MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘viking’ çıkışına çarpıcı bir yanıt verdi.
Özel, Bahçeli'nin tarihi 'Öcalan' çağrısına yönelik açıklamasında, "Kürt sorununu Viking kafasıyla çözemezsiniz. Devlet Bahçeli’nin Kürt sorununun çözümü için yaptığı öneri Viking döneminin apandisit ameliyatına benziyor" ifadelerini kullanmıştı.
Yaptığı yazılı açıklamada Özel’e çok sert tepki gösteren Bahçeli, “CHP Genel Başkanı’nın “Öcalan Meclis’e gelsin, konuşsun, sorun çözülsün demek Viking kafasıdır” sözleri bir cahilin, bir densizin, bir mankurtun tevili olmayan zırvasıdır. Kürt kardeşlerimizle kucaklaşmamızı hazmedemeyen, terör sorununun sonlanma ümitlerini kabullenemeyen CHP, DEM Parti’nin yerine geçmiş, etnik ve mezhep bölücülüğü kulvarında öne çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
'DEM'İ İSTİSMAR EDEN CHP...'
Bahçeli, sözlerinin devamında CHP’nin DEM Parti’yi istismar ettiğini savunduğu açıklamasının devamında, “Özgür Özel’in Viking takıntısı potansiyel hayranlığının dışa vurumu, viran ve virman edilmiş iradesinin acıklı vurgunu, çatlak vazo gibi oturduğu koltuktaki pespaye halinin vaziyetidir. Kürt kardeşlerimizle aramıza girmeye hiç kimsenin nefesi yetmeyecektir. DEM’i istismar eden CHP’nin melun komploları çuvallamaya müstahaktır. Milliyetçi Hareket Partisi düşünce ve görüşlerini tutarlı şekilde muhafaza etmekte ve arkasında durmaktadır” diye yazdı.
'ÖZEL VİKİNGLERLE YÜRÜMEK İSTİYORSA...'
Bahçeli konuya ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü:
Kaldı ki Suriye’deki gelişmelerden sonra haklılığımız teyit edilmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin milli ve müteyakkız politikalarıyla Şam Büyükelçiliğimiz açılmış, Türk bayrağı göndere çekilmiş, sahada ve masada yerimiz pekişmiştir.
Türkiye’nin siyasi ve stratejik başarılarından rahatsız olan CHP Genel Başkanı’yla irili ufaklı diğer partilerin şaşkınlığı ve mağlubiyet psikolojisine kapılmaları nevzuhur Baasçı zihniyetin muhalefet üzerinden ülkemize nasıl bulaştığını göstermesi bakımından ibret vericidir.
Türk ve Türkiye Yüzyılında huzur, kardeşlik ve barış hâkim olacak; Moskova’ya kaçıp sığınan Esad’ın içimize sızan muhalefeti heder olup gidecektir.
Emevi Camiinde kılınan Cuma Namazından keyifleri kaçanların, yansıyan fotoğraf karelerinden ürken ve telaşa düşenlerin sonu fitnenin uçurum dibidir.
Türkiye kazandıkça, eli güçlendikçe; askeri, siyasi ve diplomasi başarılarına imza attıkça, varlığını ve iradesini tebliğ ettikçe kayıp histerisi nüksedenler yeni yüzyılda ufkumuzu perdeleme teşebbüslerinde muvaffak olamayacaklar, eninde sonunda tarihin çöplüğünde yerini bulacaklardır.
Özgür Özel de Vikinglerle yol yürümek istiyorsa takdir kendisinindir, bizim yolumuz Türk milletinin yoludur, Türk devrinin yoludur, Türkiye Yüzyılının yoludur.
Bahçeli, yazılı açıklamasında, Suriye’de Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) liderliğindeki grupların Şam’ı ele geçirmesinin ardından Beşar Esad’ın devrilmesine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. “2011 yılının Mart ayından itibaren derin ve denetimsiz çalkantılarla bocalayan, birbirine eklemlenerek büyüyüp genişleyen dev krizlerle boğulan Suriye’de 8 Aralık’tan geçerli olmak üzere bambaşka bir siyasi gerçeklik meydana gelmiştir” diyen Bahçeli, “Baştan ayağa çürüyen Esad rejimi bütün melanet ve musibetiyle nihayet çökmüştür” ifadelerini kullanarak sözlerini şöyle sürdürdü:
Nitekim baskıcı ve totaliter Esad rejiminin zulüm ve zilletle iç içe geçen karanlık devri kapanmış, Baas ilkelliği zora ve geniş bir ittifaka dayalı şekilde tasfiye edilmiştir.
Suriye halkı pas tutmuş esaret zincirlerini kırarak özgürlüğe kavuşmuş ve yeni bir döneme kucak açmıştır.
Kanlı, kaotik, karmaşık ve uzun süreli istikrarsızlık yıllarının ardından Suriye’de yeşeren birlik ve dirlik iradesinin bölgesel barış ve istikrarın destekleyici unsurlarından birisi olarak sivrilmesi hiç kuşku yok ki samimi beklentimizdir.
Özellikle Türkiye’nin diyalog ve işbirliği telkinlerine sırt çeviren, halkıyla düşman kamplarda mevzilenip ihtilafa düşen zalim Esad’ın ülkeden kaçışıyla birlikte tarih sahnesine çıkan yeni Suriye’nin demokrasiye geçiş süreci inanıyorum ki hızlanacaktır.
Muhalif grupların yönetimi devralmasıyla Suriye’de ihtiyatlı ve zamanla daha da somutlaşacak bir bahar havası doğmuştur.
‘GEÇİŞ HÜKÜMETİNİN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR RAHATLATICI’
Suriye’deki geçici hükümetin yaptığı açıklamaların “makul, dengeli ve rahatlatıcı” olduğuna dikkat çeken Bahçeli, “Türkiye 13 yıllık Suriye krizinde doğru yerde durmuş, esasen komşuluk hukukunun ahlak ve ilkelerini titizlikle savunmuş, bununla da kalmayıp her zaman bağlı kalmıştır” dedi.
İSRAİL’İN SURİYE SALDIRILARINA TEPKİ
Bahçeli, açıklamalarının devamında İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına ilişkin ifadeler kullandı ve Türkiye’nin Suriye halkının yanında olduğuna işaret etti.
Bahçeli açıklamasının ilgili bölümünde şunları kaydetti:
Diğer yandan Siyonist barbarlığın Suriye topraklarında yayılma politikası kabul edilemez bir istila girişimidir. İsrail’in, Golan Tepelerinde tesis edilen tampon bölge sınırını aşarak Şam’a doğru ilerleyiş kaydetmesi, farklı zamanlarda hava saldırıları düzenleyerek güç gösteri yapması, ısrarla ve sistematik ölçekte nüfuz alanları oluşturarak Suriye topraklarında hak iddiasında bulunması alçak bir fırsatçılıktır.
Türkiye Suriye halkının yanındadır. Bu meşru ve dostane tutum hiç değişmeyecektir. Aynı fırsatçılığa bölücü terör örgütünün de teşne olması sonuçsuz kalmaya mahkumdur. İsrail’in sabır ve sinir eşiklerini tahrip ve taciz eden müdahalelerine karşı direniş hattı kurulmalıdır. Suriye, Suriyelilerindir; Türkiye’de misafir olan geçici koruma statüsündeki kardeşlerimizin geri dönüşleri ise başlamıştır.
Bu ülkenin siyasi ve toprak birliği tartışmaya kapalı bir konudur. Aynı zamanda Türkiye için kırmızıçizgidir. İsrail’in yayılmacı emellerini mütehakkim ve mütecaviz politikalarla devam ettirmesi halinde Türkiye’yle karşı karşıya gelmesi, temas hattının sıfıra inmesi kaçınılmaz hale gelebilecektir. Şam’a göz dikenlerin Tel Aviv ile Kudüs’te sıkışıp bozgunla yüzleşme ihtimali yabana atılmamalıdır.
‘TÜRKİYE’NİN VE SURİYE’NİN GELECEĞİNDE TERÖR YOK’
Bahçeli, açıklamalarında terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye’de tutunmasının ‘hayal’ olduğunu belirterek, “Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin güvenliğine, geleceğine, insan ve toprak bütünlüğüne azami tehdit saçan terör örgütlerinin yuvalandığı alanlardan çıkarılarak ya imha ya da teslim alınması muhakkak sağlanmalıdır” dedi.
“Suriye’deki yeni yönetimin PKK/YPG ile Kürt kardeşlerimizi tefrik etmesi, ayrı ayrı değerlendirmesi, dahası terör örgütlerinin varlığını reddetmesi takdirle karşıladığımız müspet bir adımdır” diyen Bahçeli, “PKK/YPG’nin Fırat’ın batısından çıkarılmasından sonra doğusundan da temizlenmesi mukadder bir sorumluluktur. Suriye’yi vatanı ve varlığının onur eşiği kabul eden, etnik kökeni ve mezhebi ne olursa olsun bütün Suriyelilerin bir ve beraber ülkelerine sahip çıkmalarıyla geçiş döneminin risk ve sancıları kısa zamanda atlatılacaktır. Siyasi sürecin canlandırılmasıyla yarım kalan anayasa hazırlığının tamamlanıp demokrasinin işler ve işlevsel hale gelmesi Suriye’nin gücüne güç katacaktır. Türk milleti Suriyeli kardeşlerinin destekçisidir” diye yazdı.