Anayasa Mahkemesi (AYM), CHP'nin başvurusu üzerine bugün Sansür Yasası'nı görüşecek.
Basın Konseyi, ÇGD, Gazeteciler Cemiyeti, TGS, Haber Sen’den oluşan basın meslek örgütleri, gazetecilerin keyfi suçlanmasına neden olan söz konusu maddenin iptali için AYM önünde nöbette.
MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı sonrası hakkında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanıp serbest bırakılan T24 yazarı Tolga Şardan da AYM önündeki açıklamaya katıldı.
'GAZETECİLERİN ÖNÜNÜ KAPATMAK YERİNE AÇILMASI GEREKİYOR'
Artı Gerçek’ten Cengiz Anıl Bölükbaş’ın haberine göre, açıklama öncesi gazetecilere konuşan Şardan, mesleğine sahip çıkma adına AYM önünde olduklarını ifade ederek, "Daha önce gözaltına alınıp tutuklanırken söylemiştim. Nihayetinde biz hepimiz gazeteciyiz. Bu meslek sayesinde hayattayız. Benim yaşadığım ilk değil. Daha önce de meslektaşlarımız, meslek büyüklerimiz bu süreçleri yaşadılar. Biz maalesef farklı süreçlerin altında kalan, ezilen bir meslek grubu olarak bu süreçleri yaşıyoruz" dedi.
AYM'nin görüşülecek Sansür Yasası ile ilgili sağduyulu bir karar vereceğini umduğunu belirten Şardan, "Vereceği sağduyu karar sadece mesleğimiz için değil toplumun genel beklentisi açısından da çok önemli. Toplumun biraz daha rahatlamaya ihtiyacı var. Doğru habere, doğru bilgiye ihtiyacı var. Dolayısıyla, gazetecilerin önünü kapatmak yerine, altını çizerek söylüyorum gazetecilik yapan gazetecilerin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
'AYM VAR OLUP OLMADIĞINI VERECEĞİ KARARLA GÖSTERECEK'
Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener, Anayasa Mahkemesi'nin toplumun değerlerini ve hukuku savunmak gibi bir görevi olduğunu vurgulayarak, "Değerli yargıçların bugün önemli bir karar vereceğinin farkındayız. AYM en yüksek yargı organı olmasına karşın Can Atalay kararında gördüğümüz gibi kararların uygulanmadığına şahit oluyoruz. AYM, var olup olmadığını bugün dezenformasyon yasasında vereceği kararla gösterecek. Bugün burada dezenformasyon yasasına ilişkin iptal kararı bekliyoruz. Karar çıkana kadar da burada nöbetimizi sürdüreceğiz" dedi.
'GÖZDAĞI İÇİN YAPIYORLAR'
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş, yasanın mecliste görüşüldüğü sırada itiraz ettiklerini ve bunun üzerine iktidarın yasanın gazeteciler kapsamadığını söylediğini aktardı. Ancak o günden bu yana bu yasayla birlikte 30'dan fazla gazetecinin hakkında soruşturma açıldığını belirten Durmuş, "Tolga Şardan tutuklandı. Bu sabah bir meslektaşımız dezenformasyon gerekçesiyle gözaltına alındı. Bunu bir gözdağı için yapıyorlar. Ama meslek örgütlerinin ve gazetecilerin bu gözdağına prim vermeyerek mesleğimize devam etmesi gerek. Umarım hakimler bugün doğru kararı verir ve bu maddeyi iptal ederler. İptal kararı ile gazeteciler üzerindeki baskılar azalmayacak ancak gazetecilik faaliyetini suç unsuru sayan bir madde kalkacak" diye konuştu.
'KARANLIK TOPLUMU AYDINLATMA İŞLEVİ ENGELLENİYOR'
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Kıvanç El de, yasanın sadece gazetecilerin değil tüm yurttaşların haber alma hakkı problemi olduğunu ifade ederek, "Bu yasayla karanlık toplumu aydınlatma işlevi engellenmiş oluyor. Elbette iptal kararıyla gazetecilerin tüm sorunları ortadan kalkmayacak ancak bu madde mücadelemizde en ağır darbeye dönüşmüş durumda. Bu yüzden bu maddenin kaldırılması gazeteciler için çok önemli" dedi.
'BASIN HALKIN NEFESİDİR'
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da, "Eğer AYM şeffaflığı, ayırmacılığın sonlanmasını eşitsizliğin ortadan kaldırılmasını, uyuşturucu baronlarının ortadan kaldırılmasını istiyorsa bu yasayı iptal etmeliler. İnsanlar nasıl temiz havaya ihtiyaç duyuyorsa basına da ihtiyaç duyar. Bu yüzden basın halkın nefesidir diyoruz. Görevin ifası yasalara göre suç değildir. Gazeteciler de görevini ifa ettiği için ortada suç yoktur. O yüzden derhal bu madde ortadan kaldırılmalıdır" dedi.
'MECLİS'TE BU YASAYA İTİRAZ ETTİĞİMİZDE DİNLEMEDİLER'
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, gazetecilerin mesleki faaliyetleri sebebiyle cezaevinde olduklarını ve hepsinin derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Çakırözer, şunları söyledi: "Biz Meclis'te bu yasaya itiraz ettiğimizde dinlemediler. Umarım AYM Mahkemesi gazetecileri bugün dinler. Umuyorum bu madde bugün iptal edilir ve haksızlıklar sürmez."
ÖZGÜR ÖZEL: HALKIN HABER ALMA HAKKINI KORUMALARINI BEKLİYORUZ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de AYM önüne geldi. Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Çok önemli bir haykırışı dile getiriyorsunuz. Size destek vermek, dayanışma içinde olduğumuzu belirtmek için buradayız. AYM'ye tarihi sorumluluğunu hatırlatıyoruz. Tolga Şardan bu madde yüzüne tutuklanmıştı bir gazetecidir.
Eğer bugün AYM bu yasanın iptali ile ilgili adım atmayacak olursa Şardan'a yapılan herkese yapılacaktır. Seçim yaşadık. CHP'ye terör örgütü ile işbirliği yaftası yapıştırdılar ancak bir adım atılmadı. AYM'nin alacağı kararla ilgili bir şey demeye gerek yok. Halkın haber alma hakkını korumalarını bekliyoruz.
'TÜRKİYE'YE KARA LEKE SÜRMÜŞ OLURLAR'
AYM'nin tüm toplumu ilgilendiren meseleleri çok daha hızlı önüne koyması ve adım atması gerekmektedir. Biz de destek vermeye hazırız. Şardan hala hapiste olabilirdi. Bu görüşme geçen ay yapılsaydı gazetecilere yapılan baskılar olmazdı. Ben en doğru kararı vereceklerini umuyorum. AYM üyelerinin vicdanlarıyla karar vereceklerine inanıyorum.
İptal etmeme ihtimalini tartışmanın şu an zamanı olmadığını düşünüyorum. Türkiye'ye bir kara leke sürmüş olurlar. Gazetecileri tutukladıkları memlekette ne yabancı sermaye gelir ne güven endeksi yükselir. Eğer iptal edilmezse bunu olağandışı bir konu olarak gündemimize alırız. Olağan olan karar iptal kararıdır."
'DEZENFORMASYON MADDESİNİ TARİHİN ÇÖP SEPETİNE BİRLİKTE ATMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
Basın meslek örgütleri şu çağrıyı yapmıştı:
"Yaklaşık iki yıldır ülkemizde basın ve ifade özgürlüğü gündeminin ilk sırasında yer alan sözde dezenformasyon yasası için 8 Kasım Çarşamba son gün!
Bir yıldır onlarca gazetecinin soruşturulmasına, gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olan 'halkı yanıltıcı bilgi yayma' maddesinin keyfi suçlamalara yol açtığını artık tüm ülke biliyor, görüyor. Bu hafta sadece üç günde üç gözaltı, dört soruşturma, bir tutuklama ile karşı karşıya kalan gazeteciler bu yasa maddesinin iptal kararını Anayasa Mahkemesi önündeki 'Sansüre ve tutuklamalara karşı basın nöbeti' ile karşılayacak.
Ülkemizin en yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi’nin sansüre karşı basın özgürlüğünü gözeten Anayasamıza uygun bir karar vererek Başkent’te adaleti gözeten yargıçlar olduğunu tüm dünyaya göstermesini bekliyoruz. Basın ve ifade özgürlüğünü savunan tüm meslektaşlarımızı, okurlarımızı, sansürü kabul etmeyen demokrasi taraftarlarını sessiz protestomuza ve serbest kürsüye davet ediyoruz. Sözde dezenformasyon maddesini tarihin çöp sepetine birlikte atmaya çağırıyoruz."
1 YILDAN 3 YILA KADAR HAPİS ÖNGÖRÜYOR
Kamuoyunda dezenformasyonla mücadele yasası olarak bilinen 7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 29'uncu maddesiyle TCK'nın 217/A maddesine ekleme yapılarak, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu ihdas edilmiş, bu suçu işleyenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülmüştü.