Almanya’da haftalardır mültecilere karşı önyargıları körüklemek, var olan hakları kısıtlamak üzere sürdürülen kampanya sonuç verdi.
Pazartesi günü gerçekleşen ve 17 saat süren Başbakan Olaf Scholz ile 16 eyaletin başbakanının bir araya geldiği “Başbakanlar Konferansı”nda, sığınma politikası konusunda birçok karar alındı.
Almanya’ya kaçak yollarla gelmenin engellenmesi, ülkeye gelen ancak bir işte çalışmayan mültecilerin sınır dışı edilmesi, iltica başvurusunda bulunanlara daha az sosyal yardım verilmesi ve ödeme kartının devreye konulması gibi konularda anlaşmaya varıldı. Kaçak yollardan Almanya’ya gelen mültecilerin "güvenli bir ülkeye" gönderilmesi konusunda ise çalışmalar devam edecek.
Toplantıda alınan kararları şu şekilde:
İLTİCA DEĞERLENDİRME SÜRECİ HIZLANDIRILACAK
Yılbaşından bu yana Almanya’ya gelen sığınmacı sayısının 230 bini aştığını, yıl sonuna kadar ise bu rakamın 300 bine kadar çıkabileceği gerekçesiyle iltica başvurularının hızlandırılması konusunda anlaşmaya varıldı.
Özellikle iltica kabul oranı yüzde 5’in altında olan ülkelerden gelen mültecilerin başvuruları üç ay içinde karara bağlanacak. Diğer ülkelerden gelenlerin başvuruları ise altı ay içinde karara bağlanacak. Böylece, Almanya’ya ulaşmayı başaran mültecilerin ülkede kalıp kalmayacaklarına altı ay içinde karar verilecek. Kalma hakkı elde edemeyenler hemen sınır dışı edilecek.
MÜLTECİLERE VERİLEN YARDIMLAR KESİLİYOR
Almanya’ya gelen mültecilerin fazla sosyal yardım aldığı üzerinden sürdürülen propagandanın sonucu olarak toplantıda, verilen yardımların düşürülmesi yönünde kararlar alındı. Buna göre mülteci başına bir yıl için federal bütçeden kişi başına 7 bin 500 avro ayrılacak. 2024’ten itibaren federal bütçeden yapılacak ek 1,75 milyar avroluk yardımın sonucu olarak belediyeler ve eyaletler 3,5 milyar avro ödemeden muaf kalacak.
Aynı şekilde mültecilere verilen yardımlar da kısıtlanacak. Bugüne kadar 18 ay en düşük sosyal yardım veriliyordu. Ardından miktar artırılıyordu. Şimdi ise en düşük sosyal yardım süresi 36 aya çıkarıldı. Böylece devletin 1 milyar avro "tasarruf edeceği" ifade edildi. Maliye Bakanı Christian Lindner, verilen en düşük yardımın süresinin uzatılmasıyla mültecilerin Almanya’ya gelmeyeceğini ileri sürdü.
Keza, mültecilere verilen yardımlar önümüzdeki yıldan itibaren nakit para yerine ödeme kartına yüklenecek. Bu kartla belli mağazalardan temel gıda malları alınabilecek. Lindner, bununla mültecilerin geldikleri ülkelere para göndermelerinin önünün kesileceğini dile getirdi. Ödeme kartı modeli Ocak 2024’ten itibaren başlatılacak.
İLTİCA BAŞVURULARINI AB DIŞINDA ALMA PLANI
AB çapında daha önce gündeme gelen, iltica başvurularını AB dışındaki üçüncü ülkelerde alma planı Almanya’da da başbakanların gündemindeydi.
Avrupa’ya ulaşan mültecilerin güvenli üçüncü ülkelere geri götürülerek başvurularının burada değerlendirilmesi konusundaki planı ilk önce İngiltere gündeme getirmişti. Bu çerçevede Ruanda’da mülteci kabul merkezlerinin kurulması gündeme almıştı. Ancak AB düzenlemeleri ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu için uygulamadan vazgeçilmişti.
Almanya’da da Nijerya, Tanzanya, Kenya gibi ülkelerde mülteci kabul merkezlerinin kurulması dile getiriliyor.
Mültecilerin tehlikeli yollar yerine doğrudan bu ülkelerdeki kamplara giderek iltica başvurusunda bulunması önerisinin gözden geçirilmesine karar verildi. Ancak bu uygulama Alman Anayasası’nda aykırı olduğu için "bir yolunun bulunması" adına çalışmalar yapılacak.
Ayrıca Almanya’ya gelen, iltica başvurusu kabul edilmeyen mültecilerin geldikleri ülkelere gönderilmesi konusunda hızlı adımlar atılacak. Özellikle bazı ülkelere anlaşmalar yapılarak, belli rüşvetler karşılığında Almanya’daki vatandaşlarını geri almalarına teşvik edilecek. Bu temelde vatandaşlarını alan ülkelere vize kolaylığı ve "nitelikli işgücü getirme" sözü verilecek.
Kaçak yollarla gelen mültecileri durdurmak üzere ekim ayında Polonya, Çekya ve İsviçre sınırlarında başlatılan kontrollere ise devam edilecek. Başbakan Olaf Scholz kontrollerin uzun süreceğini ifade etti.
Mültecilere karşı alınan kararların geniş kesimlere anlatılması için kiliseler, sendikalar ve bilim insanlarının içinde olduğu bir “Göç Komisyonu” kurulacak.
Kaynak: Evrensel