Politika

Bahçeli, Öcalan için "umut hakkı" önermişti: Kanun teklifi 23 gündür Adalet Komisyonu’nda

DEM Parti’nin 23 gün önce “umut hakkı” kapsamında Meclis’e kanun teklifi verdiği ortaya çıktı.

Abone Ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”ndan yararlanması ve bu konuda yasal düzenleme yapılması çağrısında bulunurken, DEM Parti’nin 23 gün önce “umut hakkı” kapsamında Meclis’e kanun teklifi verdiği ortaya çıktı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, DEM Parti Grup Başkanvekili Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın 30 Eylül’de verdiği “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazında 25. yılda koşullu salıverilme şartlarının değerlendirilmesi için bazı kanunlarda değişiklik yapılması” hakkında kanun teklifi yeniden gündeme geldi.

Beştaş, kanun teklifinin genel gerekçesinde özetle şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye’de idam cezası 2004 yılında kaldırılmış, yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası getirilmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun geçici 2. maddesi, idam cezası olan terör suçlularının koşullu salıverilme hakkından mahrum kalmasını öngörmüştür. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, infaz koşulları açısından oldukça serttir ve hükümlüler yalnızca tek kişilik hücrelerde tutulmaktadır.

Bu ceza, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından insan onuruna aykırı olarak değerlendirilmiştir. AİHM, tahliye umudu olmayan ömür boyu hapis cezalarının işkence yasağını ihlal ettiğini vurgulamaktadır. AİHM’in 2014 tarihli Öcalan/Türkiye kararında, ağırlaştırılmış müebbet cezasının koşullu salıverilme imkanı olmaksızın uygulanmasının insanlık dışı bir muamele olduğunu belirtmiştir. AİHM, Öcalan kararından önce 9 Temmuz 2013 tarihli Vinter ve diğerleri/Birleşik Krallık kararında da umut hakkını değerlendirmiş ve müebbet hapis cezasının azami 25 yılda gözden geçirilmesi gerektiğini ve mahpusların serbest bırakılma koşullarının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. AİHM'in verdiği kararların Anayasa'nın 90. maddesine göre Türkiye açısından bağlayıcı olduğu tartışmasızdır.

Türkiye, AİHM kararlarına rağmen mevzuatında değişiklik yapmamıştır. Avrupa Konseyi, Türkiye’ye yönelik denetim süreci başlatmıştır. AİHM’in kararları doğrultusunda, Türkiye’nin ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla ilgili bir inceleme mekanizması oluşturması gerekmektedir. Özgürlük için Hukukçular Demeği gibi kuruluşlar, bu kararların uygulanması için Avrupa Konseyi’ne başvurmuştur. Türkiye, Öcalan’a uygulanan infaz rejiminin 'istisna' olduğunu kabul etmiştir. Ağırlaştırılmış müebbet cezası, süresiz hapis cezası anlamına gelir ve bu durum hükümlüler üzerinde olumsuz psikolojik etkiler yaratmaktadır. Umut hakkı tanınmadığında, mahpuslar hukuk dışına itilmiş olur. AİHM kararlarının uygulanması, insan onuruna uygun bir infaz rejiminin sağlanması açısından gereklidir. Bu nedenle, ağırlaştırılmış müebbet cezasının yeniden düzenlenmesi ve salıverme perspektifi doğrultusunda değişiklikler yapılması gerekmektedir.”

NE OLMUŞTU?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti'lilerle tokalaşmanın ardından gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha güçlü şekilde tartışılmaya başladı.

Kaynak: T24