Abdullah Öcalan, 1949 yılında Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde doğmuş olup, Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) kurucusu ve lideridir. 1978'de PKK'yı kurarak, Türkiye'de Kürt halkının hakları için silahlı mücadele başlatmıştır. 1999 yılında Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilen Öcalan, o tarihten bu yana İmralı Adası'ndaki cezaevinde ömür boyu hapis cezasını çekmektedir.
Hapishanedeyken, Öcalan'ın siyasi görüşlerinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Başlangıçta Marksist-Leninist bir ideolojiye sahipken, sonrasında Murray Bookchin'in sosyal ekoloji ve liberter belediyecilik fikirlerinden etkilenerek "demokratik konfederalizm" kavramını geliştirmiştir. Bu model, devletsiz bir demokratik yönetim biçimini savunmakta ve özyönetim, doğrudan demokrasi, ekoloji, kadın özgürlüğü ve çokkültürlülük gibi ilkeleri içermektedir. Öcalan, kadınların özgürlüğünü toplumun genel özgürlüğünün bir ölçütü olarak görmekte ve bu bağlamda "jineoloji" yani "kadın bilimi" kavramını ortaya atmıştır.
27 Şubat 2025 tarihinde, Öcalan İmralı'daki hücresinden PKK'ya silah bırakma ve örgütün feshedilmesi çağrısında bulunmuştur. Bu tarihi çağrı, 40 yılı aşkın süredir devam eden ve 40.000'den fazla insanın hayatını kaybettiği çatışmaların sona erdirilmesi yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Öcalan'ın mesajı, İstanbul'da düzenlenen bir basın toplantısında okunmuş ve barış umutlarını yeniden canlandırmıştır. Ancak, PKK'nın farklı ülkelerde faaliyet gösteren çeşitli fraksiyonlarının bu çağrıya nasıl yanıt vereceği henüz belirsizliğini korumaktadır.
Öcalan'ın bu son çağrısı, Türkiye'de artan otoriterlik ve Kürt siyasi hareketine yönelik baskıların yoğunlaştığı bir dönemde gelmiştir. Daha önce 2009 ve 2012-2015 yılları arasında yürütülen barış görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Şimdi ise, mevcut siyasi dinamikler ve Öcalan'ın etkisi göz önüne alındığında, bu yeni girişimin çatışmanın sona erdirilmesi için bir fırsat olup olmayacağı merakla beklenmektedir.