayışını himaye eden ve buna hizmetkarlık yapan kim varsa haindir, haşhaşidir, emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir. Bakalım temiz eller operasyonu nasıl oluyormuş, hepsine göstermek, hepsini yaka paça içeri tıkmak da hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur."

GAZETECİLERE TEHDİT

"9. yargı paketinde casusluk suçuyla ilgili yeni düzenlemeden rahatsız olanlar çok iyi araştırılıp incelenmeli. Yurt içi ve yurt dışından hain FETÖ’cülerin onlara sözcülük yapan devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır."

Editör: Selda Manduz