Politika

Akşener İstanbul adayını Buğra Kavuncu olarak açıkladı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Abone Ol

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Akşener, “Sözlerimin başında; Dün, Gazi Meclisimizde gerçekleşen, çok önemli bir oylamaya, değinmek istiyorum. Biliyorsunuz; İsveç’in, NATO’ya katılım protokolü; İYİ Partimizin, “hayır” oyuna rağmen; Cumhur İttifakı ve CHP oylarıyla, maalesef kabul edildi”dedi.

Akşener'in konuşmasının satırbaşları şöyle:

Belediye başkan adaylarımız önemli bir yolculuğa çıkıyor. Allah hizmetlerini hayırlı kılsın.

Çorlu'daki acı tren kazasıyla ilgili bir karar verilecek. Umarım vicdanları karatmayan bir karar çıkar.

ÜLKEMİMİZİN ELİNDEKİ KOZ UÇUP GİTMİŞ OLDU: Sözlerimin başında; Dün, Gazi Meclisimizde gerçekleşen, çok önemli bir oylamaya, değinmek istiyorum. Biliyorsunuz; İsveç’in, NATO’ya katılım protokolü; İYİ Partimizin, “hayır” oyuna rağmen; Cumhur İttifakı ve CHP oylarıyla, maalesef kabul edildi.

Ve böylece; Milli güvenliğimiz için, talep ettiğimiz hususlar; henüz yerine getirilmemiş; muhataplarımız tarafından, kabul edilebilir adımlar, henüz atılmamış olduğu halde; ülkemizin elindeki, çok önemli bir koz; adeta bir muammayla, elimizden uçup, gitmiş oldu…

İKTİDARLA UYUM İÇERİSİND EL KALDIRDILAR: Ancak, öyle bir oylama yaşadık ki; Adeta, bir turnusol kağıdı niteliğindeydi… Bir tarafta; madde madde şartlar açıklayıp, bol keseden atanların; içerde efelenip, dışarda sus pus olanların; daha önce, nicesine şahit olduğumuz, tornistanlarını izledik.

Diğer taraftaysa; “İktidar ile hizalanmayacağız.” diyenlerin; “Ak Parti’yle, aynı bildiriye imza atmayız.” diyenlerin; iktidarla birlikte, aynı vahim yanlışa, şaşırtıcı bir uyum içerisinde, el kaldırışlarına şahit olduk.

İSTATİSTİK KURUMU DEĞİL METEOROLOJİ ENSTİTÜSÜ: "Gerçeklerin, bir gün mutlaka, ortaya çıkmak gibi; çok güzel bir huyu vardır…” Nitekim; bunun yeni bir örneğine de, birkaç gün önce; milletimize yıllardır, utanmadan yalan söyleyen TÜİK’in; basına yansıyan, itiraf niteliğindeki, fevkalade çarpıcı bir tespitiyle, şahit olduk.  Neymiş? Vatandaş, açıklanan enflasyonun, 2 katını “hissediyormuş”… Yani; TÜİK’in, yüzde 64,7 olarak açıkladığı, 2023 yılı, tüketici enflasyonu; Yine TÜİK’in yaptığı, hesaplamalara göre; vatandaşlarımızca, yüzde 129,4 olarak “hissediliyormuş”… Güler misin, ağlar mısın?... İstatistik kurumu değil; meteoroloji enstitüsü mübarek…

Üstelik, aradaki farkın sebebi de; böyle ciddiyetsiz bir tespitten beklenenin aksine; balkanlardan gelen, yüksek enflasyon dalgası; veya, döviz kurlarındaki, yüksek nem oranı değil; Tüketim alışkanlıkları ve harcama kalıplarıymış…

Yani sorun, TÜİK’te değil; 85 milyon olarak, bizzat bizlerdeymiş… Sorun, TÜİK’in, uydurma rakamlarında değil; bizim, tüketim alışkanlıklarımızdaymış… Sorun, iktidarın, yanlış ekonomi politikalarında değil; bizim, harcama kalıplarımızdaymış…

Allah aşkına; siz bu milletle, dalga mı geçiyorsunuz?

Kardeşim; İnsanlarımız, demir mi yiyor? Çimento, tuğla mı yiyor?

Et, süt, yumurta yiyor. Ekmek yiyor, peynir yiyor, sebze yiyor. Tutup da, “Milletin tüketim alışkanlıkları yanlış.” demek; Millete, “Ekmek bulamazsan, git tuğla ye.” demekle aynı şeydir. Bir büyük ciddiyetsizliktir, bir büyük saygısızlıktır.

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE ÇIKARTIN:  Tam 3 yıldır; iktidara bu soruyu soruyoruz! Tam 3 yıldır; bu garabete, bir an önce, son verilmesini istiyoruz! Tam 3 yıldır; “Emekli maaşlarını, asgari ücretle eşitleyin.” çağrısını yapıyoruz. Ama bu 3 yılın sonunda; Bırakın, iktidar tarafından bir adım atılmasını; emeklilerimiz için, her geçen gün, daha da kötüleşen bir tabloyla, karşı karşıyayız.

2002 yılında, en düşük emekli maaşı, asgari ücretin, 1.3 katıyken; bugün, yüzde 60'ına düştü…10 yıl önce, asgari ücret, 850 lirayken; en düşük emekli maaşı, 1050 liraydı. Bugün ise; asgari ücret, 17 bin liraya çıktı; ama en düşük emekli maaşı, 10 bin lirada kaldı.

Daha 10 yıl önce; asgari ücretin, yüzde 24 üzerinde maaş alan emeklilerimiz; bugün, asgari ücretlinin, neredeyse yarısı kadar maaş alıyor.

Memlekette açlık sınırı, 14 bin 431 lirayı bulmuş; Yoksulluk sınırı, 47 bin 9 lira olmuş;

İktidar ise; en düşük emekli maaşını, 10 bin lira yapmakla övünüyor… Gerçekten ibretlik…

Sayın Erdoğan; Emeklilerimizin üzerindeki ağır yükü, derhâl kaldırın. En düşük emekli maaşını, bir an önce, asgari ücret seviyesine çıkartın. En düşük emekli maaşında yapılan artışlardan, tüm emeklilerimizin, faydalanmasını sağlayın. Kök maaş işinden, derhal vazgeçin. Yüksek ücret üzerinden ve yüksek günle prim ödeyenleri, daha fazla cezalandırmayın.