Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere, Yemen merkezli Husilere ait mevzilere havadan ve denizden saldırılar düzenledi.
Husi yetkililer, saldırılarda şu ana kadar 5 kişi hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını duyurdu.
Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırıları devam ettiği sürece kendileri de Kızıldeniz'deki ticari nakliye gemilerini hedef almayı sürdüreceklerini ve saldırılarının "Filistinlilerle dayanışma" amaçlı olduğunu belirtiyor.
Yemenli kaynaklar, Amerikan ve İngiliz savaş uçaklarının gece başkent Sana, Hudeyde ve Taiz kentleri başta olmak üzere Yemen genelinde birçok noktada hava saldırısı düzenlediğini aktardı.
Analistlere göre ABD ve İngiltere'nin Yemen genelindeki saldırıları, Orta Doğu'daki savaşın bölgesel olarak genişleyebileceğinin işareti oldu.
Ayrıca saldırıların, Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı 'soykırım davası'nın görüldüğü güne denk gelmesi dikkati çekti.
BİDEN: SALDIRILAR, HUSİLERİN KIZILDENİZ'DEKİ EYLEMLERİNE MİSİLLEME
ABD Başkanı Joe Biden, "gerekirse daha fazla önlem almaktan çekinmeyeceği" uyarısında bulundu.
Gece geç saatlerde açıklama yapan Biden, "Bu hedefli saldırılar, ABD ve ortaklarımızın personelimize yönelik saldırılara müsamaha göstermeyeceğine ve düşman aktörlerin seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmasına izin vermeyeceğine dair açık bir mesajdır" dedi.
Biden, açıklamasında, "Bugün, benim talimatımla, ABD ordu güçleri İngiltere ile birlikte ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın da desteğiyle Yemen'de Husi isyancılar tarafından kullanılan bazı hedeflere hava saldırıları gerçekleştirdi." ifadesini kullandı.
Saldırıların, Husilerin Kızıldeniz'deki eylemlerine misilleme olduğunu dile getiren Joe Biden, sonuncusu 9 Ocak'ta gerçekleşen ve Husilerin doğrudan Amerikan gemilerini hedef aldığı bir dizi saldırıya uluslararası koalisyonla yanıt verdiklerini kaydetti.
Joe Biden, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde dün alınan ve Husilerin saldırılarına son vermesi çağrısı yapan kararı hatırlattı.
Rahatsızlığı nedeniyle hastanede bulunan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, saldırıların Husilerin insansız hava araçları, balistik ve seyir füzeleri, kıyı radarı ve hava gözetleme gibi kabiliyetlerini hedef aldığını kaydetti.
İngiltere Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "ilk belirtiler Husilerin ticari gemileri tehdit etme kabiliyetinin darbe aldığı yönünde" denildi.
İRAN'DAN KINAMA
Yemen'in büyük bölümünü kontrolü altında tutan Şii Husi hareketini destekleyen İran, saldırıları şiddetle kınadı.
Saldırıyı, Yemen'in egemenliği ve toprak bütünlüğü ile uluslararası yasaların ihlali olarak değerlendirdiklerini belirten İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, "Bu keyfi saldırı, bölgede güvensizlik ve istikrarsızlığı körüklemekten başka bir işe yaramayacaktır. Uluslararası toplumdan, sorumlu tepki ve eylemlerle; bölgede savaş, istikrarsızlık ve güvensizliğin yayılmasının önüne geçmesini istiyoruz." sözleriyle Tahran'ın tepkisini dile getirdi.
Rusya, askeri saldırıları görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyi'nden acil bir toplantı talep ettiğini duyurdu.
Saldırıların ardından açıklama yapan Suudi Arabistan da, "itidal" ve "gerilimi tırmandırmaktan kaçınma" çağrısında bulundu.
HUSİLER: SALDIRILARIMIZ DEVAM EDECEK
Husilerin lideri Abdulmelik el Husi, ülkesine karşı askeri risk alan herkesi "bedelini ödemekle" tehdit ederek, hiçbir ABD saldırısının cevapsız kalmayacağını söyledi.
Kendilerine yönelik saldırıların hiçbir hukuki dayanağının olmadığını belirten bir Husi sözcü ise İsrail istikametine giden gemileri hedef almaya devam edeceklerini dile getirdi.
Bir Husi yetkili, başkent Sana'nın yanı sıra Sade, Zamar ve Hudeyde kentlerindeki bombardımanları teyit etti.
Yetkili, saldırıları "Amerikan-Siyonist-İngiliz saldırganlığı" olarak nitelendirdi.
Görgü tanıkları baskınlarda Sana Havaalanı yakınındaki bir askeri üssün, Taiz Havaalanı yakınındaki bir askeri alanın, Hudeyde'deki bir deniz üssünün ve Hacca vilayetindeki askeri alanların hedef alındığını aktardı.
Kaynak: euronews
