Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi (AYM) Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararını tanımaması ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması sonrası başlayan tartışmalara ilişkin konuştu.

Tunç, "Yargıtay ve AYM konusunda görüş farklılıkları var. Bir anayasa ihlali vardır. Bir görüş farkı var burada konuyu farklı noktalara çekmenin gereği yok. Özgür Bey heyecanla sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yakışıksız ifadeleri var. Burada herhangi bir darbe söz konusu değil bu millet darbenin çok iyi olduğunu biliyor. Bu millet Yassıada zihniyetini hiç unutmamıştır. 15 Temmuz'a kimin kontrollü darbe dediğini de iyi biliyor bu millet. Konuyu oraya buraya çekmenin anlamı yok. İki mahkeme arasındaki görüş farkını TBMM çözer. İki yüksek mahkeme arasında görüş farkı var" dedi.

NE OLMUŞTU?

Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra 14 Mayıs'ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde TİP'ten milletvekili seçilmişti. Atalay'ın, "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle yaptığı başvuru, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce reddedilmişti. Yargılamaya devam edilmesi nedeniyle "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılmıştı.

Dört kentte ev baskınları: 19 kişi gözaltına alındı Dört kentte ev baskınları: 19 kişi gözaltına alındı

Gezi davasından mahkum olduktan sonra milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi'nin hakkında ihlal kararı verdiği Avukat Can Atalay'ın dosyası Anayasa Mahkemesi tarafından yerel mahkeme olan İstanbul 13. Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Mahkeme, dosyada karar verme yetkisinin Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nde olduğunu belirterek dosyayı bu daireye göndermişti.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise kararı tanımamış, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını öne sürerek Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulunmuştu.

Editör: Selda Manduz