Politika

Bahçeli'den Abdullah Öcalan çağrısı: İmralı ile DEM grubu görüşmesi gecikmemeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan çağrısını tekrarladı. Bahçeli, "22 Ekim grup toplantısında ne demişsek aynen arkasındayız. İmralı ile DEM grubu görüşmesi gecikmemeli" dedi.

Abone Ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, "Hayat boşluk kaldırmaz. Tarih zafiyet kabul etmez. Devamlı tetikte olmaktan başka her seçeneğin maliyeti çok kabarıktır. Türkiyemiz çok şükür sistem sorununu çözmüş, siyasi istikrar Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemi ile taçlanmıştır. Sistem sorunu çözülmüştür. Türkiye'nin olağandışı gelişmelere karşı bütün senaryoları kurarak baraj kurması hazırlık yapması sadece bir güvenlik meselesi değil var oluş meselesi olmuştur. Etrafımız ateş çemberi, durum çok ciddi ve kritiktir. Nükleer savaş sistemin çöküş alarmıdır. Küresel sistem mimarisi her yanından hasar almıştır" dedi.

'3. DÜNYA SAVAŞI GÜN IŞIĞINA TAŞINDI'

"3. Dünya Savaşı gün ışığına taşındı" diyen Bahçeli, "Savaşın kazananı elbette olmaz. İnsanlığın yeni bir yıkımı kaldırması, nükleer silah riski düşünüldüğünde mümkün değildir. Geçen yüzyılda yaşanan 2 dünya savaşının en ağır sonuçlarıyla yüzleşen, Türkiye ve Türk milletidir. Ukrayna Rusya savaşı ile gerilim atmosferinin günden güne mesafe alması, batının Rusya'nın vurulmasına verdiği onay ve Rusya'nın cevabı kabus senaryolarını aktive etmiştir. Putin'in imzaladığı nükleer doktrini Biden'ın Ukrayna'ya verilen izinden sonra onayladığı ortadadır. Dünyanın tamamı korku tünelindedir. Putin'in söylemi 3. dünya savaşı ihtimalini gün ışığına taşınmıştır. Geçen yüzyılda yaşanan 2. Dünya Savaşı'nın en ağır sonuçları ile yüzleşen Türk milletidir. Barışı sağlamak, müzakere arayışında olmak stratejik önceliğimiz olmalıdır" ifadelerini kullandı.

'İMRALİ İLE DEM GRUBU GÖRÜŞMESİ GECİKMEMELİ'

"Kürt kardeşlerimizi sömüren ve çocuklarını dağlara götüren kaybetmeye mahkumdur" diyen Bahçeli,  şöyle devam etti:

"Türk'ü Kürt'den ayırmak imkansız ve deli saçmasıdır. O halde el ele verip terörü gündemimizden çıkarmalıyız. 22 Ekim grup toplantısında ne demişsek aynen arkasındayız. İmralı ile DEM Grubu görüşmesi gecikmemeli. Görüşlerimizden kesinlikle vazgeçmeliyiz. Terör çıkmaz sokaktır. Kürt kardeşlerimizin terör örgütleri ile ne ilgisi ne ilişkisi vardır. Yeterince çile çekildi, yeterince acı yaşandı. Silah seçenek değil, kucaklayıcı siyaset hedefimizdir. Yoksulluk kader zenginlik hedefimizdir."

MEDYAYI HEDEF ALDI

Bahçeli, "TV'de yuvalanan MHP düşmanlarını, yorumcu müsveddelerini, Halk TV başta olmak üzere medya organlarını ve patronlarını tek tek not aldığımızı, zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğimizi, tenhadaki özürlerinin kabul edilmeyeceğini duyuruyorum. Asılsız konuşanların, sahibinin sesini aktaranların alınlarını karışlarız" diye konuştu.

CHP VE ÖZGÜR ÖZEL'İ HEDEF ALDI

"CHP Genel Başkanı’nın DEM Partili ortaklarıyla katıldığı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13.Olağan Genel Kurulu’nda mezhep ayrımcılığını kışkırtması, Alevi-Sünni kutuplaşmasına hizmet etmesi aymazlıktır, art niyetliliktir, nimet bilmezliktir" diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

"Üstelik utanmadan sıkılmadan, yüzü kızarmadan, şuur kepeklerini indirmiş halde rejimi değiştirmekten bahsetmiştir. Özgür Bey, rejimi, yani Cumhuriyet’i değiştirmeyi nasıl başaracaksın? Darbeyle mi yol alacaksın? İsyan mı çıkaracaksın? Dış güçlerden yardım mı dileneceksin? Söyle bize, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101 yıllık rejimini nasıl ve hangi yürekle tasfiye edeceksin? CHP’nin DEM’lenmesi başını döndürmüş, siyasi iradesini hurdaya çıkarmıştır. 22 yıllık bir iktidarı sürekli eleştirip, bu 22 yıl içinde niye iktidar olamadığını analiz edemeyen, millet iradesini kazanamayan, üç-beş belediye başkanının hukuken haklı gerekçelerle görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılmasını yanlış yorumlayan, mahalli yönetimlerle merkezi yönetimi birbirine karıştıran CHP iflah olmaz derecede çarpık ve hastalıklıdır. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı’nın önüne geçip anti demokratik ve faşizan müdahalelerle girişini engellemeye kalkışan çakar almaz CHP’nin güdümlü milletvekilleridir. Kılıç çekip korsan yemin eden bazı teğmenler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’ni siyasi tartışmaların içine çekmeye yeltenen, Aziz Atatürk’ü sloganda hatırlayıp eser ve emanetlerini çiğneyen bugünkü CHP’dir. Alenen disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan, tezkerelere hayır diyen bugünkü garabet CHP’dir. Camiyi bilmeyen, Cemevini bilmeyen, Alevi ile Sünni arasında hendek ve husumet kazısını yapmak için çırpınan, etnik ve mezhep provokasyonu cinayetine teşne olan bugünkü işbirlikçi CHP’dir. Kıbrıs’ta Rum görüşlerine binaen federasyon tezini savunup mavi vatana masal diyen köksüzlerin ve kimliksizlerin çatı örgütü bugünkü gayri milli CHP’dir. Terör örgütü yandaşlarını partiye doldurup, Esenyurt ve Ovacık’ta görüldüğü üzere, sonra da görevdeki bazı belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmasını halkın cezalandırılması olarak açıklayan DEM’lenerek ayağa düşmüş bugünkü CHP’dir. Hep dedim, yine diyorum; bu CHP’den bir halt olmaz, bu CHP’yle ulaşılacak parlak bir gelecekten bahsetmek de akıl ve vicdan ölçüleriyle bağdaşmaz, bağdaşamaz. Mahkemeye giderler, kendilerini müdafaa yerine iftiralara bel bağlayıp kameralar eşliğinde şov yaparlar. İstanbul sular altında kalmışken Belediye Başkanı tam da malum bir mahkeme günü soluğu Almanya’da alır. Saraçhane rövanşının Ankara’da icrası amacıyla Almanya’ya kaçan ve Türkiye’yi yabancılara şikayet edenlerin Aziz Atatürk’ün mirasına sadakat gösterdiğini söylemek için şahide gerek yoktur, çünkü her şey ortadadır, siyaset işportacılarının maskesi düşmüş, israf ve ihanet deşifre olmuştur."